Bediüzzaman’ın, Hür Adam’la başlayan medyatik şahlanışı ile beraber çıkan haberler, tek partili baskı döneminin medyasını aratmıyor.
 
Bilen de, bilmeyen de yazıyor. Doğruyu da yanlışı da aynı gazete sütunlarından görebiliyoruz.
 
Bazen bir gazetenin yazarı Bediüzzaman’ı överken, aynı gazetenin bir diğer yazarı ise yermek için yoğun çaba harcıyor.
 
Medyayı takip ederken, garip bir yazı gözüme ilişti. Tarihçi olduğunu ifade eden bir yazarın “Hür Adam kurtuluş mücadelesinde neredeydi?” başlıklı makalesini okuyunca, Bediüzzaman hayattayken medyada çıkan yalan yanlış haberler gözümün önüne gelir gibi oldu.
 
Yazı kendi içinde onlarca çelişkileriyle beraber, tarihçiyim diyen birisinin tarihten bihaber olduğunu gösteriyor. Ya da kasıtlı olarak Said Nursi’yi, yıllarca medyaya Şeyh Said veya Sait Molla ile aynı şahısmış gibi servis eden zihniyetin bir mahsulü olduğu akla geliyor.[1]
 
Yazısındaki fahiş hataları tek tek ele alıp çürütmek için tarihçi olmaya da gerek yok, az çok mürekkep yalamış, tarih okumuş birilerinin fark edeceği hatalar yapmış. Neyse ki, yeni nesil uyumuyor. Eski kafa medyanın iftiralarını dinleyen, o zamanın insanlarının araştırma imkânları olmuyordu. Ancak şimdi bir iddiayı okuyup çürütmek birkaç dakikalık iş oluyor.
 
İşte bir çarpıtma örneği:
15 Mayıs 1919’da İngiliz-Fransız destekli Yunan ordusu İzmir’i çok kanlı bir şekilde işgal etti. İzmir ve civarında “Türklerin katledilmeleri” üzerine Anadolu’nun değişik yerlerinde direniş cemiyetleri kurulmaya, yerel kongreler toplanmaya ve işgali kınayan mitingler yapılmaya başlandı.

Halide Edip’in, Selahattin Bey’in, Sabahat Hanım’ın ve Saime Hanım’ın işgali kınayan konuşmalar yaptıkları o İstanbul mitinglerinde Said-i Nursi yoktu. Said-i Nursi o sırada Nakşibendi tarikatına mensup İngiliz yanlısı Derviş Vahdeti ile birlikte siyasal İslamcı İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti’ni kurmakla meşguldü. Cemiyetin kuruluşu nedeniyle 3 Nisan 1919’da Ayasofya camiinde mevlit okutulmuştu.”

Bu iki paragraftaki bariz iki hata:
 
1919’ da Derviş Vahdet’i 10 yıllık bir ölüydü, çünkü 31 Mart Vakıa’sının bir numaralı suçlusu ilan edildiğinden dolayı 19 Temmuz 1909 günü idam edilmişti.
İttihad-ı Muhammedi cemiyeti 3 Nisan 1909’da kurulmuştu. Yani yazarın yazdığı tarihten yine 10 sene önce…[2]
 
Şimdi soralım bu yazar kardeşimize: Bu kadar fahiş bir iftirayı atmak, yazarlığın, tarihçiliğin, araştırmacılığın, insafın neresine sığar? Zerre kadar vicdan taşıyan ve haysiyeti olan bir insan bu yalana tenezzül eder mi?
 
Yazar kardeşimiz, o dönemde Said Nursi’nin nerede olduğunu da sorguluyor. Sizin cumhuriyet tarihi kaynaklarınızda geçmeyebilir, ama gerçek tarihi verilere dayanarak size bilgi vereyim:
 
Said Nursi, 1915’de gönüllü alay kumandanı olarak Pasinler Cephesi’nde Ruslara karşı ülkeyi müdafa ederken, 1916 tarihinde esir düşüyor. O tarihten 1918’e kadar esir olarak bulunduğu Kosturma’dan bir vesileyle firar edip, Varşova, Viyana ve Sofya yoluyla İstanbul'a geliyor. İstanbul’a gelişinde milli bir kahraman ilan ediliyor ve Harbiye Nezareti tarafından kendisine ikramiye ve harp madalyası veriliyor.
 
13 Ağustos 1918 tarihinde ise Ordu-yu Humayun'un tavsiyesiyle ülkenin en önemli dini müessesesi olan Dâr-ül Hikmet'e âzâ olarak atanıyor. 1920’de, İstanbul’un İngilizler tarafından işgali sırasında ise, Hutuvat-i Sitte isimli eserini neşredip, İstanbul halkına dağıtarak işgale karşı fikri mücadeleye başlıyor. Halkı işgale direnmeye ve kuva-yı milliyeyi desteklemeye davet ediyor. [3] 1922 senesine kadar fikri mücadelesini devam ettiren Bediüzzaman’ı, kahramanlıklarından dolayı bizzat Mustafa Kemal tarafından meclise davet ediliyor. [4]
 
Bir önceki yazımda önyargılardan uzak bir sene geçirmeyi temenni etmiştim. Temennim halen geçerli, ama ön yargı meydana getirmek amacıyla ortaya çıkan iftira dolu materyalleri görünce inkisar-ı hayale uğruyorum. Ne dersiniz haksız mıyım?

[1] http://bediuzzamansaidnursi.org/said_nursi_seyh_said_ve_said_molla.html
[2] http://www.turkcebilgi.com/dervi%C5%9F_vahdeti/ansiklopedi
[3] http://bediuzzamansaidnursi.org/hakkinda/hayat-kronolojisi
[4]http://bediuzzamansaidnursi.org/merakedilenler/bedi%C3%BCzzaman-said-nursi-birinci-millet-meclisi%E2%80%99nde-konu%C5%9Fma-yapt%C4%B1-m%C4%B1-mustafa-kemal%E2%80%99le-g