Mesafe

MEdeniyet,
SAbır ve
FEdakarlık
üzerine kurulu  bir yol mesafesi, her zaman daha kısadır.

Mesafe, hayatın duruş çizgisini tarif eder.
Sınırların kendi içindeki bağımsızlığını ve uzunluğunu belirler.
Kısaca “Mesafe” olarak kodladığımız medeniyet, sabır ve fedakarlık ise  yeni mesafe alanları ile bizi görüştürür.

Yanlış tutumlara karşı mesafemiz, medeniyet dilimiz ve medeni algımız konusunda ip uçları verir.
Aceleci, ham ve emeksiz sonuç üretme telaşında olan davranışlara koyduğumuz mesafe, bir sabır ürünüdür. Sabırla kuraldışı hareketlere  koyduğumuz mesafe, olumsuzlukları bile olumlulaştıracak yeni başlangıçlardır.

Beklentilerin huzura kavuşması, huzurun beklentilerle pekişmesi, fedakarlık ister. Özen ve özveri gerektirir.

Mesafe, aynı zamanda seviyedir. Baktığımız yerin yatayda ve düşeyde kapsadığı alanı ve oluşturduğu hacmi tanımlar.
Olaylar, kişiler, fayda ve kayıplar karşısında mesafeyi nasıl tutuyoruz?
Mesafeli olmak, bir ölçü ve tutarlılık vizyonu mu? Yoksa  ara açma, uzaklaşma ve soğuk durma hali mi?
Ayrıca zaman zaman açılan mesafeleri nasıl kapatabiliriz?
Ya da mesafeler kapanmalı mı?

Daha başka bir soruyla; Mesafeler ne kadar açık veya kapalı olmalı? Ne kadar yakın veya uzak olmalı? Arayı açma veya kapama mesafesi neye göre değişmeli?
Mesafe her zaman iyi midir?
Mesafe, bir savunma ve uğraşmama sendromu mu? Yoksa sürecin gerektirdiği sorumluluklar altında rollerimizi oynama disiplini mi?

Zihinde oluşan mesafe ile fiziki mesafe farkını nasıl konumlandırmak gerekir acaba?
Yetersizliklerin zihni bloke ederek geliştirdiği  mesafe, acaba bir kaçış ürkekliği  mi?

Fikirlerin dijital hızda yansıdığı günümüz iletişim çağında, fiziki bütün engellere veya zorunluluk hallerine rağmen bilgi transferi ile erişilebilirlik hızının “zamansız” bir kesitte bir anda önümüze konulmasıyla birlikte bütün mesafenin sıfırlanması, mesafe ölçüsü hakkındaki yerleşik kanaatleri zora sokmuyor mu? Mesafe kavramı için yeni ölçü ne olmalıdır?

İnternetin çaresiz bıraktığı ve etkileşimin sanal boyutta, kontrolsüz ve iradeyi zorlayan yakınlaşmalara kapalı devre oluşturduğu bir zamanda, mesafeyi korumak ve amacın içinde kalmak ise başlı başına bir “güvenlik” problemi. Siber savaşların sanallaştıran ve ruhu öldüren donukluğu içinde mesafeyi nasıl tutmalıyız ki, irade ve amacımız içinde kalalım?

Mesafesiz bir yürüyüş olmayacağı gibi mesafesi belli olmayan bir yürüyüşte hedefe ulaşamaz.
Mesafe, kaliteli bir hayat  çizgisinde duruş  iradesidir. 
Kendimize mesafe koymadığımızda nereye ulaşıyoruz?
Kendimize mesafe koyduğumuzda ne elde ediyoruz?

Bu soruların cevabı, tercihlerimizle ve hedeflerimizle alakalıdır. Ona  göre mesafe ya kısalır yada uzar.
Eğer hedeflerinizin yolu açıksa, görüş mesafesi ise başlı başına bir yol güvenliği.
Kalbimize ve ruhumuza en yakın bir mesafede/sıfır mesafede enfusi daireden dışa doğru bir inkişaf yeni kapılar açar.

Mesafe ise; Medeniyet hafızasında öğrenmeye, sabır havzasında tevekküle  ve fedakarlık toprağında  filizlenmeye  giden yolu kısaltır. Aksi halde nefsimiz mesafemiz olur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.