Elif GÜNEŞTEKİN

Elif GÜNEŞTEKİN

Merhamet

Asrımızın sorunlarından biri de iftihar edememektir. Tenkid çoğaldıkça, iftihar örtünmektedir.

Bir insanı alemine kabul etmek iftiharla anmaktan geçer.

İftihar; koyu fikir karanlıklarından, nurlu fikirlere intikal ettirir. Hürmet ve merhameti içine alan kalb-i insanî ile hürriyet sahibi kılar.

Bu sebeple, alemimize hürmet ve merhameti getirecek sistemi tanımak ve uygulamak lazımdır. Akıl ve zekavet; hürmet ve merhameti getirecek icraatlar yapmalıdır. Aksi takdirde akıl akıl olmaktan çıkar canavar olur icraatları da o cihetten tahribat olur.

Âl-i Beyte Risale-i Nurda şöyle denilmektedir: “Âl-i Beyt imanın nuruyla ve İslamiyetin şerefiyle beslenen, tekemmül edendir.” Evet Âl-i Beytin beslendiği kaynaklar hürmet ve merhameti netice verdiren, mektep ve asker gibi ta’lim almalarıdır. Mekteb ile imani; asker ile İslamî mevzuları kalplerinde tasdik etmelerinden lüzumsuz meşguliyetleri terk etmişlerdir. Şualarda “Hürmet ve merhamet nurani zincirlerdir” der.

Risale-i Nur, okuma sisteminde akla yol tayin ettirir. Risaleleri insafla, mektupları dikkatle oku diyerek fıtratını galebe ettirir. İnsaf ve dikkat şablonları ile fikir genişletilerek başıboş olmaktan kurtarılmak sağlanır. Başıboş olanların hürmet ve merhameti gelişemez. Anarşistlik, başıboş olan aklı hedefinde kullanamayan, tahrip akımları bu sebeple çıkmaktadır.

Kur’ân’ın izni ve emri dahilinde hareketlerimizi, fikrimizin genişlemesine zemin kılmalıyız. Âdeta izin ve emir ile hareket tarzımızın aklı Kur‘ân olarak hürmet ve merhamet ile en yüksek ahlak ve faziletle mahlukatın kumandanı olunur. Bu sebeple İslamiyet manevi terakkiyata sevkeder. Ciddiyet kazandırır. Ciddiyetin söz, fiil ve hal ile dışa vurgusu hürmet ettirir. Demek hürmet etmek için söz, fiil ve hal lisanlarına bakarak fikir bütünlüğüne varmak elzemdir. Makamı izzet olan Hakimiyet, bütünlüğe getirecek vazife-i kudsiyedir. Kainatı istilâ eden dört hakikatten biridir Hakimiyet...

Yemek, içmek, vakit, merak.. vs. gibi maddi ve manevi duyularda hakim olan şükür edebilir. Yoksa düşünmeden yapılan her faaliyetin dünya cihetinde bile neticesi tahrip, olur.

İslamiyet merhamet dinidir. Merhamet ise şükür ister. Biz burdan şükrün alemimizde nasıl yerleşeceğini sormak için; fikirlerimizi seyahet ettirmeyi öğrenecez. Fikir nasıl seyahat ettirilir?

Buna en güzel örnek Risale-i Nur’dan “Talebe-i ulumun şerefi Risale-i Nurun meseleleri müzakere olması” olarak verilebilir.

Bu vahdettir. Vahdetin lazımı müzakerelerdir. Birbirleriyle fikir alış verişi yapan kardeşleri çıkartarak, her asırda kopmaz bir zincir ile hürmet ve merhamet kaynağı olan Kur'an-ı Hakime sımsıkı bağlanırlar.

Risale-i Nur isbat edilmiş müsbet hakikatlerdir.

Üstadım, müellifi olduğu Risale-i Nur eserlerinin talebesi olduğu ifadesiyle hakikatbin olduğunu göstermiştir. Eserinin efendisi olduğun değil, eserinin seni sahiplendiğini görmek akıl ve fikir cihetiyle istikbalinin keşfiyatlarına medar olacağına isbat olur. Risale-i Nur işte böyle bir kitaptır. Okundukça okumak, yazdıkça yazmak, çalıştıkça çalışmak hasıl olur. Durağanlığın olmadığı bir zemin ihtiva eder.

Hayalinin dahi irşadını sağlayacak bir sistemi oluşturur. Evet iman ve İslamiyet; hürmet ve merhamet gibi ayrılmaz bir bütündür. Bizlere her on beş günde bir, İhlas Risalesi olan Yirmibirinci Lema okutularak tenkid belasını aklımızdan atmamızı sağlayacak bir tekrar yaptırılır. Evet kardeşlerinizi tenkid etmeyiniz sözünü her on beş günde okuyan kişinin bundan terbiye alması mümkündür. Demek hürmet ve merhamet olan iki ulvi seciye sistematik müsbet çalışmanın neticesidir.

Misal sabah erken kalkmak fıtrata uygun bir davranış olması itibarıyla sabahın verdiği enerji ile dolup taşan birinin şefkati gelişir. Fıtrata uygun tekrarlar lazım...

Merhamet istemek için dahi fıtrata uyum gereklidir. Peygamber Efendimizin (asm) bir babanın çocuğunu öpmemesine dair çok muazzam bir hakikati bize sözüyle beyan etmiştir. Bu tavra karşı, Peygamber Efendimiz (asm) “merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceğini” söylemiştir.

Kur'ân-ı Hâkim’de şöyle geçmektedir: “İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?” [Rahmân sûresi (55), 60].

Merhamet verilmesi için hareket, söz, hal lazımdır. Çocuğunuza verdiğiniz sevginin, size merhamet ile geleceğini unutmayan bir nesil olacağımıza itikadımızı sarsmamak için daima tekrarla okumalıyız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.