Mehdi kim ola!

Risale-i Nur’un hizmet sistematiği içinde bu kabil meseleler ikinci, üçüncü derecede tali bir yer tutar, hatta hizmetin selameti açısından fazla medar-ı bahs edilmemesi hararetle tavsiye edilir. Buna yürekten katılıyorum. Ama konuyu, “safi zihinleri idlal etme” maksadı gütmeden, sade ilmi manada ele alıp anlamaya çalışmanın bir sakıncasının olmadığını düşünüyorum. Bu bir.

İkincisi: Bir şeyin su-i istimal edilmesi, istismar edilmesi veya spekülasyonlara malzeme yapılması başka şey o şeyin zati kimliği başka şey. Nitekim tarihte mehdi, Hz. İsa (a.s) gibi konularda ehliyetsiz ve liyakatsizlerin işe karışması sonucu nice spekülasyon ve istismar yapılmış ama bunlar asla bu muhterem zatların asli kimliğine, ahir zamanda geleceklerine ve işin ciddiyetine bir zarar verememiş.

İslam düşünce tarihinin en tartışmalı ve en netameli konularından biridir mehdi meselesi. Ve aynı zamanda en çok istismar edilen, en çok su-i istimal edilen meselesi. Ama şu bir gerçek: Mehdi imanın esasları arasında yer almaz yani onu inkar eden iman dairesinden çıkmaz. Fakat vasat cadde olan Ehl-i Sünnete muhalefet etmiş olur.

Mehdi, ahirzamanda beklenen bir sahsın ünvanı olarak Kur’an-ı Kerimde sarih olarak geçmez bunun aksini iddia eden görüşler inandırıcı olmaktan uzak olup aşırı tekellüf kokar. Üstelik onu inkar edenlerin eline, belki farkında olmayarak, nice malzeme verir. Bu konunun ana kaynağı hiç şüphesiz ki birçoğu sahih olan hadis-i şeriflerdir.

Mehdiyle alakalı üç görüşten bahsetmek mümkün.

1-Mehdinin gelmeyeceğini söyleyenler. (Başta bazı mu’tezili alimler olmak üzere, onların çağdaş birer versiyonu diyebileceğimiz Ahmed Emin, Fazlulrahman, Hüseyin Atay, Süleyman Ateş gibi müslüman modernistler. Bunlara göre mehdilik meselesi Kur’anla çatışmakla birlikte ilgili tüm rivayetler tek kelimeyle mevzu. Bu yaklaşımın apaçık bir yanılgı, daha doğrusu bir gaflet olduğu izahtan vareste.)

2-Mehdinin bir şahıs değil, şahs-ı manevi (tüzel kişilik) olduğunu söyleyenler. (Konuyla alakalı bütün sahih rivayetleri dikkatli bir gözle incelediğimiz zaman bu kanaati haklı çıkaracak bazı müphem alanların olduğunu yani mevzunun bu yoruma bütün bütün kapalı olduğunu söylemek hem mümkün değil, hem de hakkaniyetli değil. Ancak yine konuyla alakalı bütün sahih rivayetleri (ki bu rivayetler başta Bediüzzaman, Emalılı, Mustafa Sabri Efendi, El-Keşmiri, El-Kettani, El-Elbani, El-Mevdudi olmak üzere bütün Ehl-i Sünnet ulaması tarafından “manevi mütevatir” olarak kabul edilmiş) dikkatli bir gözle tekrar incelediğimiz zaman, rivayetlerin çoğunun, başta boy, sakal, soy, isim gibi somut bir insandan bahsettiği çok açık. Onun için mehdiyi “şahs-ı manevi” olarak yorumlamak çok zorlama bir tevil. Aslında bazı zaman “şahs-ı manevi” demekle yok demek aynı şey. Mesela Hz. İsa’ya “şahs-ı manevi” demek zımnen onun öldüğünü, göğe çekilmediğini, ilgili tüm sahih rivayetleri reddetmektir. Keza mehdi de öyle. Bu da bütün “şahs-ı manevi” yorumlarının her an buharlaşma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu anlamına gelir.

3-Mehdinin bir şahıs olduğunun söyleyenler. Bütün Ehl-i Sünnet ulemasının görüşü bu. Dolasıyla en sahih, en makul, en muteber görüşte bu. Nur külliyatı tahkiki bir nazarla mütalaa edilirse Hz. Üstadın da muhtelif yerlerde anlattığı ve vurguladığı vechile bu kanaatte olduğu görülür. Üstadın bazı ifadelerini şahs-ı maneviye delil olarak getirmek en hafif tabirle mevzuyu tam olarak kavrayamamaktır.

Şimdi gelelim asıl konuya. Yukarıda bu konunun ana kaynağı hiç şüphesiz ki hadis-i şeriflerdir demiştik. Bu hadisleri tahkiki bir yöntemle incelediğimiz zaman yani farklı yanlarına rağmen mehdinin şu üç özelliği dikkati çeker:

1-Mehdî, Al-i Beyt’ten yani Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundan olacak.

2-İsmi Peygamber Efendimiz’in (sav) ismine uygun olacak.

3- Yönetici olacak ve dünyayı adaletle dolduracak.

Bu üç vasfın somut bir insanı tarif ettiği başka hiçbir izaha hacet bırakmayacak kadar açık.

Her şeyin en doğrusunuz Allah (c.c) bilir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum