Mavi Marmara gemisinden sağ kurtulan Mehmet Vural, AA muhabirine, yaşanan saldırı ve aradan geçen 5 yıla rağmen, yılmadıklarını mücadelelerinde hiçbir eksilme olmadığını ifade etti.

Yunusemre ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşamını sürdüren Vural, 2010 yılında ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında, Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya İsrail askerlerinin saldırdığını ve içinde bulunduğu Mavi Marmara gemisinde 9 kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin de yaralandığını anımsattı. 

- "Yola çıkarken her şeyi göze almıştık"

İnsanlık adına, Gazze'ye uygulanan ambargonun delinmesi ve dünya kamuoyunun dikkatini bir kez daha Filistin'e çekmek amacıyla yola çıktıklarına anlatan Vural, şöyle konuştu:

"Bu baskında 9 arkadaşımız şehit oldu. Biz özgürlük filosu olarak yola çıktık. Ama siyonistler tarafından gemimize baskın yapıldı. Mavi Marmara'dan sonra dünyanın rotası değişti. Çok acı bir olaydı. Dünyanın birçok yerinde bir araya gelmiş insanlarla yola çıkıyorsunuz ama yolda askerler tarafından geminize baskın yapılıyor ve arkadaşlarınız katlediliyor. Biz yola çıkarken her şeyi göze almıştık. Yılda sadece bir defa hatırlanmak istemiyoruz. Amacımız bu misyonu sürekli gündemde tutmaktı. Mavi Marmara ile beraber kardeşlik duygusu zirve yaptı. Bundan sonra daha ciddi çalışmalarımız olacak."

- Tazminatlar Filistinli çocuklara

Baskından sonra gemideki bütün yolcuların İsrail devleti ve saldırıyı gerçekleştirenler aleyhine davalar açtıklarını, hem Türkiye 'de hem de dünyanın farklı yerlerinde hukuk mücadelesinin devam ettiğini dile getiren Vural, ancak sürecin çok ağır işlediğini vurguladı. 

Kazanmaları halinde alacakları tazminatları Filistin için kullanmak istediklerini belirten Vural,  "Gerek şehit olan arkadaşlarımızın yakınları, gerekse de yaralanan arkadaşlarımız ve bizler tazminat konusunda tavrımızı net bir şekilde belirledik. Eğer kazanılırsa biz bu tazminatları kendimiz almayacağız Filistinli çocuklara göndereceğiz" diye konuştu.

Vural, katliamın 5. yılında 31 Mayıs'ta İstanbul Fatih'te saat 17.00'de "Özgürlük Filosu" organizatörleri ve katılımcılarının ortak mesajının dünya kamuoyuna duyurulacağı "Özgür Kudüs Yürüyüşü"nü gerçekleştireceklerini, yürüyüşe, Mavi Marmara şehitlerinin aileleri, yakınları, ulusal ve uluslararası sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin temsilcileri ve Filistinli yetimlerin de katılacağını kaydetti.

- "Mazlum çocuklar için kullanılması en doğru karar"

İzmir İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Rasim Çağlar da davalarda kazanılacak tazminatların Filistinli çocuklara gönderilmesi konusunda kurum olarak bağlayıcı bir karar almadıklarını bildirerek, "Ancak arkadaşlarımızın genel kanaati tazminatların Filistinli çocuklara bağışlanması yönündedir" dedi.
Mavi Marmara gemisinin yolcularından ve İsrail aleyhine açılan davanın müdahili Yıldız Çiçekdağ ise İsrail'den böyle bir tazminat kazanılması durumunda, paranın Filistin'deki mazlum çocuklar için kullanılmasının en doğru karar olacağını söyledi.

Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Songür'ün ağabeyi İmdat Songür de ailece karar aldıklarını, tazminatın bir kuruşuna dahi dokunmayacaklarını dile getirerek, "Tazminat davası önemsediğim bir şey değil. Miktarı ne olursa olsun asla bunu önemsemiyorum, çünkü Cengiz'in bir damla kanına milyonları dökseler gene karşılık değil. Şehit yakınlarının söylediği şeye aynen katılıyoruz. Biz bu kararı çok önceden verdik. Bir gün gelir de o alçaklara o parayı ödetebilirsek, Allah izin verirse Gazze'ye göndereceğiz" ifadelerini kullandı.