Mahmut Hasırcı Ağabey ve Şanlıurfa Hizmet Erbabı

Mahmut Hasırcı ağabeyin cenazesinde bulunma imkanı oldu. Abdullah Yeğin, Ahmet Aytemur, Hüsnü Bayram ve tabi ki Şanlıurfalı Abdulkadir Badıllı ağabeyler olmak üzere çevre il ve ilçelerden gelen ağabey ve kardeşler de vardı. Isparta’daki vakıf kardeşler de gelmişti.

Mütevazı bir cenaze töreni oldu. Yusuf Paşa camiinde hatimler, hafızların hatim duası, cenaze namazı ve mezaristana giderken hafif bir yağmur serpintisi ile sanki merhum ve cemaat üzerine rahmet tecessüm etmişti.

Ali Mülayim hocanın Kur’an okuması, Sabri Yazar hocamızın da telkini, etkileyici ve rahmete vesile oldu inşallah.

1965’te İmam-Hatip okuluna başladığımız yıllarda, hizmetin bir merkezi Damat Süleyman Paşa camii ve İmam Mustafa Kılıç hocamdı. Bir merkezi de Zincirli Kapıdaki Zehraiye camii ve Abdulkadir Badıllı Ağabeydi. Her ikisi de genç dinamik idi.
Şanlıurfa’dan Abdullah Yeğin ağabey ayrılmış, ancak dinamik, gayretli, ihlâslı ve mütesanit bir kadro bırakmıştı. Biz küçük yaşlarda o ihlâslı derya içinde kendimizi bulduk.

Saydığımız iki merkezle beraber akşamları evlerde yapılan sohbetler, gündüzleri esnaf ağabeylerin iş yerlerinde aldığımız teşvik, takdir ve yardımlarıyla, gereğini hakkıyla ifa edemediğim halde şahs-ı manevinin içinde kalmaya çalıştık.

O hizmet halkasında terzi olan Ekrem Kara çok genç yaşında vefat etti. Allah’ın rahmetine kavuşan ağabeyimizin çok güzel ve tok sesli Risale-i Nur okumaları halen kulaklarımda çınlar.

Kitapçılık yapan Eyüp Karakeçili hep güler yüzlüydü, teşvik ediciydi. Allah Rahmet etsin. Terzi olan iki ağabeyden Mehmet Yeşilnacar Allahın Rahmetine kavuştu. Ahmet Rüzgâr ise Allah sağlık versin hayatta ve hizmete devam ediyor.

Mehmet Ağı tam bir hizmetkâr, aynı zamanda tam bir ağa idi. Allah Rahmet etsin. Tahir Küçük ağabey de gençlerle ilgilenen ve hayatının sonlarında Risale-i Nur neşriyatı ile geçiren sadık ağabeylerdendi. Allah Rahmet eylesin. Mahmut Karataş Kamberye’deki evine çok derse gittiğimiz ağabey, Allah sıhhat ve afiyet versin.
Genç nesille ilgilenen iki isim daha vardı. İsmail Şentürk ve Abdülkadir İkbal’di. Onların gayretleri de favkaleydi ve her takdirin üstündeydi.

Daha sayamadığımız isimsiz kahramanlar da vardı. Onlardan biri de Hasırcı ağabeydi. Attar pazarının arkasında hanların bulunduğu çevrede küçük ve çok mütevazi bir dükkanı vardı. Terzilik yapıyordu. Tanıdığım ilk günden, hayatının sonuna kadar hep güler yüzlü, Müşvik bir tarzı vardı. Ruhunu rahmana teslim etmiş. Üstadına kavuşmuştur. 

Şanlıurfa’daki ilk halka hizmetin mayası olmuş. Onların o tesanüdü ve ihlâslı gayretleri netice vermiştir. Hizmetler gelişip büyümenin yanında, Şanlıurfa Üstad Bediüzzaman’ın özel duasına mazhar olan bir şehir unvanını almakla kalmamış, aynı zamanda ruhunu teslim eden bir mekân da olmuştur.

Hizmetleri sebkat etmiş dar-ı ahirete gitmiş bütün kardeş ve ağabeylere Allah’tan rahmet, hayatta kalanlara sıhhat ve afiyet niyaz ediyoruz.

NOT: Risale-i Nur’da fani olan Üstad’ın has talebelerinden Sungur ağabeye de Allah’tan rahmet ve mağfiret temenni ve dua ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.