Londra'da Osmanlıca'ya ilgi

Londra'da Osmanlıca'ya ilgi

Yunus Emre Kültür Merkezi'nin Londra'da açtığı Osmanlıca kursunda, çeşitli milletlerden ve meslek gruplarından öğrenciler eğitim alıyor

İngiltere'nin başkenti Londra'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen kurslara katılan öğrenciler mezar taşından kitabelere kadar çeşitli örnekler üzerinde çalışarak Osmanlıca öğreniyor.

Osmanlıca dersleri öğretmeni Gökçen Yücel, kursa talebin yüksek olduğunu belirterek, "Elimde İngilizce 'Osmanlıca dersleri' yazan kitapları görenler beni sokakta çeviriyor. 'Osmanlıca öğreniyor musunuz, öğretiyor musunuz?' diye soranlar oluyor. İlgisi olan çok insan var" dedi.

Ankara Üniversitesi Tarih bölümü mezunu Yücel, Osmanlıca derslerine başlayacak kişinin Arapça ya da Farsça dil bilgisine sahip olmasının önemli olduğunu ifade ederek, "Sınıfta hem Türk hem yabancı öğrenciler olmasından dolayı kursa katılmak isteyenlerin Türkçe'yi iyi seviyede biliyor olmalarını istiyoruz. En azından cümle yapısını biraz bilen, biraz konuşabilen, Türkçe tamlamaları bilecek düzeyde bir Türkçe istiyoruz" diye konuştu.

Derslerin Osmanlı dönemine ait kültürel etkinliklerle pekiştirildiğini anlatan Yücel, egzersiz olarak, tapu kayıtlarının, mezar taşlarının, çeşme yazılarının, kitabelerin çevirilerini yaptıklarını kaydetti. 4. Murat'la ilgili bir el yazması okunuyorsa, kendisinin tarihçi olması nedeniyle belirli dipnotlarla o dönemleri de anlattığını ifade eden Yücel, Fuzuli'yi ve Nutuk'un Osmanlıcasını da okuduklarını belirtti.

"İLGİSİ OLANLARA TAVSİYE EDİYORUM"

Osmanlıca kursuna Türkçe bilmeden başlayan Majid Dean, Osmanlı tarihi ve kültürünün kendisi için tutku olduğunu söyledi.

Gayrimenkul ve yatırım alanında çalıştığını belirten Dean, "Tarih ve ekonomi bölümü mezunuyum. Üniversitede tarih dersleri alırken, Osmanlı döneminden etkilendim ve ilgim böyle başladı. Çalışmalarımı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma dönemine yoğunlaştırdım ve bu sırada daha fazla bilgi edinme ihtiyacı duydum" diye konuştu.

Türkçe bilmediği için büyük bir ısrar sonunda kursa kaydını yaptırdığını kaydeden Dean, şözlerini şöyle sürdürdü:

"Erkek kardeşim birkaç yıl önce Yunus Emre Kültür Merkezi'nde Türkçe derslerine katılmıştı. İlgimi çekeceğini düşündüğünden Osmanlıca derslerinin başlayacağını duyunca bana haber verdi. Ben de hemen kursa yazıldım. Evet, kursa katılmak için Türkçe bilmek gerekiyor ancak ben derslerde güzel vakit geçiriyorum. Şimdi biraz Türkçem de var. Türkiye'ye tatile gitmeyi, İstanbul'u görmeyi çok istiyorum. Herkes bana burada Türkçe öğrenmeden Osmanlıca derslerine katılan ilk kişi olduğumu söylüyor. Derslerde bazen zorlanıyorum ancak İngilizce dilde Osmanlıca öğreten kitaplar aldım. Kendim de pratik yapıyorum. Osmanlı tarihine ve kültürüne ilgisi olanlara kursu tavsiye ediyorum ve kursun faydalı ve eğlenceli bulacağını düşünüyorum. Yoksa zorlanabilirler."

"HERKES ÖĞRENMELİ"

İç mimarlık üzerine çalışmalar yürüttüğünü belirten Turgut İris de Osmanlıca'yı hobi olarak öğrenenlerden. Herkesin Osmanlıca'yı öğrenmesi gerektiğini düşündüğünü ifade eden İris, "Osmanlıca dersleri okullarda müfredata konulmalı. 12 ve 15 yaşındaki çocuklarım da önümüzdeki dönemde Osmanlıca derslerine başlayacak. Burada Ömer Seyfettin'in hikayelerini okuyoruz. Çok hoşuma gidiyor. Osmanlıca yazabilmekten çok okuduğumu anlamak önemli" ifadelerini kullandı.

Kursun öğrencilerinden Ebru da, Turgut İris gibi Osmanlıca'nın okullarda öğretilmesinden yana. Londra Üniversitesi'ne bağlı Doğu ve Afrika Araştırmaları Okulu (SOAS) Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde 2. sınıf öğrencisi olan Ebru, lisans eğitimi kapsamında Osmanlıca dersler aldığını dile getirerek, "Ben mecburiyetten Osmanlıca dersleri alıyorum. Açıkcası daha öncesinde bir ilgim yoktu. Bence hepimizin, Türk olan herkesin geçmişini, dilini öğrenmesi gerekiyor. Bilmekte fayda var. Keşke müfredata da konsa, okullarda da öğretilse" diye konuştu.

"OSMANLIYI ANLAMAK İÇİN"

Tekstil sektöründe çalışan Çiğdem ise Osmanlı modasını takip edebilmek için araştırma yaptığını, bu nedenle Osmanlıca öğrenmeye karar verdiğini söyledi.

Osmanlı'nın Batı'dan etkilendiği dönemlerdeki modayı incelediğini belirten ve tasarımlarında o dönemlere ait bir konsept içinde çalışacağını anlatan Çiğdem, Yunus Emre Enstitüsü'nde aldığı kursun araştırmalarına çok yardımcı olduğunu ifade etti.

Kariyeri doğrultusunda Osmanlıca öğrenmeye karar veren öğrencilerden mimar Pınar Aykaç da tarihi yapılarla ilgilendiğini, tapu kayıtları, yazışmalar ve kitabelerle ilgili  yaptığı araştırmalarda çoğu kaynağın Osmanlıca olduğunu ve bundan dolayı Osmanlıca öğrendiğini belirtti.

Günümüz Türkçesi'ne kıyasla Osmanlıca öğrenmede zorluk yaşayıp yaşamadığı sorusuna Aykaç, "Bir şekilde kelimelerin anlamları bilindiği için daha kolay öğrenilebiliyor. Yeni bir dil gibi ama belli noktalarda da benzerlikler karşınıza çıkıyor. Tam arada" yanıtını verdi.

Aykaç, Osmanlıcayı yeni bir alfabe öğrendiği için çok ilginç bulduğunu ifade ederek, "İlkokula geri dönüş gibi oluyor. Hiç bir referansınız yok. Ama okumaya başlayınca da günümüz Türkçesine benzer tarafları var" dedi.

Türkiye

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.