Müftü Mehmet Taşcı mesajında, "1989’dan bu güne 26 yıldır her yıl 14-20 Nisan tarihleri arası Diyanet İşleri Başkanlığımızca Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanmaktadır. Kutlu Doğum Haftasında her yıl farklı bir tema işlenmektedir. Bu yıl ki temamız ise Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı ve Hukuku olarak belirlenmiştir.  Sevgili Peygamberimiz Mevla’mızın insanlığa gönderdiği en son elçidir ve İbrahim Suresi 1. Ayeti celilede ifade edildiği gibi insanlığı Rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa ve sıratı müstakime ulaştırmak için gönderilmiştir" dedi.

Mehmet Taşcı şöyle devam etti, "Onun dünyamıza teşrifi dünyamızın akışını değiştirmiş dünyamız onunla istikametini bulmuştur. Onunla bulutlar dünyamıza rahmet yağdırmıştır. Boynunda ve ayağında zincirlerle köle pazarlarında satışa arz edilen insanlık onuruna ve kerametine, izzetine ve şerefine, hürriyetine onunla kavuşmuştur. Onun rahmet ve Merhamet yüklü mesajları ve ahlak-ı hasenesi dünyamızın ve insanlığın kurtuluşunun ve huzurunun tek çaresi olmuştur. En güzel elbiseleri giydirilip dayına, amcana gezmeye gidiyoruz diye kandırılarak önceden hazırlanan çukurlarda diri diri toprağa gömülen kız çocukları, ayaklarının altında cennetler olduğu halde onunla hayat bulmuştur, başlara taç olmuştur. Yaşadığımız dünyada genelde top yekun insanlık aleminin özelde ise İslam dünyasının içinde bulunduğu buhranlardan ve badirelerden özellikle etrafımızda dost ve kardeş ülkelerde yaşanan kardeş kavgalarını ve kaosu bertaraf edip inananların kardeşliğinin yeniden inşası ve imarı; gelişiyle yüzyıllarca devam eden kardeş kavgalarını, buas harplerini bitiren her renkten ve tabakadan insanları kardeş ilan eden, ensar ve muhacir medeniyetini tesis eden sevgili Peygamberimizin mihmandarlığıyla mümkün olacaktır ve buna her zamankinden daha fazla muhtacız. Sevgili Peygamberimizin kutlu doğumunu idrak etmek, onu yurdumuza, yuvamıza, ocağımıza ve hayatımızın tam merkezine buyur etmekle, onunla söze ve sohbete başlarken asr-ı saadet yiğitleri gibi fidake ümmi ve ebi ya Rasülallah anam babam yoluna fedadır ey Allah’ın Rasul’ü diyerek söze ve sohbete başlamakla olur. Onu, onun tarif ettiği gibi sevmekle öyle bir sevgi ki anadan babadan, çoluk çocuktan ve bütün insanların sevgisinden öte bir sevgiyle, sevgi sınırlarını aşıp muhabbet kapısına dayanmakla oradan aşkın sınırlarını aşıp nihayetinde onda fani olmaktır kutlu doğumu idrak etmek. Hayanın sıyrılıp indiği, vefanın yalnızca bir semtin adı olarak kaldığı, emanetin lafz-ı bi-medlul olduğu, yalanın raiç, hıyanetin mültezem olduğu, hakkın meçhul, yüreklerin merhametsiz, duyguların süfli olduğu bir dünyada onun (s.a.v) haya ve iffetiyle, ahde vefasıyla, emanette eminliğiyle, sözünde sadakatiyle, hakkı tutup kaldırışıyla, merhametle çarpan yüreğiyle, nezih ve ulvi duygularıyla dünyamıza yeniden doğuşuna o kadar muhtacız ki Gel, ey Muhammed, bahardır, Dudaklar ardında saklı, Aminlerimiz vardır, Hacdan döner gibi gel, Miraçtan iner gibi gel, Bekliyoruz yıllardır Ve sen suretinle, siretinle, ahlakınla, faziletinle, güzelliğinle ruhumuza, gönüllerimize, kalplerimize ve dünyamıza geldiğin zaman işte o zaman kutlu doğum hedefine ulaşacaktır ve ondan da ümmetin kutlu doğumu gerçekleşecektir Efendim. Hasret ve özlemiyle ciğerlerimizin yandığı gönüller sultanının ’ben, beni görmeden bana iman eden kardeşlerimi özlüyorum’ buyurarak özlem ve hasretini dile getirdiği kardeşlerinden olabilmek ümit, umut ve duasıyla kutlu doğum haftamızın inananlara huzur, insanlığa kurtuluş ve barış getirmesini, inananların kardeşliğinin ve birlikte yaşama ahlak ve hukukunun yeniden inşasına vesile olmasını, rahmet ve merhamet kapılarının açılmasını yüce Rabbimden dua ve temenni ediyor, vatandaşlarımız ve tüm İslam aleminin Kutlu Doğum Haftasını tebrik ediyorum."

iha