Kur’an’da o dönemki Araplara has bir uygulama olan zıhardan bahsedilmesinin hikmeti nedir?

Kur’an’da o dönemki Araplara has bir uygulama olan zıhardan bahsedilmesinin hikmeti nedir?

İslam’da hükümler iki şekilde ortaya konmuştur:

Biri, daha önce insanlar tarafından da kullanılan bazı hükümlerdir ki, İslam’da bunlar kıyamete kadar insanlık camiasında uygulanabilir bir hüviyete kavuşturularak tanzim edilmiştir. Bu gibi hükümlere “Şeriat-ı muaaddile = eskide var olmakla beraber yeniden tadil edilerek tanzim edilen hükümler” adı verilir.

Diğeri ise eskiden olmayan İslam’ın ilk defa ortaya koyduğu hükümlerdir ki, bunlara “Şeriat-ı muhteria = İslam dininde ilk defa ortaya konan hükümler” denir.

Zıhar konusu bir şeriat-ı muaddiledir. Araplar, istemedikleri eşlerini zıhar prensibiyle kendilerinden uzaklaştırırlar, başkasıyla da evlenmemesi için bunu istedikleri kadar tekrar ederler, uzatırlardı. Hatta bu zihar aynı zamanda bir nevi talak olarak da hükmünü icra ederdi.

İslam ise, bu zıharın talak olmadığını ortaya koymuş, talakı / boşanmayı da üç sayıyla sınırlandırmıştır. Yani Zihar sadece Araplar tarafından kullanılan İslam öncesi bir hüküm değil, artık Müslümanlar tarafından da kullanılan bir hükümdür. Ancak, Kur’an bu hükmün talak fonksiyonunu ortadan kaldırdığı gibi, bunun süresini dört ay on gün olarak tespit edip, zamanının belirsizliğini de ortadan kaldırmıştır.

Kölenin azat edilmesi meselesi ise, İslam tarihi boyunca İslam aleminde uygulanmış bir realitedir. Vakıa, köleliği İslam getirmemiştir. İslam’dan çok öncelerinden beri var olan bir kurumdur kölelik. Fakat bütün dünyada hükmünü icra ettiği için İslam bu vahşi adeti birden ortadan kaldırmamıştır. Ancak, bunun yerine iyileştirmeler getirmiş, efendilerine giydiklerinden kölelerine de giydirmelerini, yediklerinden yedirmelerin, onlara kardeşim demelerini salık vermiş, hürriyetlerine kavuşturulmaları için her fırsatı değerlendirmiştir. Kefaretlerin başında köle azat etmenin hikmeti budur.

Hükümler çoğunluğa bakar. İslam, tarihin büyük çoğunluğunda hükmünü sürdüren kölelik konusunda İslam’ın suskun durması beklenemezdi. Kur’an’da ve İslam şeriatında bunun söz konusu olması, kölelerin aleyhine değil lehlerine olan bir tutumdur. İslam bu konuyu adalet ölçüleri içerisinde, hatta kölelere -imkân nispetinde eskiye nazaran- tarihte görülmemiş şekilde pozitif ayrımcılık getirmiştir. Patron müşriklerin bazılarının “Muhammed bizi kölelerimizle eşit tutuyor… böyle bir dine nasıl gireceğiz..” şeklindeki yakınmaları bu gerçeği açık belgesidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.