Kur'an öğrettikçe ferahlıyorum

Kur'an öğrettikçe ferahlıyorum

Kederle dolu 80 yıllık ömrünü Kur’an nuruyla aydınlatan Süheyla nine, bugüne dek yüzlerce kişiye Kur’an-ı Kerim öğretti.

Eşini kaybetmesiyle başlayan kimsesizlik ve yoksulluğun yükünü, omuzlarından İlahi Beyan ile attığını söylüyor.

Hasta, yalnız, yoksul ve 80 yaşında bir kadın… Ama bir o kadar da mütevekkil ve huzurlu. Çünkü yıllardır çocuklara Kur’an-ı Kerim öğretiyor. Diyarbakırlı Süleyha Hünerli, 30 yıl önce eşini kaybedince kızıyla baş başa kalır. Karşılaştığı sıkıntıları ise 7 yaşında öğrendiği Kur’an-ı Kerim’e sarılarak aşar. İlahi Beyan’ı hem okur hem okutur. Zamanla, tek gözlü evi Kur’an kursuna döner. Süleyha nine hayatını şöyle özetliyor: “Onlarca işte çalıştım, kızımı büyüttüm. Şimdi damadım cezaevinde. Kemik erimesine yakalandım. Ama Kur’an aşkından vazgeçmedim. Kur’an öğrettikçe ferahlıyorum.”

Kur’an-ı Kerim ile teselli bulan ıstıraplı bir gönül, 80 yaşındaki Süleyha nine. Hayat arkadaşını 30 yıl önce kaybedince kızı Fatma ile yalnız kalan bu mütevekkil kadın, binlerce kişiye İlahi Beyan’ı öğretmiş. Hastalık, kimsesizlik ve yoksulluk hep imtihanı olmuş. Şimdilerde yalnız yaşadığı tek gözlü evinde hayatta kalma mücadelesi veren Süleyha Hünerli, acılarına Kur’an’la şifa bulduğunu söylüyor. Mahalledeki bütün çocuklara elifbayı o öğretmiş. Komşusu olan kadınlara da hem Kur’an’ı anlatıyor hem de 80 yılda biriktirdiği kıymetli tecrübelerini. Kemik erimesi hastalığı sebebiyle adım atmakta zorlanan Hünerli, “Kur’an-ı Kerim öğretince ferahlıyorum, ağrılarımı unutuyorum. Dünyanın yükünü adeta üstümden atıyorum. Bu, Allah tarafından bana verilen bir nimettir.” diyor. Süleyha ninenin 80 yıllık ömrü, nice keder ve imtihanlarla dolu. 1984 yılında eşini kaybettikten sonra kızı Fatma ile birlikte Hani ilçesine bağlı Hezan köyünden Diyarbakır’a yerleşir. Hem ana hem baba olduğu kızını kendi emekleriyle evlendirir. Ancak torunlarının babası da bir süre sonra hapse girer. Sahip çıkanı olmayan ana-kızın günleri yoksullukla geçer. Tüm bu zorluklara karşın Süleyha nine, Kur’an-ı Kerim’le irtibatını hiç koparmaz. Bütün acıları bir kenara bırakıp, kendini mahalledeki çocuklara Kur’an öğretmeye adar. Bugüne kadar binden fazla kişiye Kur’an öğreten Süleyha nine, tek gözlü evinde 15 çocuğa Kur’an öğretmeye devam ediyor. Henüz 7 yaşındayken Kur’an öğrenmeye başladığını söyleyen Süleyha nine, “O zaman Allah razı olsun, köyün imamı bize öğretti. ‘İleride sen de benim gibi başkalarına öğretirsin.’ diyordu. Benim hep hayalimdi Kur’an öğrenmek ve öğretmek. Çok şükür şimdiye kadar binden fazla kişiye Kur’an öğrettim.” diyor. Eşini kaybettikten sonra dünyanın kendisi için zindana döndüğünü anlatan Hünerli, evini, bağını, tarlasını geride bırakıp Diyarbakır’a yerleştiğini kaydediyor. Büyük şehirde de hayatın acımasız yüzüyle karşılaşan Süleyha nine, “Emekli maaşım yok, sosyal güvencem yok. Burada hayat çok zor olmuştu. Onlarca işte çalıştım, kızımı büyüttüm. Şimdi damadım da cezaevinde. Kemik erimesi hastalığına yakalandım. Ama Kur’an aşkından vazgeçmedim. Kur’an öğretince ferahlıyorum.” ifadelerini kullanıyor.

Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum