Kur'an-ı Kerim'i asırlardır bu yöntemle ezberliyorlar

Kur'an-ı Kerim'i asırlardır bu yöntemle ezberliyorlar

Kara kıta Afrika'nın en geniş yüz ölçümüne sahip üçüncü ülkesi Sudan'da çocuklar, okuma-yazma ile Kur'an-ı Kerim'i, defter-kitap gibi temel eğitim araç gereçleri olmadığı için "luh" adı verilen tahta levhalarla öğreniyor.

Ülkenin batısında yer alan Darfur bölgesindeki kamplarda, böylesi kısıtlı imkanlarda eğitim gören öğrencilerin yüzde 80'inin Kur-an'ı Kerim'i hıfzettiği ifade ediliyor. 

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ 

Öğrenciler, öğretmenlerinin dikte ettiği ayetleri, Mısır sapından kalemlerini, kömürden yapılmış mürekkebe batırarak, "luh"ların üzerine yazıyor. Derslerini ezberledikten sonra yeni bilgileri yazmak için bir öncekileri silmek zorunda kalan öğrenciler adına Türkiye'den gönderilen kitaplar ise kasalarda muhafaza ediliyor. 

Daha önce Kur'an-ı Kerim öğrenimi sırasında defter ve kitap yerine hayvan derisi kullanıldığı ancak bu usulün külfetli olması nedeniyle luhların tercih edildiği belirtiliyor. 

Sudan'ın batısında halkın büyük bir kısmının yoklukla mücadele ettiği ve mülteci olarak hayatını idame ettirdiği Darfur'da ise Türk yardım kuruluşlarının yaptığı yetimhanelerde verilen eğitim iptidai şartlarda devam ediyor. 

Darfur'daki yetimhanelerde verilen eğitim sistemi hakkında AA muhabirine bilgi veren okul müdürü Abdullah Hamid, eğitimi yüz yıllardır dedeleri tarafından keşfedilen "luh"la sürdürdüklerini söyledi.

"Gelir seviyesi düşük mültecilerin yaşadığı Darfur bölgesinde halkın defter kalem alacak gücü yok. Bu yüzden luhları kullanıyoruz" diyen Hamit, Türkiye'den gönderilen dini kitaplarla okullarda eğitim verildiğini aktardı.

Kur'an-ı Kerim ezberinde yüzde 80'lik başarı 

Mülteci kamplarındaki eğitim durumu hakkında bilgi veren Hamit, "Okuma ve yazma süreci 3 yıl devam ediyor. İslami ilimler üzerine farklı dallarda verilen 3 yılık eğitimin ardından öğrencileri mezun ediyoruz. Kamplardaki öğrencilerin yüzde 80'i medrese eğitimi almış ve Kur-an'ı Kerim'i hıfzetmiş durumda" dedi.

Eğitim sisteminin Osmanlı'daki medrese usulüne uygun yapıldığını aktaran Hamit, daha çok yetimhanelere bırakılan çocukların derslere devam ettiklerini dile getirdi. 

Maddi imkansızlar nedeniyle yatılı eğitimin, derme çatma yapılar içinde verildiğini ve cehaletle mücadele ettiklerini vurgulayan Hamid, sabah namazının ardından güneşin doğuşuyla başlayan eğitimin akşam ezanına kadar sürdüğünü belirtiyor.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.