Kulunu Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah

Kulunu Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), İsrâ Sûresi 1. ayetinde meâlen şöyle buyuruyor:
[Mekke devrinde nâzil olmuştur, 111 âyettir.]

1-Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Harâm’dan, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya (İsrâ -gece yürüyüşü- ile) götüren (Allah, her türlü noksanlıktan) münezzehtir.(*) Şüphesiz ki Semî‘ (herşeyi işiten), Basîr (hakkıyla gören), ancak O’dur.

(*) “Mâdem şu insanlar içinde, şu kâinât Sâni‘inin (kâinâtı san‘atla yaratan Allah’ın) makāsıdını (maksadlarını) en mükemmel bir sûrette bildiren ve şu kâinât tılsımını keşfeden (sırlarını ortaya çıkaran) ve hilkatin muammâsını (yaratılışın gizliliklerini) açan ve rubûbiyetin (Allah’ın terbiye ve idâre ediciliğinin) mehâsin-i saltanatına (saltanatının güzelliklerine) en mükemmel tarzda dellâllık eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’dır. Elbette bütün efrâd-ı insâniye (insanların ferdleri) içinde öyle bir ma‘nevî seyr ü sülûkü (ma‘nevî mertebelerde seyâhati) olacaktır ki, cismânî (maddî) âlemde seyr ü seyâhat sûretinde bir Mi‘râcı (yükselmesi) olacaktır. ‘Yetmiş bin perde’ ta‘bîr olunan berzah-ı esmâ (isimlerin perdelerinin) ve tecellî-i sıfât ve ef‘âl (sıfatların ve fiillerin umûm kâinâttaki parıldamalarının) ve tabakāt-ı mevcûdâtın (varlık tabakalarının) arkasına kadar kat‘-ı merâtib edecektir (mertebeler geçecektir). İşte Mi‘râc budur.” (Sözler, 31. Söz, 245)

Mi‘râc mu‘cizesi hakkında daha geniş îzâh için, bakınız; (Sözler, 31. Söz, 237-260)