Yalan nedir?
Doğru olmayan sözdür.
Detaylandıralım:
Daha önceden başkalarını aldatmak için tasarlanmış ve belli bir amaca yönelik düzenlenmiş beyanlardır.
Psikolojide yalan “davranış bozukluğu” olarak adlandırılır.
Yani, yalanın temelleri, çocukluğun ilk dönemlerinde atılır...
6-7 yaşlarından itibaren bilinçli yalan söylemek artık kişide “davranış bozukluğu”na yol açar.

Psikolojide yalan şu başlıklarla isimlendirilmiş:
-Hayali Fantastik, Taklit, Mübalağa, Sosyal, Savunma, Dikkat Çekme, Yüceltilmiş, Zıddına söylenen, İntikam, Çıkar, Patolojik, Propaganda ve Şartlı yalanlar olmak üzere 13 ana başlıkta incelenmiş…
“Patolojik yalan” incelendiğinde, bu davranış bozukluğu hiçbir menfaat elde etmeksizin söylenen yalanlar şeklinde ortaya çıkar. Kesinlikle psikolojik veya psikiyatri tedavi gerektirir.
“Propaganda Yalanlar”a baktığımızda ise, politikacıların seçim öncesinde gerçekleştiremeyecekleri vaatlerde bulunmaları olarak kaydedilir.

Peki, dünyaya yıllardır yalan söyleyen korsan bir devletin ruh halini nasıl izah edebiliriz?
Bu öyle yalanlar zinciri ki, adına “diplomasi” demişler.
Yani koskoca hariciyeci, akademisyen, hatta “havas” diye tabir edilen itibarlı isimler dahi bu yalanların adına “diplomasi” diyecek kadar aldanmış veya aldatılmış.

Ki, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı İsrail Cumhurbaşkanına hitaben; “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dediğinde dünya ayağa kalkıyor.

Yalanların gölgesinde “diplomasi dersi” verenler, bombaların altında can veren Filistinlileri görmüyor.

İsrail kurulduğu günden beridir “yalan” söyleyerek insanları katletti. Barış anlaşmalarının mürekkebi kurumadan toprak işgaline devam etti, ediyorlar…
Başbakanın siyasi tavrı tartışılır.
Ama şunu da unutmamak gerekir ki, o gün, çıplak kral Davos’taydı!

[email protected]