Bütün kutsal kitaplarda “isteyin vereyim” der Rab.
İlk insanlardan günümüze evrensel bir istektir dua. İnsanlar bazen dilleri, bazen gönülleri ve bazen de beden dili ile dua eder, isteklerde bulunurlar Yaratıcıdan.

Eskiden kırsal alanlarda yaygındı yaşam. İnsanların geçimleri bütünü ile tarıma, toprağa dayalı idi. Yağmur isterlerdi toprağı işlemek, bereketli ürünler almak için. Duaları hep yağmurlu havalardan yana idi. İnsanlık geliştikçe kuruldu şehirler ve başladı şehre göç köylerden, daha zengin ve modern bir hayat dileğiyle. Ticarete dayanan şehir hayatında istiyordu şehirlilerin gönülleri güneşli güzel günler.  Ama hala çoğunluktaydı köylüler ve baskındı yağmur duaları.

Şehir hayatı ve modern yaşam çok cazipti ve özentiye dönüştü köylülerde de. Hem zaten çok zahmetliydi tarlada çift sürmek, hayvan gütmek, göç hızlandı yeni kuşaklarda ve çoğaldı gittikçe şehirliler. Böylece güneşli gün dilekleri de çoğaldı insanların dualarında. Hatta yağmursuzluğu bir felaket olarak nitelerken köylüler, tatil yapıyordu denizde şehirliler.

İyice azalan yağmurla bereket de kalktı şükürsüzlükten. Böylece boşaldı şehirlere köyler. Asgari ücretle işçi oldular, köle oldular makinelere, efendi olmak yerine toprağa. Onlar da güzel havalar arzu ediyorlardı küçük kaçamaklar için.

Çok değişti yağmur duası törenleri, kesilen kurbanlar. Hep kandırmaca yağmur istekleri. Tatile çıkmak moda oldu köylerde bile. Herkesin gönlünde güneşli güzel havalar var. Televizyonlar bile bol güneşli havalar diliyor milyon dillerle. Yağmur, çamur kirletir ayakkabıları. Kimsede kalmadı yağmur isteği sanki. Birkaç yaşlı köylü dışında. Hayvanlar lisanı hal dualarını unuttular hormonlu modern çiftliklerde. İsrail menşeli tohumlar bile bilmiyorlar yağmur duasını. Lombardini motor var ya diyor bir reklam bilboardlarda.

Sonunda küresel ısınma adını verdi bilim adamları bu yağmursuzluğa. Yağmur yağsa da dengesiz yağıyor artık. Yakılan, kesilen ormanlarda heyelanlar, erozyonlar felakete dönüşüyor. Dere yataklarına da evler yaptılar şehirlerde yer kalmayınca ve seller, sular bastı evleri de.

Artık hiç kimse hoş bir haber olarak karşılamıyor hava durumunda Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı havayı. Her şeyi Amerika ve Avrupa’dan ithal ediyoruz nasıl olsa.