Konya’da Said Nursi ve Mevlâna Sempozyumu Notları

Müjdeli haberler şevke, sürura/sevince medar olan gelişmeleri daha sık aralıklarla görüyoruz yaşıyoruz…

Uluslararası Said Nursi ve Mevlâna Sempozyumu Konya’da gerçekleşti.

Konya Büyük Şehir Belediyesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfının müşterek düzenlediği Sempozyumu izleme fırsatımız oldu.

Öncelikle şahsen çok istifade ettiğimi ifade etmek isterim. Hissiyatımı bir yazının hacmi içinde paylaşmaya çalışacağım. Üç günlük programda elliden fazla bildiri ve sunum var ki, her birinde çok enteresan tespitler, yorumlar ve değerlendirmeler var.

Yurt içinden ve yurt dışından onlarca akademisyen, ilim erbabı uzmanların aylarca belki yıllarca elde ettikleri kazanımların özü sayılan kazanımlarını 15 dakika içinde özün özü olarak sunmaları izleyenler için fevkalade bir fırsat…

Sempozyumun birinci günü Şeb-i Aruz törenlerinden bildiğimiz yeni inşa edilen Mevlâna Kültür Merkezinde Cuma günü öğleden sonra yapıldı. Açış Konferansları, protokol konuşmaları seremonisinde memnuniyet heyecanı hâkimdi. Böyle bir programın tertiplenmesinden memnuniyetler dile getirildi. Yıllardır unutturulmaya çalışılan değerlerin kadrinin kıymetinin bilinmesi, vefa borcunun yerine getirilmesinin olumlu yönleri ifade edildi.

Tarihimizle iftihar ettiğimiz medeniyetimizin değerleri ve esas dinamikleri, “İnsan Merkezli Medeniyet İnşası” nın şifreleri, kodları ve hayata yansıtılmasında mâneviyat büyüklerinin misyonları, çileleri, fedakârlıkları anlatıldı.

Aynı salonda yine Büyükşehir Belediyesi ile Selçuklu Üniversitesinin gerçekleştirilen Necip Fazıl Sempozyumu’nun rüzgârı ve etkisi biri birinin devamı gibi oldu.

hakki_gokbel.jpgBirinci gün açılış ve protokol konuşmaları sonrası yapılan ilk oturumun başkanlığını Selçuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel yaptı.

Panel konuşmacıları rektörler geçidi gibiydi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uzun yıllar Kanada’da bulunmuş Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Prof. Dr. Alpaslan Açıkgenç ilk oturum konuşmacılarıydı.

Konya’da Selçuklu Üniversitesi Rektörünün, Dekanlarının bir çok akademik personelinin ev sahipliği yapması doğal bir süreç olmakla beraber takdire şayan tarihi bir görev yaptıkları bir gerçekti.

Prof. Dr. İbrahim Özdemir’in çevre konulu uluslar arası bir dergide hem Mevlâna, hem Said Nursi’nin çevreye bakışlarını konu alan makaleleri ve aldığı olumlu geribildirimleri paylaşırken programın ruhu ile örtüşen pratiği heyecanlı üslubuyla paylaştılar.

Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’ın “Rumi ve Nursi’de İnsan Kavramı” sunumu üzerinde çok titiz emek verilmiş, çok ince meseleleri, ene konusu gibi oldukça derin bir konuyu çok muazzam karşılaştırmalı olarak sundular. Şahsen bu sempozyumun tek bir sunumuna katılmak için bile yeter artar gerekçedir.

İkinci ve üçüncü gün oturumları Rixos Hotel’de yapıldı. Mevlâna Üniversitesi kampus alanına bitişik bir alanda yükselen bir gökdelen. Selçuklu Üniversite kampüsü de aynı bölgede yer alıyor.

İkinci gün Konya ve Selçuklu adı verilen iki ayrı salonda eş zamanlı paralel oturumlar yapıldı.

Sunumlar, Salonun birinde Türkçe, diğerinde Arapça ve İngilizce olarak yapılmakta simultane çeviri yapılıyordu.

Eş zamanlı gerçekleşen panel oturumların yapıldığı salonlar arasında mekik dokuyarak konuşulanları izlemeye mümkün oldukça her sahnenin resmini kaydetmeye gayret ettik. İzleyebildiğimiz, dinleyebildiğimiz her konuşmadan notlar almaya, özellikle istifade etmeye çalıştık. İzleyiciler de aynısını yapıyor hangi konuya ilgi duyarsa o salondaki sunumları izliyorlardı.

Oturum aralarında fırsat buldukça mini röportajlar yapmaya çalıştık.

Bu cümleden olarak Selçuk Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hakkı Gökbel’in değerlendirmelerini rica ettik.

Uluslararası düzenlenen bu programa desteklerindeki etkenleri ve yansımalarını sorduk.

Dünya çapında tanınmış, bilinen iki büyük İslâm âliminin birlikte anılması eserlerini, fikirlerini müzakere edilmesini çok önemli buluyorum. Bir çok akademisyen, rektörlerimiz, yurt dışından gelip tebliğlerin sunulması ve bu programın Konya’mızda yapılmasından fevkâlade memnun olduklarını söylediler.

Yakın zamana kadar ülkemizde akademik camianın Said Nursi’ye yaklaşımında mesafeli durduklarını son zamanlarda sanki paradigma değişimi olup olmadığını sorduk.

“Dünya değişiyor, buna paralel olarak paradigmalar da olumlu yönde değişiyor”  dediler…

bilal_kuspinar.jpgAralarda bazı önemli isimlerle özellikle tek soru ve cevap değerlendirmeleri almaya fırsat ararken uzun yıllar Kanada’da bulunmuş Psikoloji ana bilim dalı başkanlarından Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’dan değerlendirmelerini rica ettik.

“Rumi ve Nursi’de İnsan Kavramı” konulu sunumunda çok enteresan değerlendirmeleri olmuştu. “Ene” bahsini, “elestü bi rabbike*” sualinin cevabını;  Mevlâna, “belâ” (evet) olmakla beraber diğer yandan “al başına belâ” diye yorumlayıp çile ile insan-ı kâmile ulaşılabileceğini çok enteresan şekilde açıkladılar.

Nursi’nin akıl ile kalbin imtizacını esas aldığını Rumi’nin ise kalp yoluna önem verdiğini akademik üslup yanında çok titiz bir çalışmanın ürünü olduğu sunumundan merak ettiklerimizi ayak üstü sorduk.

“Bu programlar insan merkeze alan yeniden bir medeniyet inşasının” başlangıcı sayılabilecek çok önemli çalışmalar olduğuna dikkat çekti.

Koşuşturmalar arasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Prof. Dr. İbrahim Özdemir’in değerlendirmelerini alma fırsatımız oldu. Yurt içi ve yurt dışı benzeri programların hepsine yetişen, tebliğ sunan, danışmanlık yapan Sayın İbrahim  Özdemir’e “Her programa yetiştiğini ve hem bu program hem genel bir değerlendirme yapmalarını istedik.

ibrahim_ozdemir.jpg“On yıldan beri yurt içi ve yurt dışı sempozyum bezeri programlara katılıyorum. Önceleri bu tür sempozyumlara yurt dışından katılınlar çok yurt içinden az olurdu. Şimdi demokratik ve hürriyetler bakımından olumlu gelişmelere paralel olarak bilim dünyasından insanlar konuşmalarından dolayı başlarına bir iş gelmeyeceğini bildiklerinden katılım daha fazla oluyor. Aslında nur talebeleri her dönem bu programları düzenlediler. 28 Şubat döneminde de yaptılar. Bu sempozyum türü programların ısrarla yapılması demokratikleşmenin gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu gelişmelerde bütün grupların katkıları payının olduğunu da belirtmek ve bilmek lazım” dediler.

Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç hocanın sunumlarında istatistiki tespitler, Risale-i Nur da geçen önemli kavramların önemi derecesinde kaç kere geçtiğini rakamlarla çıkarmışlar.

Çay arasında değerlendirmelerini aşmak istediğimizde, memnuniyet ve mutluluğunu ifade ettiler. Günümüz şartlarının geldiği noktaya dikkat çekti. Demokratikleşme sürecinde özellikle Başbakan’ın çok önemli fetihlere vesile olduğunu, dua etmek gerektiğine vurgu yaptı. Olaya siyasi pencereden bakmadığını, eğitim politikalarında hatalarının olduğunu, bu konuda danışmanlarının yanılttığını düşündüğünü, her şeye rağmen büyük resme bakacak olursak çok güzel işler yapıldığını söyledi. Bu programlar da yeniden bir medeniyet inşa hareketi olduğunu izah ettiler.

Sempozyumdan çok istifade ettik. Çok farklı bakış ve değerlendirmeler, tespitler, keşiflerden haberdar olduk. Dolaylı olarak çok boyutlu beyin fırtınası, “telâhuk-u efkâr” mânâsı gerçekleşti.

Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatından bir gün önce Urfa’ya giderken Mevlana’yı ziyaret etmesi ve ziyaretinde ayakkabılarını çıkarıp içeri girmesi detay bilgiyi Prof. Dr. Himmet Uç’un sunumunda öğrendik

Hem Mevlâna’nın hem Said Nursi’nin asırlarında tarihin en büyük fitnelerine karşı müspet hareket tarzı ile mücadele ettikleri gibi bir çok ortak noktalar ortaya çıkarılmış ve paylaşıldı.

Mevlâna zamanında Moğol istila ve belası Bediüzzman’ın zamanında dehşetli ahir zaman fitnesi

Bu güne kadar Said Nursi ve Risale-i Nur’la ilgili eşit sayılabilecek sayıda 30 civarında sempozyum yapıldığını öğrendik.

Bu sempozyumun küresel ölçekte olumlu yansımaları olacağı muhakkak. Geniş kamuoyu algısında bilmeyenlerin merakını tahrik edip dikkatleri çekecek, kim bilir daha nice milyonların imanlarının kurtulmasına vesile olacaktır.

Karar vericiler için de politikalarına referans teşkil edecektir.

Zaten akademik onaydan sonra politikacılar uygulamaya daha kolay geçmeleri daha doğal olduğu realitesini de dikkate almak lazım.

Risale Akademi ve AKAV’ın öncülük yaptığı, birkaç süper fedakâr kahramanların samimiyetiyle ortaya konulan bu faaliyetlerde inayet ve tasarruf açıkça görülmektedir. Sebepler tahtında ve hesap yaparak bu işlerin gerçekleşmesi mümkün değil. İstihdam olanlara ne mutlu… Tebrik ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum