Kofi Annan’a güvenmiyorum...

Birleşmiş Milletler (BM)bünyesinde yaptığı görev sırasında insanlık tarihinin acı anılarını oluşturan Ruanda ve Bosna-Hersek katliamları karşısında pasif kalmış Kofi Annan’ın Suriye için barış planı geliştirmesi anlamsızdır. İki farklı coğrafyadaki “etnik temizlik” girişimlerini seyreden bir beyin kimyasının Suriye’de ancak Beşar el-Esed’e zaman kazandırmaktan başka bir işe yaramayacağı açıktır.

Kofi Annan’ı tanıyalım...

Kofi Annan ve ikiz kızkardeşi Efua Atta, 8 Nisan 1938 günü, o sıralarda bir İngiliz sömürgesi olan Altın Sahili’nde doğdular. Babası Fante halkının kabile reisiydi ve Asante bölgesinin seçilmiş valisi olarak görev yapıyordu. Temelde bağımsızlık yanlısı bir insandı ama ülkenin sömürgecilerden kurtulması için devrim mücadelesini başlatan Kwame Nkrumah’tan uzak durmayı, koloni yönetimiyle uyum içinde yaşamayı tercih ediyordu. Devrimci Nkrumah’ın çabaları sonucunda ülke Gana adı altında 1957 yılında bağımsızlığını kazandı. O sırada 19 yaşında olan Kofi Annan,ülkesinin bağımsızlık mücadelesinde etkin görev yapmamış olmasına rağmen, bağımsızlıktan sonra Ulusal Öğrenci Birliği Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.

Amerika’nın dikkatini çekiyor...

Bu görev, Kofi Annan’ın Amerikan Ford Vakfı tarafından tanınmasına ve “genç liderler” programı çerçevesinde Harvard Üniversitesi’ne yaz kampı için çağrılmasına neden oldu. Ford Vakfı, Annan’ın Minnesota’daki Macalester Koleji’nde okumasını, devamında da Cenevre’deki Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’ne gitmesini sağladı.

2’nci Dünya Savaşı sonrası Henry Ford tarafından kurulan Ford Vakfı’nın, üçüncü dünya ülkelerinde Amerika’yı seven beyinler yaratmak için çalıştığı biliniyor.

Yahudi lobisi ile buluşma...

Annan, Amerikalı dostlarının desteğiyle BM’deki ilk işine Dünya Sağlık Teşkilatı’nda başladı ve bu görevi diğerleri takip etti. Ama bir kariyer diplomat olarak asıl yükselişi, ikinci eşi Nane Lagergren Master ile evliliği sayesinde oldu.

Eşinin babası İsveçli avukat Raoul Wallenberg, 2’nci Dünya Savaşı’nda ülkesinin Budapeşte’de özel temsilcisiydi ve bu ülkedeki Yahudiler’in Naziler’in elinden kurtarılması için yaptığı çalışmalar ile tanınıyordu. Wallenberg bu görev sırasında, CİA’nın öncü kuruluşu OSS ile bağlantı kurmuş, Budapeşte’nin Sovyet işgali altına girmesinden sonra ise ortadan kaybolmuştu!.. Wallenberg’in Sovyetler tarafından öldürüldüğü tahmin ediliyor ama, Annan’ın yaptığı bu başarılı evlilik kendisine dünya Yahudi lobisi ile tanışma fırsatı yarattı...
Ruanda ve Bosna-Hersek

Kofi Annan, dönemin BM Genel Sekreteri Butros Butros Gali tarafından 1993-1996 yılları arasında barış harekatlarından sorumlu genel sekreter yardımcılığına getirildi. Bu görevi sırasında ilk olarak Afrika ülkelerinden Ruanda’da, toplam 800 bin kişinin öldürüldüğü etnik temizlik gerçekleşti. Hutular’ın Tutsiler’i katlettiği bu süreçte BM Barış Kuvvetleri Komutanı olarak atanan Kanadalı general Romeo Dallaire, yazdığı “Şeytanla El Sıkışmak: İnsanlığın Ruanda’da Çöküşü” isimli kitapta Kofi Annan’ın pasif politikasını açıkça anlattı ve katliamlardan esas olarakAnnan’ın sorumlu olduğunu dünyaya duyurdu.

Kofi Annan, 1995 yılında, Bosna-Hersek’in Srebrenica kentinde Müslüman Boşnaklar katledilirken aynı görevi sürdürüyordu!.. Politikası aynıydı ve BM adına orada bulunan general Bernard Janvier’i katliamları seyretmeye o zorlamıştı...

Saddam’la “skandal” dostluk...

1997-2006 yılları arasında BM Genel Sekreterliği görevini sürdüren Kofi Annan’ın, Batı Asyalı Arap diktatörler ile çok özel ilişkiler kurduğu, oğlunun adının karıştığı büyük bir skandal ile 2004 yılında ortaya çıktı. BM, 1996 yılında ambargo altındaki Irak’a “gıda için petrol” programı başlattı. Bu program, Irak’taki sivillerin ihtiyaçlarını sürdürmek için dönemin diktatörü Saddam Hüseyin’e, kontrollü petrol satışını öngörüyordu. Belgeler, Annan’ın oğlu Kojo Annan’ın, İsveçli Cotecna Inspection SA’dan Irak’ta bir ihaleyi kazanması karşılığında yüklü komisyon aldığını ortaya koydu!..

Ankara temkinli...

Bir dönem Saddam Hüseyin ile akçalı ilişkilere girecek ölçüde dostluk geliştiren Kofi Annan, şimdi Beşar el-Esed ile Suriye sorununu çözmeye çalışıyor... İstanbul’daki Suriye’nin Dostları Toplantısı’na New York’taki BM Güvenlik Konseyi toplantısı bahanesiyle katılmayan Kofi Annan, ne yapabilir? Büyük soru işareti!..

Beni rahatlatan Ankara’nın Kofi Annan’a “temkinli yaklaşımı”dır...

Ardan Zentürk-Star

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.