Kitap

Kitabı herkes en iyi dost olarak bilir, en azından bilenler bilmeyenlere âdet yerini bulsun diye tavsiye eder. Bu doğrudur. Kitap insanın dostudur. Sana karşı duruşu pasiftir, sesini çıkarmaz, itiraz etmez. Sessizce senin satırlar üzerinde geçmeni bekler. Âdeta gıdıklanır gibi. Gıdıklanırken de gıdıklar. Akıl ve mantığınızı, duygularınızı içindeki bilgilerin cinsine cibilliyetine göre farklı şekillerde gıdıklar.

Kitapların kimisi de baştan çıkarır. Dost diye bağrınıza basarsınız, pardon sadrınıza, beyninize sokarsınız, o da sizi yılan gibi sokup zehirler. Akıl, mantık, ruh ve kalp dörtlüsü üzerine kurduğunuz bütün bilgileri, bütün felsefenizi bir anda altüst eder. Siz artık siz değilsinizdir. Eski dengenizi yerine oturtmak için çaba sarf edersiniz, olmaz. Belki de hiç gerek görmezsiniz, yeni haliniz sizi sarhoş etmiştir, memnun etmiştir. Bu memnuniyet etrafınızdaki yakınlarınızı endişeye sevk eder. “Filanca kitapları okudu kafayı bozdu” derler.

Aslında kafayı bozan kitaplar değildir. Asıl olan sizin o kitabı okumaya hazır olup olmayışınızdan kaynaklanır. Hayat felsefeniz sadece akıl ve mantığa dayalı bir çizgiden oluşmuşsa, sürekli akıl ve mantıkla her şeyi anlama, sorgulayıcı ve şüpheci anlayışla temellendirilmiş ise, mütereddit halinizin devam etmesi yüksektir. Ama bu, akıl ve mantıkla birlikte inanç sistemleri ile de beslenmiş bir çizgide gelişişse akıl ve mantığın çözemediği sırları tevekkülün sırtına yükleyip rahatına bakma, biraz da teslimiyet anlayışı çoğu şeyleri problem olmaktan çıkartacaktır.

Hayat mükemmel sistemlerden oluşur, bir program dahilinde işler. Bu nedenle “Kadere teslim olan kederden kurtulur, kadere teslim olmayan başını örse vurur, parçalar.” “Pirenin midesini düşünen ve yaratan İlahi kudret, aynı kanun, ilim, sanat ve kudretle güneş sistemini de düşünüp yaratacaktır.” Teslimiyet derken böyle bir teslimiyetten bahsediyoruz, yoksa tembellik sağlıklı olan hiçbir kimseye mazeret teşkil etmez.

Kitap çeşitleri çoktur. Şimdi roman, hikaye gibi kitapları sayacağımı düşünüyor olduğunuzu hissediyorum. Ama öyle değil. Kelam sıfatından gelen ve kelimelere dökülmüş olan faydalı ve faydasız kitapların dışında bir de her biri bir kelime, bir kaside ya da sanatlı birer harika mektup olan varlıkların oluşturduğu kainat kitabından bahsedeceğim. Bu kitabın gece-gündüz, kış-yaz, bahar-güz, yeryüzü-gökyüzü gibi her an çevrilen birçok sayfaları var. Bu sayfaları okumasını bilenler okuyup kendilerine göre hikmetli ve sanatlı tefekkürnameler ortaya koyuyorlar. Bilim adamları sırları keşfetmek ve hikmetleri bilmek için okuyorlar, edebiyatçılar ve sanatçılar, her bir çiçeği, her bir baharı Allah’tan kendilerine uzatılan bir aşk mektubu olduklarını sanat eserleri ile âleme ilan etmek için okuyorlar.

Bu kitabı da zararına okumak isteyenler elbette olacaktır. İnanç sistemlerinden uzak ya da uzlaşmaz, şüpheci ve yerine sağlam hiçbir şey koyamayan yıkıcı felsefenin ağına düşüp akıl ve mantık melekelerini menfi anlamda sarsan kimseler, kainat kitabını doğru okuyamayacaklardır. Ondaki hikmet ve güzelliği, iyilik ve şefkati, beklenen güzel neticeleri anlayamayacaklardır. Çünkü olumsuzluklara odaklanan bütün duygu ve düşünceleri, ruh ve kalplerini karartacak, dışarıya da o ruh haletiyle baktıracaktır. Bu karakterlerin çoğu düştükleri bu bataklıktan kurtulmak isteyip, çabaladıkça batan bir çaresizliği yaşarlar.

Böyle kişilere yardım elini uzatmak lazım. Kurtulmaya istekli olanların kendilerini adım adım bataklığa sürükleyen eski çürük bilgilerini sıfırlamaları şarttır. Ondan sonra kendi akıl, kalp, ruh ve duygularını sağlıklı bir şekilde besleyecek kaliteli, şaşmaz ve şaşırtmaz, güvenilir dost kitaplara sığınmaları gerekir.

Güzel bir söz var: “Dost istersen Allah yeter.” Evet, Allah insanın en iyi dostudur. Aldatmaz, hep iyiliğini ister. Kötülüğü insan mizacının gereği kendisi ister. Dost’un bize verdiği Kur’an ve kainat kitaplarını iyi okuyup anlamak lazım. Kur’an insanın bir nevi kullanım kılavuzudur. İnsanı kim yaratmışsa, onu en iyi bilen de O’dur. Kılavuz koyma hakkı da elbette O’nundur. Felsefecilerin dayanaksız kılavuzları insanı bozar. Bir an önce hurdacılar çarşısına yani bataklığa düşürür.

Hep birlikte Dost’umuza dost kalalım inşaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum