Kış saati uygulamasında uykuya dikkat!

Kış saati uygulamasında uykuya dikkat!

Tüm Uyku Tıbbı ve Teknologları Derneği (TUTDER) Başkanı Okay Erözgün, kış saati uygulamasına geçilmesi ile birlikte insanlarda uyku sorunları yaşanabileceğini vurguladı.

Her insanın bir biyolojik saati olduğunu belirten Erözgün;,biyolojik ritmin insanlarda uyku-uyanıklık döngüsü, duygusal durum, hormon düzeyleri ve vücut sıcaklığı gibi pek çok işlev gerçekleştirdiğini ve gün ışığından önemli ölçüde etkilendiğini söyledi.
 
İnsanların biyolojik saatinin kış saati uygulamasına hemen uyum sağlamadığını İnsan vücudunun zaman değişimine ayak uydurabilmesi için bir hafta kadar süreye ihtiyacı olduğunu belirten Erözgün, yaşlıların ve çocukların değişimden daha çok etkilendiklerini dile getirdi. Erözgün, "Mevcut uygulamanın zararlarından korunmak için; Bioritmin kış saatine daha kolay uyum sağlayabilmesi amacıyla birkaç gün önceden 10-15 dakika kadar daha geç yatın. Sabah da 10-15 dakika geç kalkmaya başlayın. Sabahları günışığı altında güneş gözlüğü takmadan yürüyüş yapın. Sabah güneşi ile uyanabilmek için perdenizi aralık tutun" dedi.
 
-YETERSİZ VE KALİTESİZ UYKU BAZI SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR-
 
Tüm Uyku Tıbbı ve Teknologları Derneği Başkanı Okay Erözgün, mevsim geçişlerinde yapılan saat düzenlemelerinin yeterli ve kaliteli uyku gereksinimini karşılamakta etkilerinin olduğunu belirterek, bu durumun zihinsel işlev bozukluklarına, okul performansı ve mesleki başarıda düşüşe, günlük hayat kalitesinde bozulmalara, hastalıklara karşı vücut direncinin azalmasına, ağrı ve acılara dayanma gücünün zayıflamasına, ruhsal problemlerin çıkmasına ve pek çok sosyal ve tıbbi probleme yol açabileceğini belirtti.
 
Erözgün, şunları kaydetti:
 
"Kalitesiz uyku, horlama ve buna eşlik eden nefes durmalarının yaşandığı uyku apne sendromuna yol açabildiği gibi, nefes durmaları sırasında kandaki oksijen düzeyinin devamlı inip çıkması da beyin, kalp ve damar başta olmak üzere tüm hayati organları olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle kalp krizi riski artabilir.
 
Sürekli uyuma isteği kadar, istenildiği halde uyuyamamak da büyük sorun oluşturabilir. Her iki durum da ciddi bir hastalığın habercisi olabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Aşırı uykulu veya uykusuz olmanın en önemli sebepleri; horlama, uykuda solunumun durması (uyku apnesi), narkolepsi (gündüz aşırı uyku eğilimi) ve huzursuz bacak sendromu gibi uyku hastalıkları ya da depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklardır. Bu durumlardan herhangi biri yaşanıyorsa mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır."
 
-KALİTELİ BİR UYKU İÇİN NELER YAPILMALI?-
 
Erözgün kaliteli uykunun önemi vurgulayarak "Her bireyin kişisel gereksinimini karşılayan uyku süreci farklıdır. Kaliteli bir uyku için 'uyku hijyeni' olarak tanımlanan kurallara uyulması oldukça önemlidir" dedi ve şu tavsiyelerde bulundu:
 
* Sadece uykulu hissettiğinizde yatağa gidin.
 
* Uyumanız için gereken rahat bir ortam oluşturun.
 
* Uyarıcı madde içeren kahve, kola, çikolata gibi gıdalardan özellikle saat 19.00'dan sonra kaçının.
 
* Uyku öncesi alkol ve sigara kullanmayın.
 
* Gün ortası ve ya öğleden sonra düzenli olarak egzersiz yapın. Fakat yoğun egzersiz yapmaktan kaçının.
 
* Zihinsel ve ya fiziksel rahatlama yöntemlerini kullanın.
 
* Yatmadan önce ağır yemek yemekten ve sıvı içecek tüketiminden kaçının.
 
* Öğleden sonra ve akşamları şekerleme yapmayın.
 
* Yatağı sadece uyku için kullanın.
 
* Yemek yemek, televizyon izlemek, kitap okumak gibi aktiviteleri yatakta yapmayın.
 
* Düzenli bir uyanma şeması oluşturun.
 
Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.