Kıblede İsrail terörü

Kıblede İsrail terörü

Kudüs'teki gerginliği bilerek tırmandıran İsrail, dün de 100 Yahudi'nin Mescid-i Aksa'nın avlusuna girişine izin vererek provokasyonun fitilini ateşledi.

Müslümanların ilk kıblesinde 'terör' estiren işgal güçleri, Kıble Mescidi'nin içinde mihrab ve minberin yer aldığı bölgeye postallarıyla girdi. Mescid-i Aksa'da 1967 yılından bu yana ilk kez yaşanan baskın sırasında İsrail askerleri, külliye içinde ve dışında Müslümanlara plastik mermi, ses ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Tepkilerini tekbir getirerek gösteren 27 Filistinli sert müdahale sırasında yaralandı.
 
Önce Mescid-i Aksa'ya kilit vuran ve peşi sıra artan provokatif ziyaretlerle gerginliği tırmandırmaya çalışan İsrail, İslam'ın ilk kıblesine en çirkin saldıyı gerçekleştirdi. İsrail güvenlik güçlerinin, dün sabah saatlerinde yaklaşık 100 Yahudi'yi Aksa'nın ağlama duvarına bakan Megaribe kapısından içeriye almasına tepki gösteren Filistinliler ile İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerleri, 1967'den beri ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabının bulunduğu kubbenin altına kadar ilerleyerek mihraba postallarıyla girdi.
 
KUR'AN-I KERİM YERLERDE
 
Geçtiğimiz günlerde saldırıya uğrayan provokatör haham Yehuda Glick'e destek veren Yahudi grup külliye içinde gezerken, Mescid-i Aksa'nın içerisine giren 300 kadar İsrail askeri de cami avlusunu savaş alanına çevirdi. Askerlerin, Filistinlilerin üzerine plastik mermi, ses ve gaz bombalarıyla müdahelesi üzerine 27 kişi yaralandı. Bu sırada Aksa içinde bulunan Kıble Camisi'ne sığınan Müslümanları kovalayan İsrail askerleri, içeride postallarıyla gezerek, göstericileri tartakladı. İslam'ın kutsallarını ayaklar altına alan askerler, cami içerisindeki Kur'an-ı Kerimleri de yerlere attı.Mescid-i Aksa'nın yönetimini üstlenen İslami Vakıflar Dairesi Müdürü Azzam el-Hatib, '300 İsrail askeri Mescid-i Aksa'yı bastı. Askerlerin bir kısmı Kıble Mescidi'nin içinde mihrab ve minberin yer aldığı bölgeye postallarıyla girdi' dedi. İsrail askerlerinin 1967'den beri ilk kez mescidin içine postallarıyla girdiğini kaydeden Hatib, 'Bu çok tehlikeli bir adım. Daha önce olmamıştı. Kabul edilemez bir durum. İsrail bunun sonuçlarına katlanacaktır' diye konuştu.
 
SERT MÜDAHALE
 
Öte yandan, içeride bunlar yaşanırken, Aksa'nın dışında da gerginlik sürdü. Hıtta kapısının önünde toplanan Filistinliler İsrail askerlerini protesto etti. Göstericilere müdahale eden İsrail askerleri, bir kez daha göstericilere plastik mermi ve ses bombasıyla saldırdı. Müdahaleler sırasında 27 kişi yaralandı. İsrail askerleri, aralarında Mescid-i Aksa muhafızlarından bir kişi ile 4 Filistinli'yi gözaltına aldı.
 
İsrail askerlerinin baskını sırasında mihrabda büyük hasar meydana geldi. Kur'an-ı Kerimlerin yerlere atıldığı görüldü. Askerler gittikten sonra atılan gaz ve ses bombalarının kapsülleri ile duvarlardan dökülen moloz parçalarını temizlemek cami cemaatine düştü.
 
Yahudiler minberi yakmıştı
 
Cuma namazlarında imam, Mescid-i Aksa külliyesinin kıble tarafında yer aldığı için Kıble Mescidi olarak tanımlanan bölümdeki mihrabı kullanıyor ve cemaat oradaki kubbenin altından itibaren saf tutuyor. Mihrabın hemen bitişiğinde yer alan Selahaddin Eyyubi'den kalma minber, 1969 yılında radikal Yahudiler tarafından yakılmış, 38 yıl aradan sonra minberin bir benzeri Türk kündekari ustaları tarafından tekrar yapılarak 2007'de yerine konulmuştu.
 
Üçüncü İntifada sinyali
 
1967 yılında Batı Şeria, Kudüs, Gazze Şeridi ve Sina Yarımadası'nı ele geçiren İsrail'in baskıları, toplu yıkımları, tutuklamaları tansiyonu her geçen yıl yükseltiyor. İsrail'in uygulamalarına karşı çıkan Filistin halkı 1987 yılında Birinci İntifada'yı başlattı. İsrail ordusuna ait bir aracın 4 Filistinliyi ezerek öldürmesinin ardından başlayan ve 1993 Oslo Anlaşması'na dek süren Birinci İntifada döneminde binden fazla Filistinli öldü. İkinci İntifada ise 2000'de Ariel Şaron'un Mescid-i Aksa'ya girmesiyle başladı ve 5 yılda 3 bin Filistinli hayatını kaybetti.
 
Bir Filistinli öldürüldü
 
Mescid-i Aksa'da İsrail'in çirkin saldırısı gerçekleşirken, Kudüs'te İsraillilerin üzerine aracını sürdüğü iddia edilen bir Filistinli, polis tarafından vurularak öldürüldü. Kudüs'te 2 hafta önce de tramvay durağına giren bir aracın Filistinli sürücüsü olay yerinde infaz edilmişti.
 
İşgalci zulmünün 5 aylık bilançosu
 
- 12 Haziran - Batı Şeria'da İsrailli üç Yahudi yerleşimci kaçırıldı. 30 Haziran'da gençlerin cesetleri bulundu. İsrail yönetimi herhangi bir kanıt olmamasına rağmen olaydan Hamas'ı sorumlu tuttu. Yüzlerce Filistinli hukuksuzca tutuklandı. İsrail ordusuna operasyon yetkisi verildi.
 
- 3 Temmuz - 3 İsrailli gencin ölü bulunması sonrasında Yahudi yerleşimciler, 17 yaşındaki Filistinli Muhammed Ebu Hudayr'ı kaçırdı. Benzin içirilen Muhammed diri diri yakıldı. Ardından Muhammed'in 15 yaşındaki kuzeni Tarık Ebu Hudayr da İsrail polisleri tarafından öldüresiye dövüldü.
 
- 7 Temmuz - 'Terörle mücadele' bahanesiyle Gazze Şeridi'ne hava operasyonu başlatan İsrail, bölgeyi kan gölüne çevirdi. 17 Temmuz'da da kara operasyonu için harekete geçildi.
 
- 26 Ağustos - İsrail ve Hamas arasında ateşkes kararı alındı. Gazze Şeridi'nde denizden, havadan ve karadan yapılan operasyonda 51 günde 578'i çocuk, 346'sı kadın, 2 bin 157 Filistinli hayatını kaybetti, 11 bin 100 kişi yaralandı. 17 bin 200 ev, 70 cami, hedef alınan 232 okulun 24'ü tamamen yıkıldı. 33 hastane ve sağlık merkezi tamamen yok oldu.
 
- 1 Eylül - İsrail, El Halil kentinde 400 hektarlık Filistin toprağına el koydu.
 
- 12 Ekim - İsrail Parlamentosu Başkan Yardımcısı Moşe Feiglin'in, polis güçlerinin koruması altında Mescid-i Aksa avlusuna girmesinin ardından, ibadet için camiye girmek isteyen Filistinliler ve güvenlik güçleri arasında arbede çıktı.
 
- 30 Ekim - 'Mescid-i Aksa'nın yıkılıp yerine Yahudi tapınağı inşa edilmesini savunan' İsrailli aşırı sağcı haham Yehuda Glick, silahlı saldırıya uğradı ve ciddi şekilde yaralandı. Herhangi bir kanıt olmaksızın olaydan sorumlu tutulan Filistinli Mu'taz Hicazi, İsrail askerleri tarafından infaz edildi. 1967'den sonra ilk defa Mescid-i Aksa'nın kapısına kilit vuran İsrail, Müslümanların girişine izin vermedi. ABD'den de tepki gelince 18 saat sonra kararında geri adım attı.
 
- 2 Kasım - İsrail, Mescid-i Aksa provokasyonu sonucunda çıkan olayları bahane ederek yeni bir güvenlik yasası için düğmeye bastı. Bu yasa tasarısına göre, polislere veya sivillere taş atanların 20 yıla varan hapis cezasına çarptırılacağı açıklandı.
 
Avrupa'da Filistin baharı
 
Filistin'i resmi olarak tanıyan ilk Avrupa Birliği (AB) üyesi devlet olan İsveç'in ardından İngiltere, İrlanda, Hırvatistan ve Fransa'dan da Filistin'in 'özgürlük mücadelesine destek' sinyali geldi. İngiltere Parlamentosu'na sunulan Filistin Devleti'ni tanıma önergesi İngiliz milletvekilleri tarafından kabul edilmişti. İrlanda Parlamentosu'nun üst kanadı olarak bilinen Senato da sunulan önergeyi kabul etme kararı almıştı. Hırvatistan Dışileri Bakanlığı da diğer Avrupa ülkeleri gibi Filistin'i tanıma yönünde adım attıklarını duyurmuştu. Son olarak da Fransa'da iktidardaki Sosyalist Parti'nin vekilleri, Filistin'in tanınması için teklif sunacaklarını açıkladı. Bu önergenin meclis genel kurulunda da gündeme gelmesi ve bir karara ulaşılması bekleniyor.
 
ŞİMDİ TAM ZAMANI
 
Fransa Parlamentosu'ndaki Filistin Dostluk Grubu Başkanı Michel Issindou, Sosyalist Partisi milletvekillerinin çoğunluğunun, Filistin'in tanınması için verilen önergeye destek vereceklerini söyledi. Önergenin, Sosyalist Grup'ta kabul edildikten sonra bir hafta içinde meclis gündemine gelebileceğini ifade eden Issindou, 'Sosyalist Partisi milletvekillerinin çoğunluğu, barış sürecindeki tıkanıklığın aşılması ve tanınma için harekete geçmenin tam zamanı olduğu görüşünde'' ifadesini kullandı. Mecliste, Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un, önergeyi verecek milletvekilleri ile görüşme yapması planlanıyor. Fabius, daha önce yaptığı açıklamalarda, Fransa'nın Filistin'i tanıyabileceği imasında bulunmuştu.
 
BMGK'da geri sayım
 
Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin iki yıl içinde sonlandırılmasını isteyen BMGK karar tasarısını bu ay içinde Konsey'de oylamaya sunmayı planladıklarını söyledi. Mansur, Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin Kasım 2016 sonuna kadar sona ermesini talep eden BMGK karar tasarısına ilişkin BMGK üyeleri ile görüşmelerini sürdürdüklerini bildirdi. Tasarının müzakerelerini BMGK'nın Avrupalı dört üyesi Fransa, İngiltere, Lüksemburg, Litvanya ve BMGK dışından Almanya ile yoğun şekilde devam ettirdiklerini kaydeden Mansur, istişareleri tamamlayınca bu konuda harekete geçeceklerini belirtti.
 
Filistin ve Ürdün'den BM'ye şikayet
 
İsrail'in Mescid-i Aksa tahriki üzerine Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı Avustralya'nın Temsilcisi Gary Quinlan'a bir mektup sunarak, Konsey'den sorumluluklarını yerine getirmesini istedi. Mansur, İsrail askerlerinin postallarıyla Mescid-i Aksa'da ibadet edilen alanlara girmesinin dini çatışmayı körükleme amacı taşıdığını söyledi. Kudüs'ün üç din için de kutsal olduğunu hatırlatan Mansur, 'İsrail içindeki aşırılık yanlılarının kendilerini Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi gördüklerini ve Müslümanları tahrik etmeye yöneldiklerini' vurguladı. Öte yandan BMGK üyesi Ürdün ise Konsey Başkanlığına resmen başvurarak İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki tutumunu şikayet etti. Ancak BMGK'dan bir toplantı talep edilip edilmediğine ilişkin bir açıklama yapılmadı.
 
Netanyahu'dan hezeyana devam
 
İsrail'in şiddet yanlısı Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'e yönelik tepkilere kulak vermek yerine hezeyanlarının dozunu artırmayı tercih etti. İsrail parlamentosunda (Knesset) yaptığı konuşmada, Kudüs'ün İsrail'in 3 bin yıllık başkenti olduğunu ileri süren Netanyahu, yaşananları Filistin lideri Mahmud Abbas ve Hamas'ın kışkırtma kampanyası olarak niteledi. 'Birleşmiş Kudüs, ebedi başkentimizdir' diyen Netanyahu, 'Kudüs için savaşıyoruz. Uzun bir savaş olabilir ancak galip geleceğize eminim. 3 bin yıldır Yahudiler'in başkenti olan Kudüs provokasyon olarak nitelendiriliyor' dedi.
 
Kapıları kapattı
 
Filistin yönetimi, İslam dünyasında infiale yol açan çirkin işgali BM'ye taşıma kararı alırken Dünya Müslüman Alimler Birliği, Mescid-i Aksa'nın korunması için Müslümanlara 'genel seferberlik' çağrısında bulundu. İsrail'in bölgedeki en sadık dostu Ürdün bile baskına seyirci kalamayarak İsrail Büyükelçisini geri çağırdı. Ancak Gazze vahşetinde İsrail'e destek veren Abdulfettah es-Sisi liderliğindeki Mısır, Refah sınırını kapatarak Tel Aviv'i yine yalnız bırakmadı.
 
Gazze'de yapılan Savaş suçu
 
Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı ve 51 gün süren saldırılarında aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu Filistinli sivillerin evlerini hedef alarak, savaş suçu işlediğini açıkladı. Örgütün raporunda, evlere yönelik saldırıların havadan ve sık sık gerçekleştirildiği belirtilerek, 18 bin evin tahrip edildiği, bazı saldırılarda ise evlerde bulunan aile fertlerinin feci şekilde can verdiği, yanmış çocuk cesetleriyle karşılaşıldığı bildirildi. Örgüt, uluslararası toplumun Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) bu iddiaları soruşturmasına destek vermesi gerektiğini duyurdu.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.