Kaynak ustası Ökkeş Özçörekçi “Bizim meslekte, eleman yetişmiyor, çırak yetişmiyor. Çırak da olmayınca bu mesleklerin nesilleri tükenecek” dedi.

Usta ellerden geçen kaynakçılık mesleği, teknolojiye direnerek son demlerini yaşıyor. Atalarımızdan miras kalan kaynakçılık mesleğine artık çırak yetişmiyor. Kaynak ustası Ökkeş Özçörekçi “Avrupa’nın zaten yaptığı sistem bu. Her şeyi fabrikalaştırmışlar. İnsanlar bozulanı kaldırıp atıyor. Ama bizde geri dönüşüm var” şeklinde konuştu.

Yaptığı işin, tamirat ve kaynak üzerine olduğunu vurgulayan Özçörekçi, eleman sıkıntısının çok büyük olduğunu belirterek, “Okullarımız 4, 8, 12 yıllık olduğundan dolayı hiçbir mesleklerde ve bizim meslekte, eleman yetişmiyor, çırak yetişmiyor. Çırak da olmayınca bu mesleklerin nesilleri tükenecek. Tozlu bir meslek olduğu için tercih edilmiyor. Yani insan gelip buraya çalışmaya tenezzül etmiyor” ifadelerini kullandı.

“BİZİM MEMLEKETTE HER DÜKKAN ALMANYA’DA BİR FABRİKA DEMEKTİR”

Kaynakçılık mesleğinin giderek yok olmasına üzüldüğünün dile getiren Özçörekçi, başından geçen bir hikayeyi anlatarak şunları söyledi:

“Almanya’da bir beyefendi hanımıyla beraber benim dükkana geldi. Bayan Gaziantepliydi. Bebek arabaları kaynak yapılacaktı, lehim işi vardı. Bize, bu bebek arabasını yapar mısınız dediler. Yapalım dedim. Biz tabi bebek arabasını 10 dakikada kaynak ettik. Bayana dedim ki Alman kocanıza bir sorun, ‘bu işler Almanya’da nasıl yapılır’ diye. Bana dedi ki ‘bu işlerin yapılması için 3 veya 5 hafta beklememiz lazım. Bu süre zarfında bozulan malzememizi fabrikaya götürüyoruz, orada 5 veya 6 hafta kalıyor, tamir ediliyor, sonra geliyor’ Ben de bizim memleketimizde bu metal işleriyle uğraşan herhangi bir dükkana girince bu iş anında yapılır dedim. Bizim memlekette her dükkan Almanya’da bir fabrika demektir.”

“AVRUPA’DAKİ İNSANLAR BOZULANI ATIYOR”

Avrupa’nın her şeyi fabrikalaştırdığını dile getiren kaynak ustası Özçörekçi, “Orada insanlar bozulanı kaldırıp atıyor. Ama bizde geri dönüşüm var. Bizim insanın tabakası daha o seviyeye ulaşmamış. Adam 2-3 lira verip onu yaptırmayı düşünüyor. Kaldırıp da onu çöpe atmayı düşünmüyor. Avrupa’da standartlar yüksek olduğu için, adam diyelim ki bizim gittiğimizde 50 liraya bir çaydanlık alıyor, sonra kullanıp atıyor. Bizim insanımızın nesli bunu kaldırmıyor, gücü yetmiyor” ifadelerine yer verdi.

IHA