Antalya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü verilerinden derlenen verilere göre, Türkiye'de en fazla göç alan kentler arasında yer alan Antalya'da 2012 yılında bin 528 çocuk için aileleri ve yakınları kayıp başvurusunda bulundu. Bu çocukların bin 490'ı kısa sürede bulunarak ailesine ya da yasal temsilcisine teslim edildi. Diğer çocuklar da aradan geçen zaman içinde bulunarak ailelerine kavuşturuldu.

Kentte 2009 yılında 939, 2010 yılında bin 397, 2011 yılında ise bin 406 çocuk için kayıp müracaatında bulunuldu. 2009 yılından bu yana kaybolduğu bildirilen çocuklardan sadece 3'ü henüz bulunamadı. Günde ortalama 5 kayıp çocuk müracaatının geldiği Çocuk Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, yaptıkları çalışmayla çocuklardan yüzde 85'ini ilk 24 saat içerisinde bularak ailelerine teslim ediyor.

Evden kaçan çocukların büyük bölümünün 15-18 yaş aralığında olduğu, çocukların evden kaçmasında yanlış arkadaş ilişkileri, dışarıdaki hayatın yanlış algılanması, merak ve macera arayışı, evlenme amacı, aile içindeki sorunlar ve çatışmaların etkili olduğu belirtildi.

Çocuk polisi ekiplerinin, kayıp müracaatında bulunulan çocuğun yaşadığı çevreden başlayarak geniş kapsamlı arama yaptığı, her kayıp çocuğun kaçırılmış olabileceği ihtimalini göz önüne alarak çalışma yaptığı bildirildi. Başka illerden kaçarak Antalya'ya gelen ya da Antalya'dan başka ile gitmek isteyen çocukları bulmak için Antalya Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne Çocuk Şube Müdürlüğü biriminin kurulduğu, bu sayede çocuğun ailesinin haberi dışında uzaklara giderek risk altına girmesinin engellendiği kaydedildi.

Kayıp çocuğun bulunduktan sonra ailesiyle Çocuk Şube Müdürlüğü'nde bulunan sosyal hizmet uzmanı ile görüştürüldüğü, çocuğun kaçmasına neden olan etkenler hakkında aile ve çocuğa bilgiler verildiği vurgulandı. Bu şekilde ailenin sosyal ve psikolojik sorunlarına çözüm getirilmesinin ve çocuğun tekrar evden kaçmasının önüne geçilmesinin amaçlandığını dile getirildi.

Anahtar kelimeler ''sevgi ve ilgi''

Antalya Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların evden uzaklaşmasını engellemek için anahtar kelimelerin ''sevgi ve ilgi'' olduğunu kaydetti.

Çocukların bir çoğunun ailesi ile yaşadığı sorunlar sonrasında sevgi ve ilgiyi dışarıda bulabileceği düşüncesine girdiğini bildiren Sağlam, ailelerin çocuklarının ilgi alanlarını keşfetmesi ve onlarla sağlıklı zaman geçirmesi gerektiğini, ailenin çocuk ile arasında bulunan güven ilişkisini pekiştirmesi gerektiğini kaydetti.

Ailelerin çocuklarının büyüdüğünü kabul etmesi gerektiğine işaret eden Sağlam, çocukların kararının önemsenmesi gerektiğini, evde alınan kararlara çocukların da katılmasının önemli olduğunu vurguladı.

Kötülükler ve olumsuzlukların çocukları korkutarak değil açıklayarak anlatılması gerektiğine dikkati çeken Sağlam, ''Çocukların anne ve babasını taklit ettiği unutulmamalı, çocuklara iyi örnek olunmalıdır. Aile içinde veya başka yerlerde disiplin adına dayak, baskı veya şiddet uygulanmamalıdır. Çocuklar ile karşılıklı konuşularak kurallar birlikte oluşturulmalıdır. Arkadaş seçiminde belirleyici olunmamalıdır. Zaten çocuğa aile içinde verilen terbiye ve eğitim çocuğun uygun arkadaş seçmesine yardımcı olur. Çocukların başkaları ile kıyaslanmasından kaçınılmalıdır'' dedi.
Anne ve babanın aralarında yaşadığı sorunlardan çocukları uzak tutmaları gerektiğine işaret eden Sağlam, şunları söyledi:

''Eşler arasında yaşanan sorunlarda çocuğun yüksek yararı gözetilmeli, buna göre adımlar atılmalı, eşler arası sorunlara çocuklar alet edilmemelidir. Çocuk, kendisini ailenin önemli bir bireyi olarak hissetmelidir. Aile yaşantısı, sorunların birlikte çözülmesi, sevgi ve saygıya dayalı bir birliktelik ailede aitlik duygusunu geliştirir. Yetişkinlerin bile hata yapabildiği dünyada, çocukların hata yapmaması mümkün değildir. Hata yapan çocuk yardım istemek için yine ailesine gidebilmeli, ailenin şiddete başvurmayacağından ve ilgisinden emin olmalıdır.''

Çocuklarını kaybeden ailelerin en yakın güvenlik birimine müracaat etmesi gerektiğini anlatan Sağlam, çocuğun eve dönmesi halinde ani tepkiler verilmemesi ve sakin olunması gerektiğinini vurguladı.
Sağlam, çocuğa eve döndüğüne memnun olunduğu, merak edildiğinin hissettirilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

''Çocuğun eve alışması, rahatlaması, yemek yemesi, uyuması, banyo yapması gibi ihtiyaçlarını gidermesi için zaman tanınmalıdır. Çocuğunuzun sağlık durumu ve davranışları kontrol edilmelidir. Müdahale gerektiren bir durumun olması durumunda doktora başvurulmalıdır. Çocukla iletişime geçilerek, evden kaçmasına neden olan sorunlar hakkında konuşulmalı, bu sorunların çözümü için destek verileceği anlatılmalıdır. Çocuğun ve ailenin uzman kişilerden destek alması var olan sorunların görülmesini ve çözüm üretilmesini kolaylaştırır.''

Evden kaçan kızı 2 saatte bulundu

Antalya'da yaşayan Özbekistan uyruklu Ali M, 15 yaşındaki kızı Ş.M'nin evden kaçtıktan 2 saat sonra polis ekiplerince bulunduğunu söyledi. Lisede okuyan kızının okul çıkışında eve gelmediğini ve bir süre bekledikten sonra polise başvurduklarını anlatan Ali M, polisin önce kızının gidebileceği yerleri tespit ettiğini, ardından da bir parkta bulduğunu ifade etti.

Polisin çalışmasından memnun olduğunu anlatan Ali M, kızının bulunmasının ardından tekrar kaçmaması için polis ekipleriyle irtibatı koparmadıklarını, polisin anlattığı şekliyle kızıyla iletişim kurduklarını kaydetti. Ali M, polisin tavsiyelerinin ardından kızıyla herhangi bir sorun yaşamadıklarını ifade etti.

aa