Bosna Hersek’in kuzeydoğusundaki Zvornik şehri yakınlarında, Bosna’yı fetheden Osmanlı askerlerince inşa edilen Kuşlat Camisi, ‘’kartal yuvası’’nı andıran konumuyla zamana meydan okuyor.

Bosna’daki savaş sırasında, Sırplar tarafından yakıldıktan sonra, geçen yıl yenilenerek yeniden hizmete açılan tarihi cami, bulunduğu konum itibarıyla görenleri hayrete düşürüyor. Konyeviç Polye ile Zvornik arasındaki bir dağın zirvesinde, yerden yaklaşık bin metre yükseklikte inşa edilen cami, adeta ‘’kartal yuvasını’’ andırıyor.

Bosna Hersek’teki en eski camilerden biri olarak gösterilen ve 1460-1480 yılları arasında Fatih Sultan Mehmed döneminde inşa edildiği tahmin edilen camiye, bugün sadece ormanlık alandan, patika yoldan geçerek yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşün ardından ulaşılabiliyor.

İNŞAAT MALZEMELERİ ATLARLA TAŞINDI

Kuşlat Camisi yakınlarındaki Drinyaça köyünde imamlık yapan Nermin Ahmetoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1993 yılında yakılan caminin restorasyonuna 2011 yılında başlandığını ve hayırseverlerin yardımlarıyla restorasyon çalışmalarının tamamlanarak, geçen yıl yeniden hizmete açıldığını söyledi.

Restorasyon süresince, camiye giden yolların zorlu olması nedeniyle gerekli inşaat malzemelerini caminin bulunduğu alana ulaştırmakta sıkıntılarla karşılaştıklarını kaydeden Ahmetoviç, bu nedenle restorasyon çalışmalarının da planlanandan uzun sürdüğünü ifade etti. Ahmetoviç, ‘’İnşaat malzemelerini bir yere kadar kamyonlarla, sonra traktörlerle taşıdık. Araçların giremediği yerlerde ise vatandaşlar atları ile malzemeleri caminin bulunduğu alana ulaştırmada yardımcı oldu’’ dedi.

Caminin, Osmanlı askerlerinin ibadet ihtiyacı için inşa edildiğini, ardından civardaki tek cami olması nedeniyle Müslümanların toplanma merkezi haline geldiğini söyeyen Ahmetoviç, ‘’Ancak, son 10 yıl içerisinde cami, eski özelliğini kaybetti. Civardaki yerleşim yerlerine yeni camiler yapıldı. Bu tarihi cami de unutulmaya başlandı’’ dedi.

YIKILMAYAN CAMİ EFSANESİ

Ahmetoviç, Kuşlat Camisi ile ilgili civarda birçok efsanenin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Bu efsanelerden birine göre, Bosna’daki savaş öncesinde bazı kişiler camiyi yıkarak, enkazını da Yadar Nehri’ne atmak istemişler. Ancak, parçalayıp enkazını nehre attıkları cami, ertesi gün yeniden aynı yerinde duruyormuş. Bu nedenle bu bölgedeki halk bu caminin restore edilmesini ve ibadete açılmasını çok istedi. Biz de böylesi bir tarihi camiyi yeniden ibadete açtık.’’