Karma eğitim bitsin, kızlar okula gitsin!

Karma eğitim bitsin, kızlar okula gitsin!

Eğitimin önünde çok sayıda engel var, ama en can alıcı olanı başörtüsü yasağıdır.

Faruk Çakır'ın yazısı;

Başörtüsü yasağının üniversitelerde sona ermiş olması elbette müspet bir adımdır, ama bir kişi bile başı örtülü diye her hangi bir okul kapısından geri çevriliyorsa problem devam ediyor demektir.Türkiye’yi idare edenler çeşitli zamanlarda yeni kampanyalar başlatarak kız çocuklarını okula ve okumaya davet ediyorlar. Elbette ilim öğrenme davetine prensip olarak itiraz edilmez, ama nasıl bir eğitim verildiği ve neticelerin nasıl olduğu da tartışılmalıdır.

Şu bir gerçek ki, bilhassa Anadolu’da kız öğrenciler ilkokul sonrasında eğitimlerine devam edemiyorlar. Ancak burada kabahati velilere yıkmak işin kolay yönüdür ve gerçekle de örtüşmez. Bu konuda çok konuşan idarecilerimiz, bir türlü bunun gerçek sebebini görmek istemez. Güya köyleri ve evleri dolaşıp kız çocuklarının da okula gönderilip okutulması istenir, ama velilerin çocuklarını okula göndermeme sebebi bir türlü sorulmaz. Şaşırıp da bunu soranlara verilen cevaplar bellidir. Büyük çoğunluk “Okullarda başörtüsü yasağı olmasa, yeteri kadar da din eğitimi verilse, kız çocuklarını okula göndeririz” şeklindedir. Görülmek ve duyulmak istenmese de kız çocuklarının daha az okullu olmasının altında bu sebep yatıyor.
Her fırsatta ifade etmeye çalıştığımız bir gerçeği yine tekrarlayalım: Kız çocuklarının daha fazla okullu olmasını isteyenler ilk adım olarak başörtüsü yasağını ilk okuldan son okula kadar sona erdirecek. Yetmez, “kamusal alan”daki yasak da kalkmalı. Çünkü yasaksız okullarda okuyan ve mezun olan bir öğrenci mesleğini icra etmek istediğinde “yasak”la karşılaştığında ne düşünür? Ya da en başta yıllar sonra karşılaşacağı bir yasak onun okuma isteğini sona erdirmez mi?

Bununla birlikte “karma eğitim”in sona ermesi de kız çocuklarının okullaşma oranını tahminlerden daha fazla arttırır. Kız çocuklarının okullara gitmesi isteniyorsa bu adımlar gecikmeden atılmalıdır. “Yok, biz ilköğretim ve liselerde başörtüsü yasağını devam ettiriz. Karma eğitimden de taviz vermeyiz. Okulda istediğimiz gibi, ailenin rağmına eğitim de veririz. Buna rağmen siz çocuklarınızı okula gönderin” demeye devam edilirse bu emekler boşa gider, bilinsin.

İnsan ne kazanıp ne kaybettiğinin muhasebesini yapmalı değil midir? Bunca yıldır kız çocukların daha fazla okullu olması istenir; yeni kampanyalar açılır, ama bir türlü hedefe ulaşılmaz. 2013 yılında bile İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük şehrinde “Okuma yazma kursu açılmıştır, buyurun, gelin” şeklinde afişler asmak kimin kabahatidir? Nasıl bir ihmaldir ki hâlâ okuma yazma bilmeyenlerimiz var ve bunun için kurslar açılıyor? “Şunu yaptık, bunu yaptık” diye övünenler bu “afiş”leri görmüyor mu? Vatandaşına okuma yazmayı bile öğretmede tam başarılı olamayan bir “sistem” iyiden iyiye elden geçirilmeli ve düzeltilmeli değil midir?
Bugün için çok gündeme gelmiyor olsa da “karma eğitim”in devam etmesi de yanlıştır. Hiç değilse isteyene ve arzu edene “kızlar ayrı, erkekler ayrı” sınıflar ya da okullar açılmalıdır. Elbette medenî olmayı yanlış yorumlayanlar bu talepleri çok garip karşılar ve itiraz eder. Ama Türkiye ve dünya gerçekleri bu itirazların geçerli olmadığını gösteriyor.

“Karma okullar daha başarısız” başlıklı yazıda şöyle denilmiş: “İngiliz The Times’da yayınlanan habere göre, kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre daha yüksek. (...) Avustralya’dan ABD’ye, karma okullarla ilgili pek çok araştırma yapıldı. ABD’de 2008 yılında Stetson Üniversitesi’nin yürüttüğü dört yıllık pilot araştırmanın sonuçları çarpıcı: Karma okulda okuyan erkeklerin yüzde 55’i sınavı başarıyla verdi. Buna karşılık sadece erkeklerin okuduğu okulda, aynı sınavdaki başarı oranı yüzde 85’ti.” (Mehveş Evin, Milliyet, 16 Ocak 2010)
Başörtüsü yasağı ve karma eğitimde ısrar eğitim sistemini tıkıyor, farkına varalım...

Yeni Asya