Kapitalizm Müslümanları Meşgul Ediyor

Kapitalizm Müslümanları Meşgul Ediyor

İslam İktisadı ve Piyasa konulu İslam İktisadı Atölyesinde daha adil ve paylaşımcı bir dünya için piyasanın teorik ve uygulamalı olarak İslam iktisadının perspektifinden ele alınması gerektiğine vurgu yapıldı.

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği, İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) bir araya gelerek İslam İktisadının temel meselelerini ele alan bir atölye başlattılar. 2013 yılında gerçekleştirilen birinci İslam İktisadı Atölyesinde temel kavram ve fikirler üzerinde duruldu.

İkinci İslam İktisadı Atölyesi 5-6 Nisan 2014 tarihinde İstanbul Şehir Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

İki gün boyunca beş oturumda gerçekleştirilen atölyede İslam İktisadı ve Piyasa konusu ele alındı. Bu alanda araştırma yapan ilim adamlarının sunduğu bildiriler ve bunların müzakereleri konunun değişik boyutlarına ışık tuttu.

Atölyede daha adil ve paylaşımcı bir dünya için piyasanın İslam iktisadının perspektifinden yeniden ele alınması konusuna vurgu yapıldı.

İkinci İslam İktisadı Atölyesi'nde hazırlanan ortak bildiride, "İslami değer ve kurallara göre kurulan bir iktisadi düzen içinde kaynak paylaşımı, gelir dağılımı, sosyal adalet ve kişiliğin korunması için daha fazla fırsat bulunmaktadır. Toplumun genel refahını artırmak ve dünya barışını tesis etmek için İslam iktisadının temel prensiplerinden daha fazla faydalanılmalıdır" denildi.

İkinci İslam İktisadı Atölyesi, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği, İlmi Etüdler Derneği (İLEM) ve Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından düzenlenen çalıştayda İslam İktisadının temel meseleleri tartışıldı. Çalıştayda daha adil,paylaşımcı bir dünya için piyasanın teorik ve uygulamalı olarak İslam iktisadının perspektifinden incelenmesi gerektiği vurgulanarak, İslam İktisadı ile piyasa konusu tüm yönleriyle ele alındı.

Dünyanın değişik yerlerinden gelen uzmanlar, iki gün süresince atölyede yapılan tartışmalara katkı sağladı. Çalıştayı düzenleyen dernekler tarafından hazırlanan ortak bildiride, içinde yaşanılan çağa hakim olan kapitalist ekonominin İslam dünyasında ortaya çıkardığı kurum ve kuruluşların sürekli bir biçimde Müslümanlar'ın gündemini meşgul ettiği dile getirilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Buna alternatif sistem arayışları söz konusu olduğunda doğal olarak İslam iktisadı doğmuştur. Bunun temelinde dini hassasiyetlerin olduğunu söylemek mümkündür. Buna ilave olarak gerek Batı’da gerekse İslam dünyasında İslam iktisadına ciddi bir akademik ilginin olduğu da görülmektedir. Bu iki etken son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin de yol açtığı piyasa gereklilikleri ile birleşince İslam iktisadı önemli bir konu haline gelmiştir. İslam iktisadı, günümüzde hakim iktisadi sistemle mukayese edildiğinde kendine ait ayırıcı vasıflara sahip bir sistemdir. Bu sistemin temel referans çerçevesini dinin ana kaynakları ve Müslüman toplumların İslam’ın ilk döneminden itibaren ortaya koydukları tecrübe belirlemektedir. Özellikle İslam’ın ilk dönemlerinde Müslümanlar'ın başka kültür ve medeniyetlerin sahip olduğu bilgi ve tecrübe karşısında ortaya koydukları tavır günümüze de ışık tutacak niteliktedir. Ekonomik ihtiyaçlar ve piyasa şartları sürekli değiştiği için İslam’a göre şekillenen bir piyasa nihai bir nokta değil, devam edecek olan bir süreçtir. Dolayısıyla İslami değerlere dayalı geliştirilen tek bir piyasa modelinden ziyade farklı modellerden bahsedilebilir."

Ortak bildiride, İslam iktisadında serbestliğin esas olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"Ancak serbestlik alanı, Kur’an ve sünnet gibi dinin temel kaynakları ile bunlardan elde edilen prensiplere aykırı olmamalı, özellikle hile, aldatma, belirsizlik, faiz, kumar gibi olumsuzlukların piyasada hakim olmaması esas alınmalıdır. Bu çerçevede piyasanın İslami kural ve kaidelere göre düzenlenmesinin önünde herhangi bir engel bulunmamakta, teorik ve tarihsel uygulamalar bu konuda ciddi bir zemin sağlamaktadır. Bunun yanında, son zamanlarda iktisadi alanda düzenleme fikrinin öne çıkması bu konuda mevcut iktisadi düzen içinde de ciddi bir arayışın olduğunu gösteriyor."

Piyasanın değerler ve kamu yararı çerçevesinde düzenlenebilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapılan bildiride, şöyle denildi:

"İslami değerlere göre şekillenen bir piyasanın mevcudiyeti ile kalkınma arasında da yakın bir ilişki bulunmaktadır. Zira İslam iktisadı geleneksel iktisatta genellikle çatışan bir şekilde kavramsallaştırılan kamu yararını ve bireysel faydayı bir arada ele alabilmek için gerekli zemini sağlamaktadır. İslami değer ve kurallara göre kurulan bir iktisadi düzen içinde kaynak paylaşımı, gelir dağılımı, sosyal adalet ve kişiliğin korunması için daha fazla fırsat bulunmaktadır. Toplumun genel refahını artırmak ve dünya barışını tesis etmek için İslam iktisadının temel prensiplerinden daha fazla faydalanılmalıdır.

İslam iktisadının pratik uygulamalarında müstakil bir sistem olarak kendi kurum ve kavramlarını üretebilecek bir potansiyele sahip olduğu unutulmamalıdır. Bu çerçevede özellikle İslami finans alanında geleneksel iktisadi sisteme eklemlenme arayışlarının sonlandırılması gerekmektedir. İslam iktisadının teorik ve tarihsel birikiminden faydalanarak özgün ve farklı uygulama ve sistemlerin üretilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Günümüzde serbest piyasa ekonomisi olarak ifade edilen sistemde sermayeye serbestlik verilirken emeğe aynı serbestlik verilmemektedir. Bu da faydaların ve zararların eşit bir biçimde paylaşılamamasına neden olmaktadır. Genellikle faydalar bireysel bir biçimde elde edilirken sistemin oluşturduğu zararlar toplumsal bir şekilde paylaşılmaktadır. Dolayısıyla bu sorunu aşmak üzere daha katılımcı ve paylaşımcı bir sistem olan İslam iktisadının mevcut sisteme kapsamlı bir alternatif sunduğu göz önünde bulundurulmalıdır."

İslam’ın hak, adalet, denge, ahlak gibi değerlerinin sürekli gündeme getirilmekle birlikte bunların nasıl uygulanacağının önemli bir sorun olarak mevcudiyetini koruduğu belirtilen bildiride, "İslami kural ve değerlerin ekonomik sistemde nasıl uygulanacağı teorik ve tarihsel tecrübe göz önünde bulundurularak daha somut hale getirilmeli ve bununla ilgili araştırmalar desteklenmelidir. Üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının konuya daha yakın ilgi göstermesi gerekiyor" ifadesi kullanıldı.

 

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.