Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasındaki fark

Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasındaki fark

Günün Risale-i Nur dersi

dunun-risale-dersi.png

Bismillahirrahmanirrahim

İ’lem eyyühe’l-aziz! 

Kâfirlerin müslümanlara ve ehl-i Kur’ân’a düşman olmaları, küfrün iktizâsındandır. Çünkü, küfür imana zıttır. Maahaza, Kur’ân, kâfirleri ve âbâ ve ecdatlarını idam-ı ebedi ile mahkûm etmiştir. Binaenaleyh, Müslümanlarla ülfet ve muhabbetleri mümkün olmayan kâfirlere muhabbet boşa gidiyor. Onların muhabbetiyle karşılaşılamaz. Onlardan medet beklenilemez. Ancak 1 حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ diye Cenâb-ı Hakka iltica etmek lâzımdır.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Kâfirlerin medeniyetiyle mü’minlerin medeniyeti arasındaki fark:

Birincisi, medeniyet libasını giymiş korkunç bir vahşettir. Zahiri parlıyor, bâtını da yakıyor. Dışı süs, içi pis; sureti me’nus, sîreti mâkûs bir şeytandır.

İkincisi, bâtını nur, zahiri rahmet; içi muhabbet, dışı uhuvvet; sureti muâvenet, sîreti şefkat, câzibedar bir melektir.

Evet, mü’min olan kimse, iman ve tevhid iktizâsıyla, kâinata bir mehd-i uhuvvet nazarıyla baktığı gibi; bütün mahlûkatı, bilhassa insanları, bilhassa İslâmları birbiriyle bağlayan ip de, ancak uhuvvettir. Çünkü, imân bütün mü’minleri bir babanın cenah-ı şefkati altında yaşayan kardeşler gibi kardeş addediyor.

Küfür ise, öyle bir burudettir ki, kardeşleri bile kardeşlikten çıkarır. Ve bütün eşyada bir nevi ecnebîlik tohumunu ekiyor. Ve herşeyi herşeye düşman yapıyor. Evet, hamiyet-i milliyelerinde bir uhuvvet varsa da, muvakkattır. Ve ezelî, ebedî iftirak ve firakla muttasıl ve mahduttur. Ama kâfirlerin medeniyetinde görülen mehâsin ve yüksek terakkiyât-ı sanayi—bunlar—tamamen medeniyet-i İslâmiyeden, Kur’ân’ın irşâdâtından, edyân-ı semâviyeden in’ikâs ve iktibas edildiği, Lemeat ile Sünuhat eserlerimde istenildiği gibi izah ve ispat edilmiştir. 2 رَاجِعْهُمَا تَرَى اَمْرًا عَظِيمًا غَفَلَ عَنْهُ النَّاسُ

1 : “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:173. 
2 : Onlara müracaat et; orada insanların gaflet ettikleri büyük bir hakikat bulacaksın.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye