Kabe manzaralı 50 bin avroluk Hacc Keyfi mi?

Kabe manzaralı 50 bin avroluk Hacc Keyfi mi?

İslam'ın kutsal topraklarından ve Kabe'ye ev sahipliği yapan Mekke'de yapılan çevre düzenlemeleri, Kabe'den yüksek binalar ve gökdelenler tartışılmaya devam ediyor.

Risale Haber - Fatih Karaşahan'ın haberi
 
İslam'ın kutsal topraklarından ve Kabe'ye ev sahipliği yapan Mekke'de yapılan çevre düzenlemeleri, Kabe'den yüksek binalar ve gökdelenler tartışılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Kabe'de 2035 yılında yapılacağı iddia edilen projelerde de tekrar tartışılmaya başlanan konunun yanısıra geçtiğimiz sene de tartışılan Lüks Hac! konusu da tartışılmaya devam edecek gibi. 
 
AA muhabiri Mehmet Güldaş'ın haberine göre 'Lüks Hac' tabiriyle "üst sınıfa" hizmet verdiklerini belirten firmalardan hizmet alan hacı adayları, Kabe manzaralı rezidanslarda 15 bin ila 50 bin avro ödeyerek konaklıyor.
 
Türkiye’den aralarında sporcu, siyasetçi ve iş adamlarının da bulunduğu hacı adayları katılabiliyor. Konakladıkları otel ve sunulan imkanlara göre 15 bin ile 50 bin avro arasında ödeme yapıyor.
 
Merkezi İstanbul’da bulunan bir tur şirketi umre için yılda 10 bin, hac için ise sadece 80 kontenjan ayırıyor. Hacı adaylarının Suudi Arabistan'a ulaşımını hava yoluyla sağlıyor. Bazıları ise özel uçaklarıyla geliyor.
 
Havaalanından karşılanıp, Kabe yakınlarındaki lüks otellere ulaştırılan hacı adayları, görevliler eşliğinde umre tavafı ve sa'y yapıyor. Arafat vakfesi için klimalı özel çadırlar kuran şirket, her bir hacı adayı için Suudili yetkililere 2 bin avro ödüyor.
 
Tur şirketinin genel müdürü Erkan Aydın yaptığı açıklamada "müşteri kitlelerinin biraz farklı olduğunu, üst sınıfa hitap ettiklerini söyledi." 
 
Bu şekilde yerine getirilmeye çalışılan ibadet "Lüks hac" denildiğini ancak haccın lüksünün takvada gizli olduğunu anlatan Aydın, konuklarını Kabe'nin karşısında yer alan Suudi Arabistan'ın en lüks otellerinde ağırladıklarını belirtti.
 
Bütün odaların suit ve kabe manzaralı olduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
 
"Haccın ruhunu aşan lükse karşıyız ama en iyi koşulları sağlamaya çalışıyoruz. Hac, sembollerden oluşan bir ibadet olduğu için buraya kaç para verirseniz verin gelen insanlar sadece semboller görürler. Bizim yaptığımız şey sembollerin manalarını en bariz şekilde yaşatmak. Umre döneminde 10 bin, hacda sadece 80 kişilik kontenjan ayırıyoruz. Biz butik hac yaptırıyoruz."
 
Gayet masum bir hizmet gibi gösterilen bu organizasyon geçtiğimiz sene Diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez tarafından da eleştirilmişti. Görmez konu ile ilgili "Secdede bir insan düşünün Allah’a kulluğun, Allah’la Kabetullah’ın etrafında tavaf ederek diyalog kurmaya çalışıyoruz. Rabbimizle diyalog içerisindeyiz. Dolayısıyla bizim belki fıkıh, ilmihal kitaplarında bunların tavafa zarar vermeyeceği yazılı olabilir. Söylemek istediğim şu: imkanlarımız artıyor. Otellerimiz lüksleşiyor, Kabe manzaralı odalarımız çoğalıyor. VIP Hacı lüks Hacı çoğalıyor. Ama Hacc’ın ruhu azalıyor." demişti. 
 
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin "din-i İslâmın kudsî ve semavî kongresi" şeklinde nitelendirdiği Hacc ibadetinin din kardeşliğini perçinlemesi ve insanlar arasında kibri tevazuya dönüştürmesi bakımından, bazı hacı adaylarının "üst sınıf" olarak nitelendirilmesi tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. 
 
 
 
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum