İstila edilmiş manevi topraklar

“(Üç cesedli bir ruhun bir fıkrasıdır. Yani: Hâfız Ali, Sabri, Sarıbıçak Ali)

Otuzbirinci Mektub'un Onyedinci Lem'asının Onyedinci Notasının yedi mes'elesinden ikinci mes'elesi iken Yirminci Lem'a olan İhlas Risalesi'ni aldım. Kuleönü'nde kardeşim Ali Efendi ile, Yirmibirinci Lem'a namıyla projektör-misal, geceleri gündüze çeviren, pek mübarek ve çok kıymetdar ve gayet müessir bir risale ile, Yirmiikinci Lem'a olan Onyedinci Nota'nın Üçüncü Mes'elesi iken, Lemaat'a karışmakla, sosyalizm ve bolşevizm oyunlarıyla, âlem-i insaniyetin fıtrat-ı hayat-ı hakikiyesini unutturmak, ebedî zulümatı, müsavat-ı esasiye namı ile, kendi şahıslarını istisna ederek, millet-i İslâmiyeyi esassızlığa attıkları, gazlı bombaları ile bir nevi' geceyi getirdikleri gibi, güya istila ettiği manevî toprakta, kuvve-i inbatiyeye medar olacak bir hayat dahi bırakmayarak ihrak ettikleri bir anda, şu Lem'a o âlemi tenvir ile, güneşi gösterip, âb-ı hayatı ile o yanık zemin üzerini yeşerttiğini gösteriyor. (Risale-i Nur - Barla Lâhikası, 278)

Her bir cümlesi derin tetkikâta lâyık olan bu kıymetli âlimlerin mektubunda “istila edilmiş mânevi topraklar” ifadesine dikkat çekmek istiyorum.

Bu belalı ve vebalı asırda ihlastan uzaklaşmak, fıtrî dokusunu kaybetmekle insanların pek bereketli istidat topraklarını kurutuyor.

İstila edilen manevi topraklar insanların fevkalade inkişaf ve inbisat edebilip hakiki insan olma mertebesine çıkabileceği insânî kabiliyet ve istidatları toprağıdır desek hata etmiş olmayız herhalde.

İnsanın umumi havaya kapılarak âdeta insan olma melekelerini yitirdiği bu hasta asırda ihlas leması istila edilmiş ve kurumuş manevi topraklara âb-ı hayat sunuyor.  Bu üç mübarek âlimin tabiri ile ihlas denizine insani atıyor.

“Şu zamanın nursuz yakıcı şiddet-i hararetine karşı ihlas denizini göstermekle harareti kesmek, hem her nevi' cevahir ve elmas içinde bulunduğunu beyan etmekle o denize davet ediyor.” (Risale-i Nur - Barla Lâhikası, 279)

Hasta, gaddar bedbaht bir asırda bu fevkalade ihlas iksirine şiddetle muhtacız. Enaniyet asrındayız ve asrın içindeki tüm fertleri az çok tesiri altına alan dünyayı ahiretine tercih etmek hastalığı da veba gibi her tarafı sarmış.

Böyle bir asırda yakıcı ve yandırıcı bu hallerden kurtulmanın çaresi ihlas denizine dalmaktır elbette.

Yanık zemini yeşertmek kabiliyetine haiz olan ihlas risalelerinin hakikatlerine yakinen iman edip yaşamakla bizi rızıklandırmasını Rabb-ül Âlemîn Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinden niyaz ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum