İşte o Ka'be kapısının sırrı!

İşte o Ka'be kapısının sırrı!

Osmanlı'nın büyük değer verdiği Kutsal topraklardaki sayılı yerlerin başında gelen Hazreti Erkam'ın evinin yakınındaki kapıya Suud yönetimi Bab-ul Erkam adını verdi.

Kabe çevresinde bulunan birçok tarihi öneme sahip yerin kayboluşu gibi Hazreti Erkam'ın -İslam'ın ilk okulu, ilk mescidi, ilk vakfı olan- evi de günümüze ulaşamadı.

Osmanlı'nın büyük değer verdiği Kutsal topraklardaki sayılı yerlerin başında gelen Hazreti Erkam'ın evinin yakınındaki kapıya Suud yönetimi Bab-ul Erkam adını verdi.

Müslümanlar yıllarca Hazreti Erkam'ın evini Bab-ul Erkam aracılığıyla buldular.

Mescid-i Haram yeniden düzenlenirken yıkılan Hz. Erkam'ın evinin yerine denk gelen kapıya da 'Erkam Kapısı' ismi verildi.

Ancak Kabe genişleme çalışmaları sırasında Bab-ul Erkam yani Erkam Kapısı da yıkıldı. Müslümanlarsa İslam alemi için çok önemli olan bu evin yerini dahi olsa bilmekten mahrum bırakıldı. 

Suudlu yetkililer tarihi öneme haiz bu yerlerin korunması konusunda bir garanti vermese de İslam alemi tarihin yok edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Hz. Peygamber’in Mekke'de geçirdiği zor dönemlerde hep yanında olan ve ilk Müslüman olan sahabelerden biri olma şerefine erişen Erkam bin Ebi’l-Erkam Abd-i Menâf bin Esed bin Abdullah bin Ömer bin Mahzûm’dur. 

Hz. Ebubekir’in teşvikiyle İslam dinin kabul eden Erkam b. Ebi'l-Erkam’ın, "Zâlime karşı, mazlumla birlikte hareket edeceğiz" diye ant içtiği rivayetler arasındadır.

Hazreti Erkam denilince akla gelen konuların başında O'nun evi gelir.

Çünkü "Erkam'ın evi", İslâm'da ayrı bir özelliğe sahiptir.

Söz konusu ev; Kâbe'nin batısında, Safâ ile Merve arasında, Safâ tepesinin eteklerinde, hacıların hac görevini yapmak için gelip geçtikleri en işlek bir yerdeydi. Erkam, ilk Müslümanların sıkıntılı günlerinde evini Resulullah'in ve dolayısıyla İslâm'ın hizmetine sunmuştu. Bu hareketiyle o, daima Hakk'ın ve haklının yanında olduğunu göstermişti.

Peygamberimiz (S.A.V), İslâm dînini burada gizlice yaymaya çalıştı. Mekke’de nâzil olan âyet-i kerîme ve sûrelerin bir çoğu bu mubârek evde geldi. Eshâb-ı kiram burada toplanır, Peygamberimizi (S.A.V) görmek ve Müslüman olmak isteyen kimseleri Dâru’l-Erkam veya Dâru’l-İslâm ismini verdikleri Hazreti Erkam’ın evine götürürlerdi.

Hazreti Hamza, Âmmar bin Yâser, Musab bin Umeyr, Akîl ve Iyâd bin Bükeyr, Süheyb bin Sinân (r.anhüm) ve birçok Sâhâbî burada Müslüman oldu.

Hazreti Erkam, İslâm tarihinde büyük önemi olan bu evini hiç satılmamak ve mirasçı olunmamak kaydı ile oğluna bıraktı. Bu evin ayrıca bir vakfiyesi de vardır. Bu vakfiyede şöyle yazılıdır. “Bu Erkamın Safâ’dan az ileride bulunan evi hakkında verdiği sözü ve vasiyyetidir. Arsası Harem-i şerîften sayıldığından bu ev de vakfedilmiştir. Satılmaz ve mirasçı olunmaz. Buna Hişâm bin Âs ve âzâdlı kölesi filân şahiddir.” Böylece İslâmiyet'te ilk vakfı yapmış oldu.

Medine’ye göç eden ve Resûlullah (S.A.V) ile birlikte Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün savaşlara katılan Hazreti Erkam’a daha sonra zekât mallarını toplama hizmeti verildi.

Hazreti Erkam 53 (m. 673)’de 83 yaşlarında iken Medine-i Münevvere'de vefât etti. Hazreti Erkam’ın vasiyeti üzerine cenaze namazını Âşere-i mübeşşereden olan Hazreti Sa’d bin Ebî Vakkâs kıldırdı. Bâki’ kabristanına defnedildi.

Umuyoruz ki yeni restorasyonun ardından Mekke'de Hazreti Erkam'ın evinin yeri de tam olarak belirlenir.

ülkehaber

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.