İstanbul seferlerinin komutanı Fedâle B. Ubeyd yalova'da anlatıldı

İstanbul seferlerinin komutanı Fedâle B. Ubeyd yalova'da anlatıldı

82 İl 82 Sahabî projesinin 60. programı Yalova'da yapıldı.

Gönül-Der ve Yalova Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları'nın organize ettiği program, Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Çevre il ve ilçelerden de gelen halkımız, İstanbul Seferleri için Anadolu'yu şereflendiren Sahabe ordusunun komutanı Fedâle b. Ubeyd'i dikkatle dinlediler.

SAHABE BİZLERİN TEK ÖRNEĞİDİR...

Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başlayan program, organizeyi yapan kurumlar adına Hacı Ömer Anlayışlı'nın selamlama konuşması ile devam etti. Böyle güzel bir programa ev sahipliliği yaptıkları için çok saadetli olduklarını belirten, Anlayışlı, "Sahabe bizlerin tek örneğidir" dedi. Çalışma ve projelerinden dolayı Siyer Vakfı'na ve Muhammed Emin Yıldırım Hoca'ya teşekkür etti.

VEFA SULTANLARINA VEFA LAZIMDIR...

Daha sonra kürsüye Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım Hoca davet edildi. Yıldırım sözlerine şöyle başladı: "Rabbimize sonsuz hamdler olsun ki, bizi 82 İl 82 Sahabî projesinin 60. programına ulaştırdı. Üçte ikisi bitti, kaldı 22 ilimiz ve 22 rehberimiz... Biter mi diye başlamıştık, ama yola çıkınca hangi yol bitmedi ki, bu da bitmesin. Duamız, son nefese kadar hep hayır adına, hayır namına bir şeyler yapmak ve hayır yolunda iken emaneti sahibine teslim etmek..." Yıldırım daha sonra sözlerine şöyle devam etti: "Yalova'nın Sahabî nasibi, çok büyük bir isim oldu. Ama ne yazık ki çoğumuzun tanımadığı, belki adını ilk kez duyduğu, hayatına dair az yada hiçbir şey bilmediği bir büyük komutanı bugün burada tanımaya çalışacağız. Öyle birinin misafiri olacağız ki, o Efendimiz (sas) ile fasılasız 10 yıl beraber olmuştur. Öyle birine misafir olacağız ki, o 2,5 yıl Hz. Ebû Bekir ile, 10.5 yıl Hz. Ömer ile, 12 yıl Hz. Osman ile, 4,5 yıl Hz. Ali ile beraber olmuştur. Öyle birine misafir olacağız ki, ta Hicri 53'e kadar, İslam tarihinin bir çok önemli hadiselerine şahit olmuştur, hadiselerin canlı tanığı olarak bizlere birçok olay, hadise, rivayet aktarmıştır. Öyle birine misafir olacağız ki, 50 yıl İslam'ın kelimesi yücelsin diye, oradan oraya, şuradan buraya, atıyla, devesiyle, toprak biter de önüne deniz çıkarsa gemiyle, bir an olsun durmayan, "tamam ben bu kadar yaptım birazda gençler yapsın" demeyen bir kahramanla, bir komutanla...Öyle birine şahit olacağız ki, Hz. Peygamber'in kutlu sözlerini, sedasını, nefesini bize taşıyan, taşımakla kalmayan öğreten, belleten biri ile..."

Muhammed Emin Hoca, Yalova'da Hz. Fedâle'nin anlatılmasının nedenini ise şöyle açıkladı: "Hicri 48'den itibaren başlayan Kostantiniye seferleri için yola çıkan İslam askerleri ister karayolu ile ister deniz yolu ile Peygamber'in belirlediği hedefe doğru yürürlerken, Yalova'nın yakınlarından geçmişlerdir. Yalova o günden yıllar sonra ezana kavuştu, bu toprakların İslam'la buluşması Osmanlı'nın ilk günlerine yani Orhangazi zamanlarına denk gelir. Ama o günden yıllar önce, içlerinde Ebû Eyyüb el-Ensari'nin, Abdullah b. Abbas'ın, Abdullah b. Zübeyr'in, Süfyan b. Avf'ın ve Fedâle b. Ubeyd'in ve daha nice ismin, bu topraklarda ayak izleri var, nefesleri var, okudukları ezanın sesleri var, namaz için başlarını koydukları toprakta secde izleri var... İşte bundan dolayı dedik ki, Yalova'da Hz. Fedâle'yi anlatalım, onun yüz yıllar öncesinden iman adına buralara kadar gelen cehdine, gayretine, imanına karşı hiç değilse bir vefa gösterelim, Anadolu insanı vefalıdır, kendilerine yapılan hizmeti unutmazlar, bizde unutmayalım, adını ve hatıralarını zihinlerimize nakşedelim. Onların o büyük vefalarına karşı küçükte olsa bir vefa gösterelim..."

O BİR MUVAHHİD, MUHSİN, MUALLİM, MUHADDİS VE MÜCAHİD'DİR.

Daha sonra Hz. Fedâle'nin hayatına dair bazı tabloları anlatan Yıldırım, onun hayatını beş temel başlıkta dinleyicilere takdim etti. Çok önemli mesajları ve örnekleri kendisini dikkatle takip edenlerle paylaşan  Yıldırım, Hz. Fedâle'nin ruhunu diriltmenin yollarına da değindi ve özellikle gençlerin bu büyük isimden almaları gereken dersler olduğunun altını çizdi. Yıldırım konuşmasına Hz. Fedâle'nin, Hz. Peygamber'den duyduğu bir dua ile son verdi. Dedi ki: "Efendimiz (sas) buyuruyor ki: "Sizden birine bir hastalık isabet ettiğinde, şu duayı okusun, inşallah iyi olur." Bizlerinde şu an çok hastalığı var, ümmetçe bir manevi hastalık içerisindeyiz, içimizde bazı kardeşlerimizin maddi rahatsızlıkları da var, hepimize şifaya vesile olsun diye bu duayı okuyoruz. Buyuruyor ki, Efendimiz (sas): "Hükmü kainatı kuşatan Rabbimiz olan Allah'tır. O'nun ismi mukaddestir. Emri hem semaya, hem arzadır. Ya Rabbi! Sema ehline rahmetini ulaştırdığın gibi, biz arzın ehline de rahmetini ulaştır. Bizim günahlarımıza ve hatalarımıza mağfiret eyle! Muhakkak ki  Sen iyi davrananları yani muhsinleri seversin, bizi de muhsinlerden eyle! Tüm hastalıklarımıza katından bir rahmet ve şifa nasip eyle!"

SIRA TRABZON'DA...

Siyer Araştırmaları Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, projenin 61. programı, 26 Ocak 2014, Pazar günü Trabzon'da olacak... "Hanımların Sözcüsü" başlığında, Esma bint Yezid'in anlatılacağı program, Hamamizade İhsan Bey Merkezi'nde gerçekleştirilecek.

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.