İstanbul İzlenimlerim!

Geçtiğimiz Cumartesi günü, Genç Siviller ve MAZLUMDER’den arkadaşlarla İstiklal Caddesinde yapılacak olan eyleme katılmak üzere İstanbul’a gittik.
Eylem hedeflenenden daha kalabalıktı. Birçok şehirden binlerce kişi katılarak darbecilerin yargılanması talebine ortak oldular.
Hep beraber “Özgürlük İstiyoruz” ,
“Darbeciler Yargılansın” ,
“Adalet İstiyoruz”
“Ergenekonun arkasındayız” dedik,
 Dedik de dedik…
Sesimiz birçok medya kuruluşunda yankı buldu.
Eylemin bittiği gün, yani Cumartesi günü akşamı arkadaşlar geri dönerken ben İstanbul’da birkaç gün daha kaldım.
Yazarımız Demirhan Kadıoğlu’nu ziyarete gittim ilk.
RisaleHaber’deki güzellikler üzerine biraz hasbihal ettik. Nurculuk alanında paylaşım yapan sitelerden farklılık arz edip, kısa bir süre sonra herkesin merak ile tıklayacağı bir site haline dönüşeceği yönünde görüşmelerde bulunduk.

Ertesi günün sabahı ise Haber7.com’da editörlük yapan arkadaşları ziyarete gitmek üzere yola çıktım. İstanbul sokaklarına ilk defa yalnız çıkmanın verdiği cesaretle (!) evden ayrıldım.
Sora sora Bağdat bulunurmuş nasıl olsa!
Ben de sora sora Haber7’yi bulmaya niyetliydim.
Eyüp otobüsüne binip Otakçılar caddesinde ineceğimi söyledim.
Kilometrelerce uzun olan bu caddede inince bir hayli dolanıp epey bir yol katetmem gerektiğini düşündüm. İnişli çıkışlı yolda birkaç dakika yürüdüm.
Dış görünümü gözü kamaştıran, efsunlu, yüksek bir binanın önünden geçmek üzere iken bu binanın önündeki güvenlik görevlisi nazarıma çarptı.
Sorabileceğim en güvenilir yer burası herhalde diye düşündüm.
Nede olsa adı  ‘Güvenlik’ görevlisi idi. “Güvenliği” sağlıyordu.
Yanına yaklaştım ve “Birader! Bu cadde zerinde 78 numaralı yere gitmek istiyorum. Buranın yabancısıyım, yardımcı olabilir misiniz?” Diye sordum.
“O adreste ne var? Nereye gitmek istiyorsunuz?” diye mukabele etti.
“Bir ara amatör ruhla profesyonel yazılar yazdığım ve iletişim halinde olduğum arkadaşlarım olan haber7.com’un editörlerini ziyarete gideceğim” dedim.
“Nerenin güvenlik görevlisi olduğuma öğrenmeniz için sağ tarafa bakmanızda yarar var” dedi mütebessim bir çehre ile.
Bakınca çok şaşırdım. Haber7’nin avlusunda Haber7’yi soruyormuşum meğer. Sağ tarafa döndüğümde Ülke Tv, Haber7.com, Radyo7, Kanal7’nin bir arada olduğunu gördüm. Yaka kartımı alıp ikinci kata haber7’ye çıktım.
Yaşar İliksiz ve Ersin Çelik vardı. Ünal Tanık ile de görüşme niyetindeydim ama sanırım o aralar Ülke TV’de programdaydı. İliksiz ve Çelik hummalı çalışmalarına ara verdiler ve bir çay muhabbetinde buluştuk.
Türkiye’nin gündemi, medya ve basın, haber siteleri, gazeteler vb konularda yaklaşık iki saat muhabbet ettik. Evvelki gün RisaleHaber’de yayınlanan söyleşiyi de gerçekleştirdik onlarla. RisaleHaber’i takip ettiklerini, yayın politikasını çok beğendiklerini de dile getirdiler. Çok mütevazı ve samimi insanlardı.

Bir sonra ki gün ise bir arkadaşımla buluştum. Uzun uzun muhabbet edip, hasret giderdik. Ali Demirel ağabeyin bulunduğu binada oturuyormuş kendisi. İstersem randevu alıp ziyaretine gidebileceğimizi söyleyince, bu “müjdeli haber” karşısında çok memnun olduğumu ve bu fırsatı kaçırmak istemediğimi söyledim.
Hemen telefona sarılıp Ali Demirel ağabeyi aradı. Alınan randevu üzerine saat 14’te ziyaretine gittik.
Üstad Hazretlerinden, Risale-i Nurdan, Nur talebelerinden konu açıldı haliyle. Yaklaşık 4 saat sürdü ziyaretimiz. Bir röportaj da gerçekleştirdik kendisi ile. İlerleyen zamanlarda bunu sizlerle paylaşma ümidindeyiz.
Ziyaretine gittiğimiz günün akşamı Miraç Kandiliydi. Geceyi Yeni Asya’nın gazete binasında ihya edeceğimizi söyleyip, kendisinin de bizimle oraya gelmesini istirham ettik. İlkin biraz uzak dursa da, sonrasında kabul etti. Hemen arabası olan bir arkadaşı aradık. Akşama gelip bizi alacaktı. Akşam yemeğimizi yiyip namazını kılıp evden ayrıldık. Gazete binasında coşkulu bir kalabalık vardı. Yıllardır görüşmediğimiz arkadaş ve kardeşlerimizle hasret giderdik. Dertleştik.
Telefon, e-mail vb iletişim araçlarıyla müfritane irtibat içerisinde olduğum ve farklı şehirlerden bir araya gelen arkadaşlarla ilk defa yüz yüze “kandil gecesinde” görüşmenin ayrı bir anlam yükleyerek, ahirette “cennet gecesinde” de birlikte olma temennisiyle gazete binasından ayrıldık.

Ertesi gün ise Yeni Asya gazetesini, Genç Yaklaşım dergisini ve Bizim Radyo’yu ziyaret ettim. Bir gazetenin nasıl baskı yaptığını, yazarları, haber akış anını, gazetenin tasarlanmasını, manşeti belirleyen toplantının yapılışını vesaire işleri bir izleyici olarak seyrettim.
Kazım Güleçyüz, Faruk Çakır, Abdullah Eraçıkbaş, Recep Bozdağ, İsmail Tezer ve ismini sayamadığım abi ve kardeşlerle yüz yüze görüşme fırsatı yakaladım.
Çantasını alıp yalnız başına İstanbul sokaklarında “Seyahat Ya Resulullah!” deyip dolaşmanın verdiği lezzet ve yorgunlukla gazeteden ayrılıp Ankara’ya, Nurlu bir şehirden kara bir şehire dönüş yaptım.
Böylelikle iki üç günlük İstanbul seyahatim sona ermişti. İstanbul’un Nurlu kervanından ayrılmanın verdiği üzüntü ile kendimi eve attığımda geleceğe yönelik yapacağım planların kafamda cirit atmasının mutluluğunu yaşıyordum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum