İsrail ablukası altındaki Gazze'ye, gıda, ilaç ve inşaat malzemesi taşıyan Mavi Marmara gemisine Mayıs 2010'da uluslararası sularda seyrettiği sırada düzenlenen kanlı saldırının "faillerinden biri" olan, dönemin Askeri İstihbarat Başkanı olan emekli tümgeneral Yadlin, 3 yıllık suskunluğunu AA'ya bozdu.

Silahsız, sivil 9 Türk aktivistin ölümü, 50'yi aşkın kişinin de yaralanmasına yol açan saldırıyla ilgili Türkiye'de İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edilen Yadlin, “Mavi Marmara’da yaşananlar büyük hataydı. İki tarafta da hatalar vardı. Keşke olanlar hiç yaşanmasaydı” diye konuştu.

"Aynı şeyler bugün olsa yine aynı şeyleri yapar mıydınız?" sorusuna da yanıt veren Yadlin, “Yaşanan tecrübeler, insana hep bir şeyler kazandırıyor. Bu tecrübelerle, o yaşanan olaylar olmazdı” şeklinde konuştu.

"MISIR'DA ARAP BAHARI ŞİMDİ ASIL SEYRİNE DÖNDÜ"

Mısır’daki darbeye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yadlin, şunları kaydetti:

"Kahire’de Tahrir Meydanı'nda Mübarek iktidarında ilk toplananlar laik, özgürlük taraftarı gençlerdi. Sonra Mursi geldi. Arap baharı her yerde İsrail karşıtlığına dönüştü. Mısır’da ilk devrimin ardından gelenler İsrail için bahar değildi. Mursi iktidara geldikten sonra İsrail’i bir kere bile Kahire’ye davet etmedi. İsrail’e sıcak mesajlar vermedi. Mısır'da Arap baharı, şimdi asıl seyrine döndü. Ama evet, askeri darbe yoluyla oldu."

İsrail’in "düşmanlarına karşı caydırıcı olduğuna inandığını" dile getiren Yadlin, ülkesinin Filistin yönetimiyle sürdürdüğü barış müzakerelerine ilişkin de "Hamas, Hizbullah ve İran kuvvetli oldukça, barış olacağını zannetmediğini" söyledi.

İSRAİL "ÖZÜR" DİLEMİŞTİ

İsrail'in, dış dünyayla bütün bağlantısını kopardığı Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisi, 31 Mayıs 2010 yılında dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda aktivistle birlikte İstanbul'dan yola çıktı.

Bebeklere mama, oyuncak, gıda ve ilaç yüklenerek yola çıkan Mavi Marmara, Akdeniz'de uluslararası sularda seyrederken havadan ve sudan gemiyi basan İsrail komandolarının silahlı saldırısına uğradı.

Furkan Doğan'ın (19) da bulunduğu 9 Türk aktivist yaşamını yitirdi, 50'yi aşkın kişi de yaralandı.

Saldırının, uluslararası sularda sivil, silahsız ve insani amaçlarla yola çıkan bir gemiye yapılmış olması bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Olayın sıcaklığıyla dünyanın birçok ülkesinden İsrail'e tepki yağdı. Türkiye, vatandaşlarına yapılan bu kanlı saldırının ardından İsrail ile ilişkilerini "ikinci katip düzeyine" indirdi ve İsrail'e "özür", "tazminat" ve "Gazze ablukasının kaldırılması" şartını öne sürdü.

İsrail, geçen martta "özür" diledi ve "tazminat" ödeyeceğini açıkladı. Ancak aradan geçen süre içerisinde "tazminat" ödemesinde herhangi bir yol alınamadı.

AA