İsrail işgalinin sonlanmasını isteyen tasarı BMGK'ya geliyor

İsrail işgalinin sonlanmasını isteyen tasarı BMGK'ya geliyor

Kasım ayı içinde İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini sonlandırmasını isteyen BMGK karar tasarısının Konsey'de oylamaya sunulması planlanıyor.

Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin iki yıl içinde sonlandırılmasını isteyen BMGK karar tasarısını bu ay içinde Konsey'de oylamaya sunmayı planladıklarını söyledi.
 
Riyad Mansur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin Kasım 2016 sonuna kadar sona ermesini talep eden BMGK karar tasarısına ilişkin BMGK üyeleri ile görüşmelerini sürdürdüklerini bildirdi.
 
Tasarının müzakerelerini BMGK'nın Avrupalı dört üyesi Fransa, İngiltere, Lüksemburg, Litvanya ve BMGK dışından Almanya ile yoğun şekilde devam ettirdiklerini kaydeden Mansur, istişareleri tamamlayınca bu konuda harekete geçeceklerini belirtti.
 
Tasarıda işgalin sonlandırılması konusunun temel önemde olduğunu, bunun dışındaki konularda daha fazla destek sağlamak amacıyla küçük düzenlemeler yapabileceklerini ifade eden Mansur, "Kasım ayı içinde İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali sonlandırmasını isteyen BMGK karar tasarısını Konsey'de oylamaya sunmayı planlıyoruz" dedi.
 
Mansur BMGK karar tasarısına ilişkin bilgi verirken, tasarının 4. maddesinin "1967 sınırları temelinde İsrail ve Filistin devletlerinin barış ve güvenlik içinde birlikte yaşamaları ve bu sınırları ihlal eden işgalin sonlandırılması" talebini içerdiğini söyledi.
 
"Reddedilirse UCM'ye gidebiliriz"
 
Riyad Mansur, ABD'yi ima ederek, "veto gücü olan bir ülkenin" BMGK'daki oylamada bu hakkını kullanması durumunda diğer seçeneklere yöneleceklerini vurguladı. Mansur, "BMGK'da tasarının kabul edilmemesi halinde BM Genel Kurulu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İnsan Hakları Konseyi gibi seçenekleri değerlendireceğiz. Yine de sonuç alınamaması durumunda uluslararası barış konferansı toplamayı seçenekler arasında bulunduruyoruz. Fransa ve Rusya bu fikirle ilgileniyor" ifadesini kullandı.
 
UCM'yi hak arama mücadelesi olarak gördüklerini ve bu konuda hem uluslararası toplumda hem de Filistin içindeki gruplar arasında konsensüs oluştuğunu vurgulayan Mansur, "Hakkımızı arama ve suç işleyenlerin hesap vermesi için yakın zamanda yasal, medeni ve barışçıl bir yöntem olan UCM sürecini başlatacağız" dedi.
 
"Avrupa'da Filistin'i tanıma ivmesi var"
 
Mansur, Filistin devleti için uluslararası desteğin de her geçen gün arttığını belirterek, İsveç'in Filistin'i tanıma kararı ile İngiltere ve İrlanda'daki oylamaların sonuçlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
 
Fransa'da da benzer bir oylama olacağını aktaran Mansur, "Avrupa ülkeleri arasında Filistin devletini tanıma konusunda bir ivme var. Bu konuda İskandinav ülkeleri başta olmak üzere yoğun lobi faaliyetleri yürütüyoruz. Fransa'da böyle bir adım atılabilir. Bunun yakın zamanda olmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
 
"İsrail'le IŞİD'in söylemleri benzer"
 
Riyad Mansur, İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Ron Prosor'un BMGK'daki konuşmasında "Kudüs bizim ezeli ve ebedi başkentimizdir", "Babil'in temsilcisi hani nerede? Sezar'ın Romasının temsilcisi nerede? Ama ben İsrail'in temsilcisi olarak buradayım" sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, Ortadoğu'da iki aşırı uç bulunduğunu söyledi.
 
Bu uçlardan birinin İslami halifeliği geri getirme peşinde koşan IŞİD olduğunu söyleyen Mansur, diğerinin ise 3-4 bin yıl öncesine dönerek "Yahudi hilafetini" geri getirmeye çalışan İsrail olduğunu ifade etti.
 
İsrail elçisinin anlatılarını IŞİD'e benzeten Mansur, "İsrail'in söylemleri IŞİD'in söylemlerinin farklı bir versiyonu. IŞİD, İslami halifeliği diriltmeye çalışıyor. İsrail elçisi Prosor da 3 bin yıl önceki Yahudi hilafetini diriltmeye çalışıyor. Bu geçmişe dönük fikirler fantezidir, uluslararası toplumdan destek ve müsamaha göremezler" dedi.
 
Mansur, herkesin geçmişte bulunduğu yerlere dönmesi fikrinin kabul edilemez olduğunu da dile getirerek, bunun kabul edilmesi halinde hiçbir devletin şimdiki sınırlarında olamayacağını söyledi.
 
İsrail elçisinin konuşmasının diğer ülkeler tarafından şaşkınlıkla karşılandığını aktaran Mansur, " İsrail elçisinin aptalca sözleri sırasında BMGK'daki büyükelçilerin vücut dilleri, bu konuşmanın gerçekle irtibatının kopukluğu nedeniyle duydukları şaşkınlığı yansıtıyordu.İsrail elçisi geçmişte yaşıyor ve IŞİD'le benzer hedeflere sahip" yorumunda bulundu.
 
"Mescid-i Aksa'nın kapatılması tehlikeli bir oyun"
 
Riyad Mansur, Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara kapatılması konusuna ilişkin de İsrail hükümetinin aşırı sağcı kesimlerin baskısı altında olduğunu ve bu kesimlerin dini çatışma istediklerini söyledi.
 
Bu hareketlerin dini çatışmalara neden olabileceği uyarısı yapan Mansur, "Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara kapatılması, bölge sınırlarını aşan, doğuda Endonezya'dan batıda Fas'a kadar etkisi olabilecek tehlikeli bir oyundur. İsrail Hükümeti'nin bu davranışı çok sorumsuz, tehlikeli ve provokatiftir" dedi.
 
Gazze'nin inşası
 
Mansur, Gazze'nin yeniden inşasına ilişkin soru üzerine de BM, İsrail ve Filistin arasında varılan anlaşmayla başlatılan sürecin yeterli hızda ilerlemediğini belirtti.
 
Kahire Konferansı'nda taahhütte bulunan ülkelerin bunu hızlı bir şekilde hayata geçirmelerini isteyen Mansur, Gazze'deki yıkımın çok büyük olduğunu ve yeniden inşa için de büyük gayret gerektiğini vurguladı.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.