Hüseyin YILMAZ

Hüseyin YILMAZ

İsrail İHH’nın yardım eline de kırmak istemiş...

İsrail ve Filistin meselesini defalarca yazdım, yazmak da gerekiyor. Zirâ İsrail’in Filistin’e revâ gördüğü zulüm, Hitler’in Yahudilere revâ gördüğünden geri değildir. Hattâ bir çok noktadan daha insafsızca ve daha dehşetlidir.

İnsanî Yardım Vakfı İHH, bütün dünyada sevaş ve felâket bölgelerine insanlık eli uzatan bir yardım müessesesi. İnsanlık vasfı taşıyanların insanlık borcu, bu eli öpmektir; köpek gibi ısırmak değil. Ama İsrail ısırıyor. Çünkü imhâsına azmettiği mazlum Filistin halkına uzanan yardım elini bile düşman görüyor.

Zulüm âbâd olmaz, İsrdail devleti de olmayacak ve elim bir âkibetle yıkılıp gidecektir. Irkçı İsrail Devleti’nin zulumlerinin bedelinin yakın bir gelecekte Yahudi halkına ödettirilmemesi için bu ırkçı devlete karşı çıkan Yahudiler’in sesi daha yüksek, daha gür ve daha samimi yükselmelidir. Zâlimin zulmüne sessiz kalanların suskunluklarına İlâhî bir cezanın terettüb edeceği uunutulmamalıdır.

Bu satırlara sebeb teşkil eden, mail kutuma düşen elim bir hak arayışı mektubudur. Özetlemek yerine, mektubu takdirlerinize arzetmekte fayda görüyorum. İşte İHH’dan gelen mektub:

“İzzet Şahin 19 gündür hücrede
Sayın Yazarımız;
İHH İnsani Yardım Vakfı personeli İzzet Şahin, İHH’nın Filistin’de yürüttüğü proje ve faaliyetlerin tetkik, denetim ve çeşitli işlemlerini gerçekleştirmek üzere 28.11.2009 tarihinde görevli olarak Filistin’e gitmiştir. Bu çalışmaları yürütmekte iken 27.04.2010 tarihinde Beytüllahim civarında İsrail kontrol noktasında İsrail güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmış, Petah Tiqwa şehrine götürülerek Shabak’a ait bir sorgu merkezinde sorgulanmış ve daha sonra Ashkelon’da bir hapishaneye götürülmüştür. Bunun üzerine avukatlar ve Türk Konsolosluğu aracılığıyla yaptığımız görüşmeler ve kurulan temaslar neticesinde Şahin’in “İsrail güvenliğini ihlal” ettiği gerekçesi ile suçlandığı ve 06.05.2010 tarihinde duruşması olduğu öğrenilmiştir. Bu duruşmada da 1(bir) hafta daha gözaltı süresi uzatılmıştır. Son olarak 13.05.2010 tarihinde yapılan duruşmada bir kez daha gözaltı süresi uzatma kararı alınmış ve gözaltı süresi 8 gün daha uzatılmıştır.
Filistin, İHH’nın en yoğun çalışma yaptığı yerlerden olup; İzzet Şahin, Batı Şeria’ya hem faaliyetlerin tetkiki hem de temsilcilik çalışmalarını yürütmek üzere görevli olarak gitmiştir. Bu görev esnasında İbrani Üniversitesi’ne kayıt yaptıran İzzet Şahin, burada İbranice eğitimini de sürdürmekteydi ve Haziran ayına kadar vize ve oturma izni de bulunuyordu.
Duruşmayı takip etmek amacıyla İzzet Şahin’in eşi Kadriye Şahin tarafından vekâlet verilen Av. Gülden Sönmez ve Av. Cihat Gökdemir İsrail’e gitmişlerdir. İzzet Şahin ile görüşme imkânı bulan avukatlar aynı zamanda 13.05.2010 tarihinde yapılan son duruşmaya da katılmışlardır. Onların tespitlerine göre İzzet Şahin gözaltına alındığı günden bu yana 4m2 lik insani koşullara uygun olmayan bir hücrede tutulmaktadır. Hücrenin penceresi yoktur. Taban ve tavanda dahil olmak üzere her yer siyah renktir. Zaman, gece gündüz algısı ortadan kaldırılmaktadır. Gözaltının ilk 30 saatinde insani ihtiyaçlarının hiç birisi karşılanmamıştır. Aç bırakılmış, uyumasına izin verilmemiştir. Bugüne kadar tutulduğu yer İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şabak’ın gözaltı merkezidir. Elleri ve ayakları zincirli olarak mahkemeye getirilmiştir. Önceki mahkemelerde gözleri de bağlı olarak mahkemeye getirildiği iletilmiştir.
Duruşmanın yapıldığı mahkemede savcı yoktur. Savcı yerine iddia makamında Şabak’ın sorgu memurları bulunmaktadır. Mahkeme başkanı albay rütbesinde bir askeri hakimdir. Yargılama süreci boyunca mahkeme üzerinde ağır bir siyasal baskı kurulmak istendiği açık bir şekilde görülmektedir. Duruşma askeri hapishanenin içinde bulunan bir salonda yapılmaktadır. Hukuki olarak normal bir yargılama sürecinin yürütüldüğünü söylemek bu koşullar altında mümkün değildir.
Avukatları İzzet Şahin’in fiziki ve psikolojik sağlığı ile alakalı ciddi kaygı duyduklarını ifade etmektedirler. Bu endişelerin İsrail yetkilileri tarafından ortadan kaldırılması gereklidir. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine uzun bir gözaltı süresi yoktur. Bu gözaltına derhal son verilmelidir. Gözaltı devam edecekse derhal kaldığı yer değiştirilmeli ve asgari insani şartlara sahip bir ortam sağlanmalıdır. Dosya üzerindeki siyasi baskı durdurulmalı bir insani yardım görevlisinin hayatı uluslar arası siyasete kurban edilmemelidir.
İzzet Şahin’in karşılaştığı tüm bu hukuk ve insanlık dışı muameleler sadece onun şahsına değil aslında tüm Türkiye halkına yapılmaktadır. Çünkü İzzet Şahin Türkiye halkının Filistin halkına ulaştırmak üzere verdiği yardımlar için bölgede organizasyon faaliyetleri yürütmekteydi.
İzzet Şahin’in durumu ve süreç Dünyanın dört bir yanından tüm Dünya halkları, medya, sivil toplum örgütler ve hükümetler tarafından takip edilmektedir. Gelişmeler hakkında ulusal ve uluslar arası medya çok ilgilidir ve gerek Türkiye’den giden avukatlar gerekse duruşmada görev yapan İsrail’deki görevli avukatlar ile sürekli irtibat halindedir. Bu süreçte desteğiniz sadece İzzet Şahin ve yakınlarını değil vicdan sahibi tüm insanlığı memnun edecektir.
Saygılarımızla”
                                                         
Salih Bilici
İHH Basın Sorumlusu

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.