Cehennemde Ebedi Azap, İlahi Adalete Muhalif Mi?

Türkiye Gazetesi Yazarı Ahmet Şimşirgil, “Diyanet TV’yi kim denetleyecek?” başlıklı son yazısında, Diyanet TV’de dinlediği DİYK üyesi bir ilahiyat profesörünün konuşmasını eleştirdi

Geçici dünya hayatında işlenen küfür ve günahların neticesinde cehennem azabının sürekli olması ilahi adalete muhalif midir?

Konuya baktığım zaman, aslında hepimizin merak ettiği ve Risale-i Nur’da cevabı olan bir konu olduğunu müşahede ettim.

Şimşirgil’in yazısında bahsettiği profesör şöyle konuşmuş:

“Bazı âlimler Cehennem azabının sürekli olmadığı görüşündedirler. Bazılarına göre, Cehennem’e giren insan, biraz yandıktan sonra, uyuşacak baygın hâle gelecek ve artık azap hissetmeyecek. Yani, Cehennem azabı sürekli değildir. Cehennem azabının ebedî olması ilahi adalete aykırı. Zira ben dünyada 90 yıl yaşasam, bu ömrün her anını bile günahla isyanla geçirsem, 90 yıllık günah karşılığında ebedî Cehennem azabı çekmem, ilahi adalete sığmaz. Bu, insanın aklına ve adalet anlayışına aykırıdır. Beni yaratan Allah’ın adaleti benim adaletimden daha üstün olduğuna göre, Allah’ın adaleti de Cehennem’de ebedî azabı kabul etmez. Zira, sınırlı dünya hayatındaki kötü ahval dolayısıyla ebedî azap, Allah’ın adaletine terstir. Orada bir saat kalmak bile dehşet vericidir. Ben bu konuyu araştırdım; insan böyle düşünmekte de haklı! Nitekim, İbn Abbas dâhil sahabeden 8 kişiye göre de cehennem azabı sürekli değildir. Allahu a’lem...”

Diyanet İşleri Başkanlığının Kuran-ı Kerim mealinde, kafirlerin ebedi cehennemde kalacağına dair ayetler şöyle:

Bakara suresi 39. âyetinde: “İnkâr eden ve âyetlerimizi yalan sayanlara gelince onlar cehennemliklerdir ve orada devamlı kalıcıdırlar.”

Maide suresi 37. âyet-i kerimesinde: “Onlar ateşten çıkmak isterler, fakat oradan çıkamayacaklardır. Onlar için sürekli bir azap vardır.”

A’raf suresi 36 âyetinde: “Âyetlerimizi asılsız sayan ve büyüklenip onlardan yüz çevirenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.”

Casiye suresi 35. âyetinde: “Bu azap, âyetlerimizi alay konusu yapmış olmanız ve dünya hayatının sizi aldatmış olması yüzündendir. O gün artık oradan çıkarılmazlar, mazeretleri de kabul edilmez.”

ÜSTADIMIZ RİSALEDE CEVAP VERİYOR

Bu merak edilen ve insanların anlamakta zorlandığı konuya Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi, 6 madde halinde cevap veriyor. Aynen aktarıyorum:

"S - Bir kâfirin mâsiyet-i küfriyesi, mahduttur, kısa bir zamanı işgal ediyor. Ebedî ve gayr-ı mütenahi bir ceza ile tecziyesi adalet-i İlâhiyeye uygun olmadığı gibi, hikmet-i ezeliyeye de muvâfık değildir; merhamet-i İlâhiye müsaade etmez.

C - O kâfirin cezası gayr-ı mütenahi olduğu teslim edildiği takdirde, kısa bir zamanda irtikâp edilen o mâsiyet-i küfriyenin, gayr-ı mütenahi bir cinayet olduğu altı cihetle sabittir:

Birincisi: Küfür üzerine ölen bir kâfir, ebedî bir ömürle yaşayacak olursa, o gayr-ı mütenahi ömrünü behemehal küfürle geçireceği şüphesizdir. Çünkü kâfirin cevher-i ruhu bozulmuştur. Bu itibarla, o bozulmuş olan kalbin gayr-ı mütenahi bir cinayete istidadı vardır. Binaenaleyh, ebedî cezası, adalete muhalif değildir.

İkincisi: O kâfirin mâsiyeti mütenahi bir zamanda ise de, gayr-ı mütenahi olan umum kâinatın, vahdaniyete olan şahadetlerine gayr-ı mütenahi bir cinayettir."

Üçüncüsü: Küfür, gayr-ı mütenahi nimetlere küfran olduğundan, gayr-ı mütenahi bir cinayettir.

Dördüncüsü: Küfür, gayr-ı mütenahi olan zat ve sıfât-ı İlâhiyeye cinayettir.

Beşincisi: İnsanın vicdanı, zâhiren mütenahi ise de, bâtınen ebede bakıyor ve ebedi istiyor. Bu itibarla, gayr-ı mütenahi hükmünde olan o vicdan, küfürle mülevves olarak mahvolur, gider.

Altıncısı: Zıt, zıddına muânid ise de, çok hususlarda mümasil olur. Binaenaleyh iman, lezaiz-i ebediyeyi ismar ettiği gibi, küfür de âlâm-ı elîmeyi ve ebediyeyi âhirette intaç etmesi, şe'nindendir.

Bu altı cihetten çıkan netice ve gayr-ı mütenahi olan bir ceza, gayr-ı mütenahi bir cinayete karşı ayn-ı adalettir."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.