İslamofobiye en ihtişamlı cevap Kur'an-ı Kerim Sergisi!

İslamofobiye en ihtişamlı cevap Kur'an-ı Kerim Sergisi!

Nadide el yazması mushaf-ı şeriflerin sanatseverlerle buluştuğu ABD’deki Kur’ân-ı kerim sanatı sergisi, son günlerde had safhaya çıkan ayrımcılığa İslam sanatlarıyla bir cevap mahiyeti taşıyor.

ABD’nin başkenti Washington DC’de, Kongre Binası’nın hemen yanı başında bulunan Artur M. Sackler Galerisi, İslamofobinin iyice arttığı bugünlerde çok mühim bir sergiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesinin el yazması Kur’ân-ı kerim koleksiyonundan seçilen 60’ı aşkın nadide mushaf-ı şerif, Koç Holding’in desteğiyle ABD’de görücüye çıktı. “Kur’ân-ı kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesinden Hazineler” isimli sergi, ABD tarihinin gördüğü en ihtişamlı sanatsal faaliyetlerden biri oldu.

Dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü Smithsonian’ın sanatseverlerle buluşturduğu serginin serüveni 10 yıl öncesine dayanıyor. Smithsonian, İslam Eserleri Müzesindeki paha biçilemez Mushaf-ı şeriflerin sergilenmesi için Kültür Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık nadide eserlerin taşınmasının risk olacağını düşünerek teklife sıcak bakmadı. 8 yıl süren müzakerelerin ardından, Bakanlık ‘olur’ verdi. Ardından, Smithsonian daha önce birlikte sergi düzenlediği Koç Grubu’nun kapısını çaldı. Mustafa Koç, bu teklifi heyecanla kabul etti fakat serginin açıldığı günü görmeye ömrü vefa etmedi. İslam kültürünün muhteşem hazinesini gözler önüne seren sergi, dün gala yemeğiyle birlikte kapılarını açtı. Galaya, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vekili Ali Y. Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Washington Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Tugay Tuncer, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Smithsonian Genel Sekreteri David Skorton, serginin baş küratörü Massumeh Farhad ve dünyanın dört bir yanından çok sayıda davetli katıldı.

İlk nüshalar da var
Sergide, çeşitli el yazması Kur’ân-ı kerimlerin yanı sıra mushafın ilk nüshaları olarak kabul edilen parşömen üzerine yazılmış “Şam Evrakları”ndan parçalar da yer alıyor. İslam dünyası için çok kıymetli bir koleksiyon olan “Şam Evrakları”, 250 bine yakın vesikadan meydana geliyor.

 

Bin yıllık safha sergileniyor
“Kur’an-ı kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesinden Hazineler” sergisinde 60’ı aşkın Kur’ân-ı kerim sergileniyor. Eserler, 8. yüzyıldan 17. yüzyıla uzanan neredeyse bin yıla yakın bir devri kapsıyor; Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinin en seçkin eserlerinden meydana geliyor. Türk ve İslam Eserleri Müzesi Koleksiyonu’ndan seçilen el yazmaları İran, Orta Asya ve Arap dünyasının en kuvvetli hattatlarının elinden çıkan paha biçilmez eserler olarak biliniyor. Smithsonian’dan sergiye ilişkin yapılan açıklamada, bu serginin bir dönüm noktasını teşkil ettiğine dikkat çekilirken, “Ziyaretçiler bu olağanüstü el yazmaları ile Kur’ân-ı kerimin ağızdan ağıza aktarılan bir mesajdan, İslam dünyasının en kudretli sanatkârlarının elinde kâğıda yazılmış, tezhip edilmiş ve ciltlenmiş hâline dönüşümünü görecekler” denildi. Serginin Baş Küratörü ve Smithsonian’ın İslam Sanatı Küratörü Massumeh Farhad da açıklamasında, “Her ne kadar her Kur’ân kopyası, kelimesi kelimesine aynı metni ihtiva etse de, sanatçıların ustalığı ve kabiliyetleri her bir el yazmayı başlı başına bir sanat eserine dönüştürmüştür” dedi. Sergiyi 15 Ekim 2016 - 20 Şubat 2017 tarihleri arasında 200 bini aşkın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Sergi ziyaretçileri her bir Kur’ân-ı kerim el yazmasının hattatları, eserin tarihi ve ne zaman nerede kullanıldığı gibi biyografik bilgileri de inceleme fırsatı bulacak.

Ali Yıldırım Koç: İslami sanatlar evrensel bir zenginlik

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Yıldırım Koç, serginin galasında yaptığı konuşmada el yazması nadide Kur’ân-ı kerim koleksiyonunun bir arada ilk defa ABD’de sergilenmesine aracılık etmekten ötürü gurur duyduklarını dile getirdi. Ali Y. Koç , “İslam dininin kültürel ve sanatsal değerlerini sadece İslam dünyası adına değil, tüm insanlık tarihi adına bir zenginlik olarak görüyoruz. Bu değerleri korumayı ve gelecek nesillere aktarmayı arzuluyoruz” diye konuştu. İslam’ın insani değerleri yücelten bir hoşgörü dini olduğuna vurgu yapan Ali Y. Koç, ancak maalesef bugün Müslümanlığın Batı’daki algılanışının bu hümanizm ve hoşgörü anlayışından çok uzak olduğuna dikkat çekti. Ali Y. Koç şöyle devam etti: “İslam dininin ve 1,7 milyar Müslüman’ın terörle ve şiddetle bağdaştırılmaya çalışılması elbette bizleri hem üzüyor hem de endişelendiriyor. İslamofobi, yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklerken, zaten bunu hedefleyen aktörlerin emellerine de hizmet etmiş oluyor. Hayatımıza ayrımcılığı, çağdışılığı ve şiddeti getiren dinler değil;  dinlerin bilerek ya da bilmeyerek yanlış referanslarla yorumlanmasıdır. Bugünün globalleşen küresel barışı korumak istiyorsak; çok kültürlülük ve temel insan hakları tüm toplumlar için tartışmasız değerler olmalıdır.”

Türkiye

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.