İslam’da Evliliğin Mana Ve Önemi

Muhterem Müminler.

Hutbeme model insan olan Peygamber Efendimiz (a. s. m) ın: "Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en hayırlı olanlarınızdır. "[1] hadisiyle başlamak istiyorum.

Muhterem Müminler:

Evlilik, ömür boyu devam eden bir yolculuk ve süreçtir. Ömür boyu devam edecek olan bu yolcuğun temellerinin sağlam atılması gerekir.

Evlilikler; sadece, fiziki görünüm ve güzellikler üzerine bina edilmemeli. Kalıcı, daimi ve ebedi bir hayat arkadaşlığı olarak yapılmalıdır.

Kadın ve erkek birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçası gibidirler. Yüce Allah; “Kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz. ”[2] ayeti ile elbisenin ayıpları örttüğü, soğuk ve sıcaktan koruduğu gibi, kadın ve erkeğin de birbirlerinin ayıplarını örten, eksiklerini gideren bir elbise gibi olmalarını emir buyurmaktadır.

Çünkü “İnsanın hususan Müslüman’ın sığınağı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. ”

İnsanı, dünyada ve ahirette mutlu kılan üç temel esas vardır. Bunlardan birisi nikâhtır, yani evliliktir.

Saadetin esaslarından olan nikâh: “İnsanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını ve şevklerini karşılıklı olarak birbirlerine anlatsınlar. Aldıkları lezzetlerde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de birbirlerine yardımcı olsunlar. ”

“Evet, bir işte mütehayyir kalan veya bir şeye dalarak düşünen adam, velev zihnen olsun, ister ki, birisi gelsin, kendisiyle o hayreti, o düşünceyi paylaşsın” [3]

Kalplerin en incesi, en şefkatlisi olarak tabir edilen kadın kalbidir. Ancak o kalbî ve ruhî kaynaşmayı sağlayan ve beraberliği ve arkadaşlığı samimileştiren, kadının iffetiyle, kötü ahlaktan temiz ve pâk bulunması ve çirkin şeylerden uzak olmasıdır. ” Böyle bir evliliğin oluşması ise iyi bir eş seçiminden geçer.

Evlik Ağacı diye bir hikâye vardır. Belki çoğunuzun bildiği ve duyduğu bir hikayedir bu.. Son derece severek evlenen yeni evli bir çift; evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir olay, aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlamışlardı. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi.

Nihayet bir akşam oturup, ilişkilerini bir daha gözden geçirmeye karar verirler. Her ikisi de boşanmayı istememekle birlikte, işlerin böyle gitmeyeceğinin de farkındaydılar.

Erkek: "Aklıma bir fikir geldi" der. "bahçeye bir ağaç dikelim ve bu ağaç üç ay içinde kurursa ayrılalım. Şayet kurumazsa bu ayrılma fikrini bir daha aklımızdan geçirmeyelim der. "Bu ilginç fikir eşinin de hoşuna gider. Ertesi gün bir meyve fidanı alıp birlikte bahçeye dikerler. Aradan bir ay geçmişti ki, bir gece ansızın her ikisinin de elinde içi su dolu bir bidonla bahçede karşılaşırlar. Demek her ikisi de bu fidanın kurumaması için ağaca su veriyorlarmış.

İşte bu karşılaşma ile hem ağacı hem de evliliklerini kurutmaktan kurtarmışlar. Ve bir daha da o olumsuz kelimeyi ne kullanmış ve ne de akıllarına getirmişler.

Aziz Müminler

İşte Evlilik, yeni dikilmiş bir fidana benzer. Îtina ile bakılması gerekir. Aksi takdirde belli bir zaman sonra kuruyabilir. Öyle ise bu fidana çok iyi bakalım.

Hutbemi, Hz. Aişe annemizle Peygamber Efendimiz arasında geçen bir anekdotla son vermek istiyorum:

Hz Ai­şe An­ne­miz, bir gün Pey­gam­be­r Efendimize her ka­dı­nın za­man za­man eşi­ne sor­du­ğu şu so­ru­yu so­rar:

-Ey Al­la­h’­ın Re­su­lü, be­ni se­vi­yor mu­sun?

Al­lah Re­su­lü,
- Evet Ya Ai­şe, el­bet­te se­ni se­vi­yo­rum! der.

Bu ce­vap üzerine Ai­şe An­ne­mi­z Allah Resulünün ne kadar sevdiğini merak ettiğinden tekrara so­rar:
- Be­ni ne ka­dar se­vi­yor­sun Ya Re­su­lal­lah?

-Efendimiz, kör­dü­ğüm gi­bi.

Hz Ai­şe An­ne­miz al­dı­ğı bu ce­vap kar­şı­sın­da son derece mem­nun olur.
O, bu mem­nu­ni­ye­ti­ni tekrar yaşamak adına zaman za­man Efen­di­mi­ze:

“- Ey Al­la­h’­ın Re­su­lü kör­dü­ğüm ne âlemde” diye sorduğunda. Al­lah Resulü de her de­fa­sın­da Ai­şe An­ne­mi­z’i mem­nun ede­cek şu ce­va­bı ve­ri­yor­du:
- İlk gün­kü gi­bi Ya Ai­şe... [4] diyordu.

Hepimizin sevgisinin ve evliliğin ilk günkü gibi devam etmesini Yüce Allah’tan Niyaz ediyorum.

 

[1] Müslim, Radâ 62; Tirmizî, Radâ 11

[2] Bakara Sûresi, 187

[3] İşaratül İ’caz

[4] İbn Hanbel, Müsned, 6: 210

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.