İslam ülkeleri saldırılar karşısında sessiz

İslam ülkeleri saldırılar karşısında sessiz

İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başlamasından sonra birçok ülkeden konuya ilişkin açıklamalar yapılırken Türkiye hariç birçok İslam ülkesinden tepki gelmemesi dikkati çekti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından sonra birçok ülkeden konuyla ilgili açıklamalar yapılırken Türkiye hariç birçok İslam ülkesinden tepki gelmemesi dikkati çekti. Batılı ülkelerin bir kısmı saldırılara tepki gösterirken, taraflara sadece itidal ve sağduyu çağrısında bulundu.
 
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, "İsrail'in kendini savunma hakkı var ama bunu yaparken orantılı davranmak zorunda ve sivil ölümlerini en aza indirmek için gerekli adımları atmalı" dedi.
 
Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, kara saldırılarının endişeyle karşılandığı belirtilerek, İsrail'e "ölçülü hareket etme" çağrısı yapıldı. Açıklamada, yeni kayıpların engellenmesi için sivillerin korunmasının esas olduğu kaydedildi. 
 
Saldırılarla ilgili Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "Hiçbir ülke, sivilleri hedef alan roket ateşini kabul edemez ve İsrail'in bu korkunç saldırılara karşı kendini savunma hakkını destekliyoruz" diye konuştu.
 
Avrupa Birliği (AB), Filistin-İsrail gerginliği konusunda İsrail'in güneyi ve Gazze şeridinde hızla kötüleşen durumun "derin endişeyle takip edildiğini" bildirdi. AB, Gazze'den İsrail'e roket saldırısı kınanırken, İsrail'in misillemesinde çok sayıda sivilin katledilmesinin "esefle karşıladığını" belirtti.
 
Rusya, Gazze'de gerginliğin tırmandığı yönündeki haberlerin endişeyle karşılandığını ifade etti ve taraflara silahlı çatışmaların durdurulması çağrısı yaptı. Rus yetkililerden, "İsrail şehirlerine karşı terörist faaliyetler ve Gazze'deki sivil halka karşı aşırı güç kullanılması kınanmayı hak ediyor" açıklaması geldi.
 
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Filistin-İsrail gerginliğinin tehlikeli bir şekilde artması ve İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda Filistin tarafından can kayıplarının ve yaralanmaların meydana gelmesi nedeniyle "büyük endişe duyduğunu" belirterek, tüm taraflara en üst seviyede itidal, sivil can kayıplarının ve istikrarsızlığın engellenmesi çağrısında bulundu.
 
Müslüman ülkeler suskun
 
İsrail'in Gazze'ye hava saldırıları ve devamında kara saldırılarıyla ilgili en güçlü tepkiyi Türkiye verdi. Diğer İslam ve Körfez ülkeleri sessizliklerini korurken, Türkiye’den İsrail’e "toplu cezalandırma yöntemiyle sürdürdüğü saldırıları" derhal durdurması çağrısı yapıldı.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik kara saldırılarını “devlet terörü" şeklinde yorumladı. Başbakan Erdoğan, “İsrail bir defa dünyada barışı tehdit eden bir ülkedir, Ortadoğu barışını tehdit eden bir ülkedir, hiçbir barış yanlısı olmamıştır, zulmetmiştir, zulmetmeye devam etmektedir” dedi.
 
Erdoğan, Hamas’ın dışlanmak istendiğinin altını çizerek, “ İsrail şu anda terör estiriyor,İsrail şu anda bir soykırım yapıyor. İsrail, Hamas ve Fetih arasındaki ulusal mutabakat hükümetinin kurulmasını arzu etmiyor. Bunu arzu etmediği gibi de burada kıyımını devam ettiriyor. İsrail'in burada bir başka adımı daha var. Malum Mısır ile olan görüşmelerinde Hamas'ı dışlama gayretleridir. Burada taraf olan Hamas'tır, Gazze'dir, Filistin'dir” diye konuştu.
 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “İsrail'in hava saldırılarıyla işlediği insanlık dışı cinayetlerin ardından şimdi de Gazze'ye kara harekatı başlatmış olmasını lanetliyoruz. İnsanlık vicdanı bir kez daha Filistin meselesi ile sınanıyor” açıklamasında bulundu. 
 
İran: “Siyonistlerin insanlık dışı girişimleri ve cinayetleri”
 
İran Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye yönelik "vahşi kara saldırısı"nın "siyonist rejimin Filistin halkının kahramanca direnişi karşısındaki çaresizliğinin göstergesi" olduğunu vurguladı.
 
Bakanlık Sözcüsü Merziye Afham, ülkesinin "siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik vahşi kara saldırılarını şiddetle kınadığı belirtilerek, "Bu saldırı siyonistlerin insanlık dışı girişimleri ve cinayetlerine yeni bir sayfa daha ekledi” ifadesini kullandı.
 
İsrail’in kuşatma altında tutarak temel insani ihtiyaçlara erişimi kestiği Gazze halkına yönelik saldırılarının savaş suçu olduğunu ifade eden Afham, saldırılarının arkasında uluslararası kuruluşların Filistin halkını koruma sorumluluğu noktasındaki iradesizliklerinin bulunduğu görüşünü savundu.
 
Mısır’da “derin kaygı” hakim 
 
Mısır'da darbenin ardından yönetime el koyan Abdulfettah es-Sisi'nin ilk icraatlarından biri Gazze’nin dünya ile tek bağı olan Refah sınır kapısını kapatılması olurken, İsrail’in son saldırıları Mısır’da sadece “kaygı” düzeyinde kaldı.
 
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bedr el-Abdulati, "Siviller, savaşın acılarından uzak tutulmalı, kayıpların yaşanmaması için taraflar sağduyulu olmalı ve karşılıklı olarak şiddet olaylarından uzaklaşılmalı" dedi.
 
Arap Birliği, BMGK'yı acil toplantıya çağırdı
 
Arap Birliği, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının durdurulması için BM Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) acil toplantıya çağırdı. Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, İsrail’in Filistinli sivillere yönelik katliamlarını sürdürmesi durumunda Gazze’de insani dram yaşanabileceğine dikkati çekti. Ancak BMGK’nin daimi üyeleri arasında yer alan ABD’nin İsrail’e yönelik desteği nedeniyle sorunun çözümü doğrultusunda bir adım atılması beklenmiyor.
 
Sudan’dan anlamlı çıkış
 
Bu arada Sudan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında uluslararası tepkilerin "zayıflığını" kınadı. 
 
Sudan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan  açıklamada, "İsrail'in askeri mekanizmaları karşısında savunmasız Filistin halkına acilen uluslararası koruma" talep edildi. Açıklamada, "Buna benzer herhangi bir adım atılmadan meşruiyetten, adaletten, insani değerlerden ve terörle mücadeleden bahsetmek manasız içi boş sözlerdir" denildi.
 
Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Zlatko Lagumciya ise İsrail saldırılarına ilişkin "Filistin'in katli durdurulmalı" açıklamasında bulundu. 
 
Batı Şeria'da "uluslararası toplumun sessizliği" protesto edildi
 
Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ile "uluslararası toplum ve Arap dünyasının sessizliği" protesto edildi.
 
Ramallah'ta, Hamas hareketinin cuma namazı çıkışında düzenlediği yürüyüşte bir araya gelen binlerce Filistinli, Hamas bayrakları taşıyarak İsrail aleyhinde sloganlar attı. 
 
Ramallah'ın batısında da Fetih hareketinin düzenlediği yürüyüşe çok sayıda Filistinli katıldı. Göstericiler, attıkları sloganlarla Gazze'ye desteklerini dile getirdi.
 
Nablus, Cenin ve El-Halil kentlerinde Gazze halkına destek, İsrail'i protesto ve uluslararası toplumu müdahaleye çağıran yürüyüşler düzenlendi. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, El-Halil kentindeki gösterilere müdahale eden İsrail askerleriyle gruplar arasında gerginlik yaşandı.
 
Öte yandan, Halk Direniş Komiteleri tarafından yapılan açıklamaya göre, çok sayıda Filistinli, Gazze'deki saldırıları, ayrım duvarı ve Yahudi yerleşim birimi inşasını protesto amacıyla gösteri düzenledi. İsrail askerleri, göstericileri, plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanarak dağıtmaya çalıştı.
 
Askerlerin, Ofer Askeri Cezaevi yakınlarındaki gösteriye müdahalesi sırasında 3 Filistinli plastik mermiyle yaralandı, çok sayıda Filistinli gaz bombalarından etkilendi.
 
Deyr Ebu Mişal beldesinde ise Filistinli bir grup gencin bir İsrail askeri aracına molotofkokteyli atması sonucu çatışma çıktı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.
 
İsrail askerleri, El-Halil'in güneyindeki Beyt Emr beldesinde ise barikat kurdu ve gösteri düzenleyen Filistinli gençlere göz yaşartıcı gaz bombası attı.
 
Cezayir ve Tunus'ta saldırılar protesto edildi
 
Cezayir ve Tunus'ta, İsrail'in 7 Temmuz'dan bu yana Gazze'ye havadan ve karadan düzenlediği saldırılar protesto edildi.
 
Cezayir’in İslami eğilimli muhalif partisi İslami Selamet Cephesi (FIS) ve Barış Toplumu Hareketi'nin organize ettiği gösterilerde, İsrail'in saldırılarına tepki gösterildi.
 
FIS Genel Başkan Yardımcısı Ali Belhac’ın da aralarında bulunduğu göstericiler, Ahde Vefa Camisi'nden, Refah Sınır Kapısı'nı kapalı tutan Mısır'ı protesto için bu ülkenin konsolosluk binasına yürüyüşe geçince emniyet güçleri tarafından engellendi.
 
İsrail aleyhinde sloganlar atan göstericiler ile emniyet güçleri arasında arbede yaşanmasının ardından eylem sona erdi. 
 
Tunus'un başkentu Tunus'ta da Fetih Camisi'nde toplanan yüzlerce Nahda Hareketi mensubu, İsrail saldırılarının yanı sıra Tunus'un batısındaki Kassarin ilinde önceki gün silahlı grupların askeri noktalara düzenlediği saldırıları protesto etti.
 
Tunus ve Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, "Ey siyonist korkaklar, Gazze halkına ihanet edilmez" sloganı attı.
 
Yemen
 
Yemen'in başkenti Sana'da, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti.
 
Saldırıları protesto etmek için Husi hareketi tarafndan organize edilen gösteri kapsamında, yüzlerce kişi Değişim Meydanı'nda toplandı.
 
Göstericiler, şehir merkezine doğru yürüyüşe geçti. Filistin bayrakları taşıyan ve Filistin'e destek sloganlarının yazılı olduğu pankartlar açan göstericiler, ''İsrail'e ölüm, Amerika'ya ölüm'' sloganı attı.
 
İsrail'in saldırılarında ölen Filistinliler için dua eden göstericiler daha sonra dağıldı.
 
Ürdün
 
İsrail'in Gazze'ye saldırıları, Ürdün'ün farklı kentlerinde protesto edildi.
 
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ve gençlik örgütlerinin çağrısı üzerine bir grup, cuma namazı sonrası başkent Amman'daki El-Hüseyni Camisi önünde toplandı.
 
Filistin'le dayanışma ve desteklerini ifade eden pankartlar açan gruptakiler, Arap dünyasını, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına sessiz kalmakla ve "İsrail'i desteklemekle" suçladı. Göstericiler, Arap ülkelerini İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmeye ve uluslararası kamuoyunu da sivilleri katleden İsrail'e baskı uygulamaya çağırdı.
 
Ürdün'ün kuzeyindeki İrbid kentinde düzenlenen gösterilerde de, Gazze'deki Filistinlilerin direnişine destek verildi. Göstericiler,  Batı Şeria ve İsrail'de yaşayan Filistinlilere "3. intifadayı başlatma çağrısı" yaptı.
 
Ülkenin güneyindeki Kerak kentindeki gösterilerde ise Arap ülkelerine Gazze'yi desteklemeleri çağrısında bulunuldu.
 
İsrail Ürdün'ün batısındaki Madaba ve doğusundaki Ezrak şehirlerinde de protesto edildi.
 
Londra
 
İngiltere'nin başkenti Londra'da Filistin yanlısı bir grup, İsrail'in Gazze saldırılarını ve İngiliz hükümetinin İsrail'e desteğini protesto etmek için kabine ofisine girerek eylem yaptı. 
 
"London Palestine Action" isimli Filistin yanlışı kuruluşun üyesi 20 kişilik grup, bakanlıkların bulunduğu Whitehall Caddesi'ndeki kabine ofisine girerek, kendilerini lobide bulunan trabzanlara zincirledi. "İsrail'e silah vermeye son verin" yazılı pankartlar taşıyan grubun ofise girmesinden kısa süre sonra polis ekipleri olay yerine geldi. Polisle yaklaşık yarım saat süren görüşmelerin ardından gruptakiler ofisten çıkarak, protestolarına dışarıda devam etti. 
 
Sokaktan geçerken protestoyu görünce duran Jone isimli kişi, AA muhabirine, "Bu protestocuları destekliyorum. Filistin'de olanlara inanamıyorum ve David Cameron'ın İsrail'i destek vermesine de inanamıyorum. Korkunç" dedi. 
 
Gruptakiler tarafından yapılan basın açıklamasında, "İngiliz hükümeti, İsrail'e silah ihraç ederek, şiddete destek veriyor. İsrail'e karşı askeri ambargo uygulanmalıdır. İngiliz hükümetini, İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçlara ortak olmaya son vermedikçe hedef almayı sürdüreceğiz" denildi. 
 
Londra'da İsrail'in Gazze saldırılarının protesto edilmesi için yarın geniş katılımlı bir eylemin yapılması bekleniyor.
 
Almanya
 
Almanya'nın başkenti Berlin'de, İsrail'in Gazze'ye saldırıları protesto edildi. 
 
Almanya'daki Filistinliler Toplumu tarafından düzenlenen ve yaklaşık bin kişinin katıldığı gösteri, Adenauer Meydanı'nda başladı ve Gedaechtniskirche Meydanı'nda sona erdi. Aralarında Türklerinde bulunduğu protestocular, "Yaşasın uluslararası dayanışma", "Gazze'de çocuklar ölüyor ve Merkel bunu destekliyor", "Bizim çocuklarımız ölüyor, Almanya'da bunu finanse ediyor" sloganları attı. 
 
Gösteride, "Filistin için özgürlük", "Gazze'deki soykırımı durdurun", "Gazze ablukasını delin" yazılı pankartlar açıldı.
 
Berlin doğumlu Filistinli Saim, Gazze'nin İsrail tarafından bombalanmasını protesto etmek için gösteriye katıldığını belirterek, "Şimdiye kadar 250 den fazla insan öldürüldü. Binden fazla yaralı var ve dünya susmayı tercih ediyor" diye konuştu. Medyanın sadece hayatını kaybeden bir İsrail askeriyle ilgili haber yapmasını eleştiren Saim, "Kendimizi savunduğumuz için bize terörist diyorlar. Ama yaralıların ve öldürülenlerin çoğu çocuk ve kadın" dedi.
 
Babası Filistinli, annesi Alman olan Sufian ise "Babam Kudüs doğumlu. Bugün Gazze'ye yapılan saldırıları protesto etmek için eyleme katıldım" ifadesini kullandı.
 
İdris Atış da "İnsanlık için buradayız. Oradaki Müslüman kardeşlerimize onların yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz" diye konuştu. 
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.