Nimetullah AKAY

Nimetullah AKAY

İslâm kardeşlik ve sevgidir

Kâinatın Yaratıcısı Rabbimiz, Kur’an-ı Keriminde kimlerin birbirleriyle kardeş olduğunu “Muhakkak mü’minler kardeştir” ayeti ile ifade buyuruyor. Şüphesiz buradaki mü’minlerden kasıt Müslümanlardır. Buna göre, Allah’a, Peygamberimiz (asm) başta olmak üzere bütün peygamberlere, İlahî kitaplara, Meleklere, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inananlar kardeştirler.

Peygamberimiz Habib-i Ekrem (asm) muhtelif hadislerinde mü’minler arasındaki kardeşlikten bahsetmektedir. Bir hadiste, mü’minlerin birbirleriyle olan bağlılıklarını, bir binadaki, birbirine dayanan ve birbirinden kuvvet alan taşlara benzetmektedir. Müslümanlar arasındaki iman kardeşliği şüphesiz kan bağındaki kardeşlikten daha önemlidir. Çünkü kan bağı ile bağlı olduğumuz kardeşlerimizi fıtratın gereği olarak severiz. Ama iman cihetiyle sevdiğimiz insanları Allah için sevmiş oluyoruz. Elbette mü’min olan yakın akrabalarımızı Allah için sevmenin de sevabı büyüktür. Kur’an-ı Azimüşşan’da “Sıla-i Rahim” ifadesiyle akrabalarla ilgilenmeyi emir buyrulmaktadır.

Allah için sevdiğimiz insanların sevgisi bize cenneti kazandırabilmektedir. Sadece menfaat bağlılığı veya ırkî bağlılıktan dolayı sevdiğimiz insanların sevgisinin ne dünyada ne de ahirette bize faydası olmamaktadır. Oysa günde beş vakit namaz kılan bütün Müslüman kardeşlerimiz bize dua etmektedirler. Tahiyattan sonra “Ya Rabbi! Hesap günü beni, anne-babamı ve bütün mü’minleri mağfiret et” diye hep birbirimize dua etmekteyiz.

Dünyanın en uzak bir ülkesine gitsek dahi oradaki Müslümanlarla bir araya gelmemiz kaçınılmazdır. Çünkü orada da namaz kılacağımız için Cami arayacağız, Ezan-ı Muhammedî’nin okunduğu camilerde Müslüman kardeşlerimizle omuz omuza Allah’ın huzurunda duracağız. Böyle yerlerde gittikçe çevre edinerek Müslüman kardeşlerimizle kaynaşmaya başlayacağız.

İslâm aynı zamanda emniyettir, güvendir. Biri inançlı, diğeri inançsız-ibadetsiz iki insan olursa hangisini daha güvenilir bulacağız? Vicdanımıza soralım isterseniz… Allah’tan korkan bir insan mı daha çok bize güven vermekte, yoksa Allah’tan korkmayan bir insan mı bize güven vermektedir? Mekke müşriklerinin, inanmadıkları halde Peygamberimize (asm) değerli eşyalarını emaneten bırakmaları bu konuda en güzel örnektir. Çünkü Peygamberimiz (asm) emindi, güvenilirdi. Evet, gerçekten Allah’tan korkan insanlar hiç kimseyi incitmez, kimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmezler. Allah’tan korkmayandan ise her türlü kötülük beklenir. “Kork Allah’tan korkmayandan” ifadesi, bu gerçeği en güzel bir şekilde anlatmaktadır.

Bilindiği gibi, kendisi dini yaşamadığı halde çocuğunun dindar olmasını isteyen insanların sayısı az değildir. Çünkü dinî terbiye alan çocuklarımız, daha terbiyeli olmakta, hem ailesine hem topluma daha faydalı bir ferd olmaktadırlar. Evlatlarımızın gelecekte iyi ve faydalı birer insan olmalarını ve Cehennem azabından kurtulmalarını istiyorsak, mutlaka onlara yüce dinimizi öğretmemiz gerekir. Günahlar içine girip çıkmakta zorluk çeken insanların çocuklarının kendilerine benzemelerini istememeleri de dinimizin insan için ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir.

Şüphesiz dinimiz en güzel hayat prensiplerini ihtiva etmektedir. İslâm dinini hakkıyla yaşamaya hepimizin şiddetle ihtiyacı vardır. Fertlerin de, toplumların da huzuru gerçek manasıyla bulacağı inanç, İslâm inancıdır. Görünüşte dindar olup da, çevreye zarar verenler, insanları katledenler gerçekten İslâm’ı gerçek anlamıyla yaşayanlar değildir. Onun için İslâm hakkında hüküm vermek için, adı Müslüman olanlara değil, Kur’an’a ve Peygamber Efendimizin (asm) hadislerine bakmamız gerekmektedir.

İslâm sevgi ve barış dinidir. Dinimiz sadece müntesiplerine değil, kendinden olamayanların da güvencesidir. İslâm’ı sevip tam manasıyla prensiplerini hayatımıza geçirdiğimiz takdirde, Allah’ın yarattığı bütün mahlukata karşı merhamet sahibi olacağız. Öncelikle dinimizi, din kardeşimizi, sonra da bütün zararsız insanların insanî cihetlerini sevmemiz inancımızın gereğidir.

Allah’ın insanlara haram kıldığı fiilleri işleyip, hem kendilerine, hem de topluma zarar verenleri, küfür içinde olanları ve zalimleri, işledikleri fiillerinden dolayı sevmeyeceğiz elbette. Ölçümüz, Allah’ın sevdiklerini sevmek, buğz ettiklerine buğz etmek olmalıdır. Bunun ölçüsü de, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin (asm) hadis-i şerifleridir. Vesselâm…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum