İslam, kadına geniş bir yaşam alanı sunuyor

İslam, kadına geniş bir yaşam alanı sunuyor

İngiltere'de yaşayan Brezilyalı yönetmen Betty Martins, batı toplumlarında türban algısını konu alan bir belgesel yaptı. Martins, İslamın kadına geniş bir yaşam alanı sunduğunu söyledi.

Kamil Ergin'in haberi:

'Hep Böyle Giyinmezdim' başlığını taşıyan belgesel, türban üzerinden İslamfobi tartışmalarına içerden bir bakış ortaya koyuyor. Londra'da yaşayan ve faklı profile sahip üç Müslüman karakterin türban konusuna bakışlarını kendi ağızlarından hikâye eden 35 dakikalık belgesel, bir çok ülkede izleyiciyle buluştu.

Martins, proje hakkında Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu.

TÜRBAN BELGESELİ FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Bu proje, Londra'da yaşarken karşılaştığım sosyal bir gerçek üzerine şekillendi. Çevremde başörtüsü kullanan birçok insan olduğunu farkedince merak edip 'Başlarını örtmenin zorunlu olmadığı böyle bir ülkede acaba insanlar neden türban kullanmayı tercih ederler?' diye düşünmeye başladım.

Bir de özellikle medyaya yansıyan bazı görüntülerde başörtüsü kullanan ve protestolara katılan aktivistler gördüm. Bu görüntüler benim zihnimdeki türban imajı ile örtüşmüyordu.

Bu sebeple bazı araştırmalar yaptım ve başörtüsünün çıkışı ile ilgili dini temelleri anlatan, üniversite hocalarımdan birinin tavsiye ettiği bir kitaba ulaştım. Diğer taraftan kendimce bazı analizler yaparak zihnimdeki başörtüsü algısının nasıl oluştuğunu anlamaya çalıştım.

ARAŞTIRMALARINIZ VE RÖPORTAJLARINIZ SONRASI KİŞİSEL OLARAK SİZDE İSLAM HAKKINDA NE TÜR BİR DÜŞÜNCE UYANDI?

Öncelikle İslam'ın kadınlara geniş bir yaşam alanı sunan bir din olduğunu gördüm. Toplumdaki genel düşünce İslam'da kadının kısıtlandığına yönelik bir algıdan oluşuyor. Ancak filmde anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere kadınlar kendi aralarında bütünleşik bir yapı ve geniş bir iletişim alanına sahipler. İslam'ı sonradan tercih eden kadınların görüşleri de bu alanın genişliğinin farkına varmaları üzerine değişiyor.

PROJENİN AMACI NEDİR?

Benim gibi konuyu merak eden insanların da faydalanacağını düşünerek bu araştırmayı başörtüsü kullanan insanların yaşam öykülerini aktaran bir belgesel projesine dönüştürdüm.

Türban kullanan kadınlar, benim yaşadığım toplumda her zaman 'öteki' konumunda tutuluyor. Sosyal hayatın dışına itilen bu insalara karşı batı toplumlarında büyük bir önyargı mevcut. Bu anlamda belgesel, onların doğru anlaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

PROJEDE KULLANDIĞINIZ ARGÜMANLAR NEDİR?

İnsan hikayelerine dayalı bir çalışma olduğu için kullandığımız en önemli argüman bu kişilerin kendi hatıraları oldu. Konuyu geniş bir perspektiften ele alabilmek için farklı profillere ve giyim tarzına sahip üç Müslüman kadının hikâyelerine yer verdik. Anlatımı etkili kılmak için görsel, şiirsel ve eleştirel bir anlatımı tercih ettik.

İNSANLARIN REAKSİYONU NE OLDU? SİZE NE TÜR TEPKİ VERDİLER?

Proje çerçevesinde iletişim kurduğumuz insanlar, çalışmanın dürüstlüğünden memnun kaldı. Üzerinde çalıştığımız projenin, medyaya yansıyan önyargılı yaklaşımın dışında, onları anlamaya yönelik etik bir yapım olduğunu gördüler.

Filmi izleyenler de genelde olumlu şeyler söyledi. Ancak özellikle İngiltere'de çarşaflı kadın imgesi bazı insanları rahatsız etti. Çünkü orada halen çarşaf kullananların toplumsal kabulüne ilişkin zihinsel engeller var. Genel kanaat ise olumluydu. Projenin tanıtılmasından sonra bir çok üniversite ve kültür merkezinden gösterim için teklif aldım.

Ayrıca gösterim sonrası izleyicilerle konuyu tartışmanın, projenin daha iyi anlaşılmasına yönelik önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum.

BELGESEL, TÜRBAN KONUSUNUN ANLAŞILMASINA NASIL BİR KATKI SAĞLADI?

Bu projede, türban kullanan kadınların iç dünyası, izleyiciye farklı bir yaklaşımla aktarılıyor. Bu kadınlar, herhangi bir baskı ve yargılama olmaksınız, özgür bir şekilde hayatlarından kesitler sunuyor. Birilerinin kendileri hakkında konuşması yerine bizzat kendileri başörtüsünün onlara ne ifade ettiğini anlatıyor.

AVRUPA VE LATİN AMERİKA ARASINDA, TÜRBAN KONUSUNA BAKIŞTA BELİRGİN BİR FARK VAR MI?

Uzun süre İngiltere'de yaşadım. Ülkeme ise yeni döndüm. Bu sebeple bu coğrafyadaki gözlemlerim henüz cılız sayılır. Avupa'dan bahsedecek olursak onlar bu konuya daha ilgililer. Çünkü onlar için bu meselenin tarihe dönük bir yönü var. Ayrıca günümüzde başörtülü kesimin toplumla bütünleşmekte zorlandığı algısı var. Bütün bunlar tartışmaya ilgiyi artıran sebepler. Özellikle Fransa gibi başörtüsü kullanmanın yasak olduğu ülkelerde bu konuya olan ilgi daha fazla gözüküyor.

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.