İslam Birliği'nin 6 engelinden ikisi mehdicilik ve cemaatçilik

İslam Birliği'nin 6 engelinden ikisi mehdicilik ve cemaatçilik

Tarhan, İslam coğrafyasındaki sorunları hastalıklara benzetti. İslam dünyasının ayağına batan 6 diken tespit ettiğinin altını çizen Tarhan...

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM)’nin Adaleti Savunanlar Derneği, İslam Dünyası STK’ları Birliği ve Üsküdar Üniversitesi’nin desteğiyle düzenlendiği 1. Uluslararası İslam Birliği Kongresi’nde “Geçmişten Geleceğe Yönetim Biçimleri” tartışıldı. Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İslam dünyasının birlik içerisinde olmak için ittifak yapması gerektiğinin altını çizerek İslam dünyasının ayağına batan dikenler nedeniyle bu ittifakın sağlanamadığını söyledi. Tarhan, bu dikenleri ümitsizlik, savaşçı akılla hareket etmek, totaliterliğin hastalık gibi yayılması, kurtarıcı beklemek, cemaat narsizmi ve yalancılık olarak sıraladı. 
 
İstanbul Yeşilköy’deki Wow Convention Center’da gerçekleştirilen kongreye Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi, ASDER Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı E. General Adnan Tanrıverdi ve Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, İslam ülkelerinin birlik ve beraberlik içinde yaşamaları için gerçekleştirdikleri kongrede geçmişten geleceğe yönetim biçimlerinin konuşulacağını söyledi.

“İslam Ülkeleri Konfederasyonu kurulmalıdır”

Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi, ASDER Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı E. General Adnan Tanrıverdi, açılış konuşmasında İslam dünyasının birliği için bir yol haritası oluşturmayı amaçladıklarını belirterek İslam coğrafyasının omurgasının Afrasya/Asrika kıtaları olduğunu söyledi. Tanrıverdi, “Sadece  İslam dünyasına değil tüm dünyada huzurun hakim olması İslam Ülkeleri Konfederasyonunun gerçekleşmesi ile mümkün olabilecektir. Biz şöyle düşünüyoruz; yetkisi, imkanları, gücü, yapısı, üye sayısı, anayasa ve tüzüklerle belirlenmiş 60 islam ülkesinin ortak iradesinin tesis edildiği İslam Ülkeleri Parlamentosunun daimi olarak teşekkül ettirilerek İslam Ülkeleri Konfererasyonu oluşturulmalıdır” dedi.

“Güzel günler fırtınalardan sonra gelir”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İslam dünyasının birlik içerisinde olmak için ittifak yapması gerektiğini belirterek ASSAM’ın bu projesinin bu anlamda bir adım olacağını söyledi. Yaşanan bu sıkıntıların bir doğumun işareti olduğunu, güzel günlerin fırtınalardan sonra geldiğini belirten Tarhan, İslam coğrafyasındaki sorunları hastalıklara benzetti. İslam dünyasının ayağına batan 6 diken tespit ettiğinin altını çizen Tarhan, bu dikenlerin askeri ve stratejik dikenler değil, tamamen sosyal hastalıklar olduğunu söyledi. Dikenlerin ilkini ümitsizlik olarak tanımlayan Tarhan şunları ifade etti.

Bizi en bloke eden hastalık ümitsizlik

“Bizi en çok bloke eden hastalık ümitsizlik, ümitsizliğe düşecek bir durumumuz yok. Ümitsizlik en büyük düşmanımız. Tarihimize bakın hep fetret dönemleri olmuş, fetret dönemlerinde kimler çıkmış. İmam Gazaliler, İmam Rabbaniler çıkmış, Mevlanalar çıkmış. Fetret devrinde fikir değişiklikleri yapmış, hastalıkları tedavi etmiş, ondan sonra askeri siyasi ve ekonomik gelişmeler olmuş. Manevi hastalıklardan kurtulup tedavi etmeden bizim maddi problemlerimizi çözmeye çalışmak burada kapitalist ahlaka göre davranmak olur.

AB gibi bir AFRİKASYA, Ortadoğu Parlamentosuna ihtiyaç var!

İkinci bir hastalık olarak savaşçı bir akılla hareket ediyor. Halbuki İslamın özünde barışçıl akıl var. Peygamberimizin hayatına bakarsak bir ayı geçmiyor savaş dönemleri, savaşların çoğu Medine çevresinde ve savunmaya yönelik savaşlar bunlar. İslamiyette savaş istisna barış esastır. Asıl cihat manevi cihat, kendimizi Kuran ahlakına göre akıllandırma cihadı bunu yapamadıkça diğer sonuçları beklemek gerçekçi olmaz.

Üçüncü hastalık totaliterliğin, otoriterliğin ve baskıcılığın hastalık şeklinde yayılması. Nasıl Avrupa Birliği Parlamentosu var, Avrasya Parlamentosu’na, belki Ortadoğu Parlamentosuna İslam Parlamentosuna ihtiyaç var. Parlamento kurup istişare ile sorunların halledilmesi gerekiyor” dedi.

Biz evimizde çayımızı içerken Mehdi gelip bizi kurtarmaz

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dikenlerden birinin ise dördüncü sosyal hastalık MESİYANİZM yani kurtarıcı beklemek olduğunu belirterek “Bir Mehdi gelsin de kurtarsın diye bekliyoruz. Biz evimizde çayımızı içerken Mehdi gelip bizi kurtarmaz. Burada herkes kendi vazifesini ve manevi sorumluluğunu hissederek adım atması lazım. Buna da paternalizm deniyor, babacılık deniyor. Hiçbir kararı kendisi vermeyip bir büyüğüne lidere havale ediyor. Bu tarzdaki yaklaşım bu çağın yöntemi değil. Bu çağın yönteminde istişare ile yönetmek var. Amaç adaletse bu çağın yöntemi demokrasidir” dedi.

Cemaatçilik hastalığının tedavi edilmesi gerekiyor

Müslümanların bu çağdaki hastalığından bir diğerinin cemaat narszmi olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Burada kendinin ve cemaatinin menfaatini ümmetinin menfaatinden önce tututyor. Bu hastalık oldukça ve bu hastalığı tedavi etmedikçe Allah’n yardımını beklemeyelim. Bir insanın bir cemaate dahil olması hoş bir şey ama cemaatçi olması hoş bir şey değil. Cemaatçilik hastalığının mutlaka Müslümanların yenmesi gerekiyor.” dedi. Prof.Dr. Nevzat Tarhan, altıncı dikenin ise yalancılık olduğunu belirterek İmanla yalanın bir arada olamayacığını vurguladı.

Asimetrik savaşlarda asimetrik ittifaklar doğar

Asimetrik bir savaşın yaşandığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Asimetrik savaşlarda asimetrik ittifaklar da doğar, gerekirse Rusya ile ittifak yapılır. Bu bölgenin insanlarının refahı için birliğe ihtiyaç var. Bu yapılır. Kaderin yardımının gelmesi için bazı şeyleri bizim yapmamız lazım. Oturup bazı şeyleri beklemek yerine adımlar atmak gerekiyor. Bunlar kendiliğinden olacak şeyler değil” dedi.

Akıl yenilgisinin farkında mıyız?

Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Size üç sorum var: İslam coğrafyası son iki asırdır hangi bilgiyi üretti, matematikte fizkte tıpta hukukta hangi bilgiyi üretti? Soru iki; neden Afrika’daki göç Batı’ya doğru? Neden Suriye’deki yaşanan ağır travmanın sonucunda insanlar kendilerine adres olarak Batı’ya doğru yol almayı seçiyor? Üçüncü sorum petrol, doğalgaz, altın nerede? Yeraltı kaynakları nerede? Üç din nerede insanlık ile yani kutsal dinler nerede insanlık ile buluştu? Bu soruların cevabını verebildiğimizde fiziki yenilgiyi gördük, yaşıyoruz da. Suriye’yi Yemen’i her an yaşıyoruz. Asıl yenilginin farkında mıyız? Akıl yenilgisinin farkında mıyız? Akıl mağlubiyetinin farkında mıyız? Galiba akıl yenilgisinin farkında olmadığımız için bilginin iktisadi güce, iktisadi gücün siyasi güce, o siyasi gücün ayakta durması ve emperyalleşebilmesi için askeri güce dönüştüğünü herhalde çok fazla fark etmiyoruz” dedi.
 
Metin Külünk, “Şimdi vakit akılla ayağa kalkma vakti. Şimdi vakit akıl teri dökme vaktidir. Şimdi vakit bu sürtüşmenin bu kadar  şiddetli olduğu bu dönemde akıl i,çtihatlarını akıl yenilenmesini gerçekleştirme vaktidir. Bu yaptığımız bütün çalışmaların bir akıl yenilenmesine bir akıl içtihatın müsebbib olacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Bakan Bülent Tüfenkçi: Pek çok İslam teşkilatı var ama biz hala birlikten söz ediyoruz

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise İslam coğrafyasının böl ve yönet taktiğiyle acı çektiğini belirterek son 50 yıldaki savaşların İslam coğrafyasında gerçekleştirildiğini söyledi. “Oysa İslam barış ve kardeşlik dinidir” diyen Tüfenkci, “Pek çok İslam teşkilatı var ama biz hala birlikten söz ediyoruz. Bir kez daha düşünmemiz lazım: Biz neden bu hale geldik? Ekonomik olarak baktığımızda İslam ülkeleri arasındaki ticaretin çok zayıf olduğunu görüyoruz” diyerek İslam ülkeleri arasında dayanışmanın geliştirlmesi ve iş birliği yapılması gerektiğini vurguladı.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımcıların katıldığı kongrede altı farklı oturum gerçekleştirilirken Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka’nın oturum başkanlığında Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir’in “İslam’ın Siyasal İdealleri ve Liberal Demokrasi” başlığında, Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Niyazi Beki’nin de “İslam Nizamı ve Demokrasi” başlığında konuşma yaptı.

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum