İslam alimine hakaret eden Başkan özür dilemeli

İslam alimine hakaret eden Başkan özür dilemeli

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, İstiklal Mahkemeleri kurbanı İskilipli Atıf Hoca'ya ağza alınmayacak hakaretler savurdu.

Risale Haber - Haber Merkezi

Adana'daki bir açık hava toplantısında kalabalığa hitap eden Sözlü, gündem ile ilgili konuşurken tarihi bir aymazlığa imza attı. 

ATIF HOCA'YA AĞIR HAKARET:

Haber7'nin haberine göre şehit cenazelerinde din görevlilerinin yer almasını hazmedemeyen Sözlü, din adamlarını eleştirirken sözü İskilipli Atıf Hoca'ya getirdi. Milli Mücadele'de verdiği hizmetler için Mehmet Akif'i M. Kemal'in arkasına konuşlandıran! Sözlü, Akif'in dava arkadaşına ise hakaret etmeyi seçti. 

İskilipli Atıf Hoca'yı Şeyh Sait ve Seyit Rıza ile bir tutan Sözlü, "Milli mücadele döneminde de bu millet gevşek din adamları görmüştür. Şeyh Saitleri, Seyit Rızaları, işbirlikçi İskilipli Atıf Hocaları görmüştür. Onlar gibi kalleş ve kancık ruhlu olmayın. Atatürk'ün arkasında olup milli mücadele için Anadolu'yu adım adım arşınlayan ve camilerde hutbe okuyan İslam alimi, İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif'i kendinize örnek alın" dedi.

Sosyal medyada da paylaşılan Sözlü'nün Atıf Hoca'yı hedef alan açıklamaları büyük tepki çekti.

MEHMET AKİF ve İSKİLİPLİ ATIF HOCA DAVA ARKADAŞI

İskilipli Atıf Hoca'nın Mehmet Akif'in dava arkadaşı olmasını unutan Başkan Hüseyin Sözlü, İskilipli Atıf Hoca'ya devlet tarafından iade-i itibar yapıldığını da unutmuş görünüyor.  

Milli Mücadele yıllarında İslam ve Kur'an'ın izzetini korumak adına kuvay-ı milliyeyi destekleyen islam alimleri arasında Mehmet Akif ve İskilipli Atıf hoca da vardı. İkisi de Sebilürreşad dergisinin yazarı idi. Aynı dava etrafında kenetlenmiş insanlardı. İslam ve Kur'an üzere yaşamak istiyorlardı. Muhtemeldir ki Eğer Mehmet Akif, Mısır'a gitmemiş olsaydı, o da İskilipli Atıf Hoca gibi Ankara İstiklal mahkemesinde idam edilecekti.

Diğer yandan yıllarca gerici olarak gösterilen İskilipli Mehmet Atıf Hoca milli mücadele yıllarında çeşitli hizmetleri vesilesiyle defalarca takdir edilmiş ve faydalı hizmetlere imza atmıştır. Bu da İskilipli Atıf Hoca'nın resmi Kemalist tarihin bahsetmediği yönüdür. 

DENİZ KUVVETLERİ TAKDİR VERDİ

Zor zamanların aranan adamıdır. Deniz Kuvvetlerimiz'in en zayıf günlerinde yazdığı "Din-i İslam'da Kuvvei Berriye ve Bahriye'nin vücubu ve ehemmiyeti" kitabıyla ve Fatih kürsüsünden verdiği motivasyonla Deniz Kuvvetleri için büyük miktarda yardım ve halk desteği sağlamıştır. Donanma Cemiyeti tarafından tebrik edilmiştir. Günün en çok okunan dergilerinde Mehmet Akif, Eşref Edip, Ali Şükrü, Bediuzzaman Said Nursi ve Tahirul Mevlevi ile birlikte makaleler yazmış ve halkı birlik ve beraberliğe yönlendirmiş. Bu dergiler Sebilurreşad, Alemdar, Mahfel ve Beyanul Hak'tır. Ayrıca sivil toplum örgütlerinden 'Cemiyeti Müderrisin ve Teali-i İslam' derneklerinin de kurucusudur.

YUNAN İŞGALİNE KARŞI HALKI AYAKLANDIRDI

Kitabınızda İskilipli Atıf Hoca'nın gerici olmadığını, aksine Cumhuriyet'in kurulmasına katkı sağladığını, Kuvva-i Milliye'yi desteklediğini belirtiyorsunuz...

O döneme ait belgelere bakarsanız Atıf Efendi'nin ne kadar milliyetçi ve bağımsızlık hayranı olduğunu görürsünüz. 15 Mayıs 1919 günü İngilizler'in siyasal ve lojistik desteğiyle İzmir'e çıkan Yunan askerlerine karşı İngiliz işgali altındaki başkent İstanbul'da ilk protesto girişimi Teali-İslam Derneği adına İskilipli Atıf Efendi ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Taksim'deki İngiliz Büyükelçiliği önünde saatlerce sloganlar atılmış. Yunan istilası, İskilipli Atıf tarafından tel'in edilmiş.

KUVVA-İ MİLLİYE'Yİ DESTEKLEDİ

O dönem Şehzadebaşı Karakolu'nu basıp Türk görevlilerini katleden İngilizlerin baskısıyla Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi'ye Kuvva-i Milliye aleyhine bir fetva yazdırılmıştı. Bütün ulemaya imzalatmaya başladıklarında olayı işiten İskilipli Atıf ile arkadaşı Tahir-ul Mevlevi, Şeyhulislama karşı gelmişler. İskilipli Atıf, Şeyhulislam'a karşı "Kuvva-i Milliye'ye karşı gelmek caiz değildir, günahtır, vebaldir!" diyerek haykırmış ve kesinlikle imzalamamışlardır. Fakat dağıtılmasına engel olamamışlardı. Bu yüzden Tahir-ül Mevlevi, Ziraat Nezareti'ndeki görevinden alınmıştır. Ayrıca İskilipli Atıf Hoca günlük Vakit gazetesinde o dönem bir 'tekzip' yayımlamıştır.
(İlgili kısmın tamamını okumak için TIKLAYINIZ)

İSKİLİPLİ ATIF HOCADAN BAHSEDİLİNCE BEDİÜZZAMAN DUYGULANDI

Bakın Sungur ağabeyin Bediüzzaman'la ilgili anlattığı bir şey var. Bediüzzaman’ın huzurunda konuşurken, İskilipli Atıf Hoca'dan bahsederken, Bediüzzaman gözlerini siliyor. Bunu Sungur ağabey anlatıyor.

Mustafa Sungur Ağabey nasıl anlattı bu konuyu?

Mustafa Sungur Ağabey 01. 06. 2003 tarihli sohbetinde konuşuyor. Necip Fazıl'ın Büyük Doğu Dergisinde neşredilen İskilipli Atıf Hoca'nın başına gelenleri anlatan yazıyı Sungur ağabey Üstad'a okumuş. “Bir ara baktım Üstad gözyaşlarını siliyor.” diye. (Röportajın tamamını okumak için TIKLAYINIZ)

ŞAPKA DEVRİMİNDEN ÖNCE YAZDIĞI KİTAP BAHANE EDİLİP İDİAM EDİLDİ

Devrin büyük din adamlarından biri olan İskilipli Atıf Hoca, 26 Aralık 1925'te Şapka devriminden yaklaşık 1 buçuk yıl önce Maarif Vekâleti'nden izin alarak yayımlamış olduğu Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesi gerekçe gösterilerek risaleyi yayınlayan ve dağıtanlarla birlikte, 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara'ya gönderildi.

26 Ocak 1926 Salı günü Ankara İstiklal Mahkemesinde yargılandı.

Savcı, İskilipli Âtıf Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme, müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. O gece rüyasında Peygamber Efendimizi gören Atıf Hoca, “Yanıma gelmek dururken ne diye müdafaa karalamakla meşgul oluyorsun?” hitabı sonrasında kaleme aldığı savunmasını yırttı. Atıf Hoca, ertesi gün mahkemede savunma haklarından tümüyle vazgeçtiğini belirtti.

Ertesi gün, mahkeme reisi Ali Çetinkaya, savunma yapmaya gerek görmeyen Atıf Hoca'yı idama mahkûm etti.

Atıf Hoca 1 hafta sonra Ankara Samanpazarı Meydanı'nda asıldı.

DEVLETTEN İADE-İ İTİBAR

Şapka Kanunu'na muhalefet ettiği bahanesiyle idam edilen İskilipli Atıf Hoca'ya, yıllar sonra devlet tarafından iade-i itibar verildi.

2009 yılı başında Ankara'da bir park yerindeki yeri bile bilinmeyen mezarı alınarak İskilip'teki Gülbaba mezarlığına taşındı. Mezar yeri değişikliği 2010 yılı başında kamuoyunun bilgisine sunuldu.

Atıf Hoca'ya devlet tarafından bir iade-i itibarda Sağlık Bakanlığı'ndan geldi. Çorum'un İskilip ilçesinde bulunan İskilip Devlet Hastanesi'nin adını İskilip Atıf Hoca Devlet Hastanesi olarak değiştirildi.

Halk tarafından seçilen bir başkan olarak Hüseyin Sözlü'nün, yaptığı konuşmada Anadolu halkının hürmet ve sevgiyle andığı büyük alimlere hakaretinden dolayı özür dilemesi bekleniyor.

İsklipli Atıf Hoca ile ilgili Risale Haber içerikleri için TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum