Irak Alimler Konseyi Başkanı Şeyh Mahmud Abdülaziz el-Ani, "Maliki yönetimine başkaldıran Sünni aşiretlerin" Irak'taki tüm kesimleri kapsayan, siyasi açıdan ıslah edilmiş bir yönetim istediğini, terör örgütü Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) ise "Şiilerden ve kendi fikirlerine uymayan herkesten temizlenmiş bir ülke hedeflediğini" belirtti.

 

Muhalif Irak Halk Hareketi'nin düzenlediği basın toplantısına katılmak üzere İstanbul'da bulunan Ani, Irak'ta yaşanan son gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.

 

Irak'ta yaşananların, Maliki yönetiminin yanlış politikalarının sonucu olduğunu savunan Ani, "Sünniler, ABD işgalinden sonra herkesin adil şekilde yaşayabileceği yönetim hayaliyle, siyasi olarak haklarını elde etmeye çalıştı ancak Sünnileri temsil eden bir çok siyasetçi tutuklandı ya da öldürüldü. Bunun üzerine siyaset ve barışçıl yollarla hedefe ulaşma görüşü ağırlığını kaybetti, silahlı direniş düşüncesi rağbet görmeye başladı" değerlendirmesinde bulundu.

 

IŞİD'i "Sünnilerin içindeki bir hastalık" olarak nitelendiren Ani, "Sünni devrimci aşiretler, her kesimi kapsayan siyasi açıdan ıslah edilmiş bir yönetim istiyor, IŞİD ise Şiilerden ve kendi fikirlerine uymayan herkesten temizlenmiş bir ülke hedefliyor" dedi.

 

 

"Maliki yönetimine başkaldıran devrimci Sünnilerin hedefleri yereldir ve siyasi reformları amaçlamaktadır. Ancak IŞİD uluslararası yapılanmadır ve bu tip hedefleri yoktur" diyen Ani, "IŞİD, hilafet ilanıyla Iraklı Sünnileri iki ateş arasında bıraktı. Gerçekte halkın buna nasıl tepki vereceğini kestirmek zor, ancak büyük ihtimalle IŞİD ve aşiretler arasında çatışmalar çıkacaktır" diye konuştu.

 

 

Ani, halk arasında genel manada Şii-Sünni çatışması istenmediğini ancak iki taraftan da "bağnazların" bulunduğunu belirterek, "Biz, Şii-Sünni çatışması istemiyoruz, fakat malesef son dönemde bunu dileyenler arttı" ifadelerini kullandı.

 

 

Irak Halk Hareketi Bağdat sözcüsü Munir el-Ubeydi de "Eğer sorunlarımızı bitirecekse, Kürtler gibi biz de anayasal çerçevede, Irak dahilinde özerk Sünni bölge isteriz" dedikten sonra "hilafet" ilan eden IŞİD'e ilişkin "Şimdilik ertelenmiş durumda olmasına rağmen devrimci Sünni aşiretler ile IŞİD arasında çatışma çıkması kaçınılmaz" şeklinde konuştu.

 

Bir süredir çatışmaların ve otorite boşluğunun yaşandığı ülkede, IŞİD ve bazı Sünni aşiret güçleri, Musul, Tikrit, Bakuba ve Telafer kentlerini kontrolü altına almıştı. Bölgedeki Enbar'ın El-Kaim, Rave, Aneh, Ratbe ve Hadise ilçeleri de IŞİD'in eline geçmişti.

 

Irak'ın batı ve kuzey batısının büyük bölümünü ele geçiren IŞİD, "ilerlerleyişinin hedefinde Bağdat olduğunu" duyurmuştu. IŞİD'in, örgüte itaat etmeyen Sünniler ile tüm Şii sivilleri hedef alan ve çoğu kez katliamla sonuçlanan saldırıları sebebiyle, Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi Ayetullah el-Uuzma Ali Hüseyin Sistani de "Cihad fetvası" vererek tüm Şiilere seferberlik çağrısında bulunmuştu.

 

Yaşanan olaylar üzerine yaklaşık 1 milyon sivil, yurt dışına, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve güney illerine göç etmek zorunda kaldı.