İşadamlarımızın Doğu ve Güneydoğu çıkartması

Bu bayram, bir grup işadamımız Van ve Hakkari civarında kurban eti dağıtmaya gittiler. Gidilen yerlerin terör bölgesi olması ve ağır kış şartlarının bulunması bir hayli cesaret gerektiren bir durumdur. İşadamlarımız bu cesareti gösterdiler. Gitmeden önce duyulan endişelere ve gitmemeleri yönündeki tavsiyelere aldırış etmediler. Çünkü hizmet aşkı, görevin ne pahasına olursa olsun yapılmasını gerektiriyordu. Allah’ın izniyle de gidip geldiler. Onları bu cesaretlerinden ve çok anlamlı davranışlarından dolayı kutluyorum.

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine giden İşadamı Nuh Kartal ile biraz sohbet ettik. Kendisine oradaki insanların durumlarını ve nasıl karşılandıklarını sordum:

“Yüksekova’nın halkı yoksulluk ve ilgisizlikten muzdarip. Orada görev yapan üç öğretmen arkadaşın gayretleri ile gerçekleştirilen bu hizmetimiz çok verimli geçti. Önceden tespit edilen ihtiyaç sahiplerinin kapılarını çalıp kendilerine; ‘Kurban eti getirdik.’ dediğimizde şaşkın bir halde, ‘Karşılığında ne istiyorsunuz?’ sorusunu sordular. Hiçbir karşılık beklemediğimizi söyleyince aldılar ve bize teşekkür ettiler, “Allah razı olsun.”diyerek uğurladılar.

Orada orta yaş ve üzerindekiler hariç çoğu kimse çok güzel Türkçe konuşuyordu. İnsanlara şimdiye kadar böylesi bir kucak açılmamış olduğunu hal, tavır ve tepkilerinden anlayabiliyorduk. Halk aslında çok bilinçli. Bu bölgemizde, devletin gerekli ilgiyi göstermemesinden kaynaklanan boşluğun sıkıntılarının çekildiği anlaşılıyor.

Devlet şimdiye kadar Kürtçe yayın yapan bir televizyon kurmalıydı. Buradaki orta yaş ve üzeri olan vatandaşlara ana dillerinde hitap eden ve onları bilgilendiren bir televizyonumuz olmalıydı. Ama maalesef yok.

Sadece ana dili Kürtçeyi bilen vatandaşlarımız televizyon kanallarını gezerken kendi dillerinde yayın yapan bir kanal bulduğunda doğal olarak onu izlemektedirler. Yani sakıncalı yayın yapan Roj TV’yi seyretmektedirler ve haliyle de onların telkinlerinin altında kalmaktadırlar. Devlet buna seyirci kalmamalıydı. Bu kanalın yayınını durdurmanın çözüm olmadığı da geçtiğimiz yıllarda görülmüştür.

Biz, iş adamları olarak Yüksekova’daki kardeşlerimizle kucaklaşmak ve aramızda sıcak bir bağ kurmak istedik. Bunu da başardığımızı sanıyoruz. 7 bin adet kurbanlığı o bölgeden alarak hem ekonomik katkıda bulunduk, hem de kurbanları orada dağıtmakla hayra vesile olduk. Bizi muvaffak eden Rabbimize şükürler olsun.”

Evet böylesine güzel bir hizmeti ancak alkışlamak lazımdır. Kainatta cârî olan teavün/yardımlaşma düsturu sosyal hayatta da böyle ciddi anlamda işletilmesi halinde topluma hayat vereceği, birlik ve beraberliği, dayanışma ve emniyeti sağlayacağı açıktır. Zaten yıllardan beridir istenen de bu değil midir?

Menfi milliyetçiliğin zararlarını çok gördük ve hâlâ da görüyoruz. Yardımlaşmaya sebep olan ve menfaatli bir kuvvet temin eden müsbet milliyete toplumumuzun çok ihtiyacı vardır.  

Geçmişte çok hatalar oldu. Herkes hata yapabilir. Karşılıklı hataları sayıp ortalık yere dökmenin bize hiçbir faydası olmayacaktır. Şimdiye kadar böyle yapıla yapıla kalplerin birliğine, muhabbete ve yardımlaşma esasına büyük zararlar verilmiştir. Hâlbuki biz hüsnüzan, muhabbet ve birliği temin etmeğe mecburuz.

İslâm âleminin üzerine kara bulut gibi çökmüş olan musibet ve belalara karşı dayanağımız olan muhabbeti, bilgiyi, fikir birliğini, kardeşliği, yardımlaşmayı zaten dinimiz olan İslâm emretmektedir. Bunu yapan insan da yeryüzünün halifesi olmaya layık ve mükerrem bir insandır.

Dileğimiz sadece işadamlarımızın değil, her düzeydeki hamiyetli ve hayırsever vatandaşlarınızın Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki sorunların çözümüne katkıda bulunacak faaliyetlerinin çoğalmasıdır.

Ayrıca, siyasi ve askeri çözüm arayışları içerisinde olan yetkililerin de bölge insanlarının ihtiyaçlarını samimi bir şekilde göz önüne alarak çözümler üretmelerini bütün millet olarak sabırsızlıkla bekliyoruz.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.