“İrtica” paranoyası deşifre oldu

Fuhuş ve casusluk çetesine yönelik soruşturma kapsamında arama yapılan Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki kozmik zulasından, yakın dönemin karanlık yüzünü aydınlatacak şok belgeler çıkmaya devam ediyor. Yani bu belgeler Cumhuriyet savcıları tarafından incelenerek, ilgili mahkemelere sunuluyor.
İstihbarat Şube Müdürlüğü odasının zemininden çıkarılan 10 çuval 'darbe arşivi' içerisinden emekli Orgeneral Şener Eruygur'un Jandarma Genel Komutanlığı döneminde kurduğu Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun (CÇG) faaliyetlerini ortaya koyan skandal belgeler de çıktı.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde incelenen 10 çuval belge arasından çıkan CD'lerin birinde, 'Devre Raporları' adlı bir dosya bulundu.
CÇG'nin ‘darbeye zemin oluşturmak için’ yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vermek için, Eruygur'a her ay düzenli olarak sunduğu 'devre raporları'nda yer alan şok bilgiler, 'ülke elden gidiyor' paranoyasının arka plânını gözler önüne serdi.

Dosyanın içinde ise 'EYLEMLER' başlığı altında 'görsel', 'yazılı', 'internet', 'akademik', 'afiş' ve 'mektup' şeklinde sıralanan alt başlıkların yer aldığı görüldü.
Bu dosyalarda, CÇG tarafından yürütülen faaliyetlerin darbeye zemin oluşturma amacıyla 'ülkede irtica tehlikesi olduğunu belirten afişler hazırlanması' şeklinde direktiflerin bulunduğu belirtildi.
“Cumhuriyet mitinglerine katılın” emrinin de bulunduğu belgelerde bu emir doğrultusunda hazırlanan afişlerin mitinglerde açılması istendiği yer alıyor.

'Mektuplar" başlığı altında sıralanan bilgiler, 'Devre Raporları' dosyasının en çok dikkat çeken bölümü oldu. Bu dosyada üniversite rektörleri ile emekli komutanlara, darbeye giden yolda yapılması gerekenleri anlatmak amacıyla yazılan mektuplar bulundu. Mektuplar, 'Ordu Göreve' pankartıyla yapılan gösterilerin nasıl organize edildiğini ortaya koydu.
Mektuplarda, rektörlere ve komutanlara "Televizyon programlarına sık sık çıkın. Burada irtica tehdidine değinin, 'Ülke elden gidiyor' imajı oluşturun" direktiflerinin yer aldığı da öğrenildi.

Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun (CÇG) 28 Şubat post-modern darbesinin ordu içindeki siyasi karargâhı olan Batı Çalışma Grubu'na benzer bir yapılanmayla 2002'den beri Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yaptığı ortaya çıkmıştı. AK Parti'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelmesinin hemen ardından Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur tarafından kurulduğu belirtilen CÇG, siyaseti ve sivil toplumu yönlendirme faaliyetlerini sürdürdü.
Medyaya sızan haberler şimdilik böyle…

Saygıdeğer dostlarım. Yukarıdaki gelişmeler, artık MA’LÛM-U  İ’LÂM oldu…
Bendeniz bu gelişmeleri yıllar önce kaleme aldığımda, bu cuntanın bilinçsiz şakşakçıları beni adeta yorum bombardımanına tutmuşlardı. (Arşivden bakabilirsiniz.) Şimdi, o zamanlar yanılgı içinde olan o arkadaşlarımız da, gerçekleri görmeye başladılar.
“Hatadan dönmek, bir fazilettir” atasözümüz gereği, biz onları affettik ve bağrımıza basıyoruz.
Ancak, maymun bile elini ısıran yılanın deliğine bir daha elini sokmuyor. Bizler de yukarıdaki tuzaklara bir daha düşmemek için, çok daha bilinçli olmak zorundayız. Bölünmemizi, küçük partiler halinde parçalanarak koalisyonlara veya ellerinde oynatacakları zayıf hükümetlere mahkûm olmamızı isteyen o şer güçlere ve cunta zihniyetine karşı, daha da güçlü bir şekilde kenetleneceğiz.
Şahsi menfaatlerimizi veya birtakım kusurları bir tarafa bırakıp, yekvücut halinde daha güçlü hükümetler çıkaracağız…
Bu tabloyu görüp kuduran şer odaklar bugünlerde de belki zarar verebiliyorlar fakat, bu güçlü birlik ve beraberlikten sonra gardlarını düşürmeye mecbur kalacaklar.
Fikirleri kemikleşmemiş olanlar, bu gerçekler karşısında bu bahtiyarlar kervanına katılarak, hem huzura kavuşacaklar hem de şer güçlerin kahrolmasını izleyecekler…
Bendeniz buna inanıyor, huzurlu ve mutlu bir İSTİKBAL bekliyorum.
Ne mutlu bu konuda sağduyulu hareket edip, mutlu yarınlara şuurlu bir şekilde katkıda bulunanlara…
***
ÖNEMLİ NOTLAR:
1.Bugünkü siyaset, benim fıtratım gereği “mutlaka uzak durmam gereken bir arena” olduğu muhakkak. Hattâ, Bediüzzaman Hz. bile “şeytanın ve siyasetin şerrinden Allaha sığınırım” buyurmuştur. Ancak, “mensubu bulunduğum Yüce İslam dinimize en önemli saldırılar, baskılar, engellemeler, hatta camilerimizi bombalamaya varan karanlık yapılanmalar, bu karanlık işleri plânlayanların avukatlığına soyunmalar” nedeniyle, son yıllarda çok önem arz etmeye başlamıştır. Bu konudaki GAFLET bizleri hem dünyada, hem de Ahirette mahvedebilir. Bilinçli olmak adına yaptığım ciddi araştırmaları, çok seyrek de olsa dostlarımla paylaşmak bir vecîbedir. Maksadım, sadece Yüce Rabbimin RIZÂSIDIR. Başka herhangi bir “neden,” evhâm edilmesin…
2.23 Şubat 2011 tarihinde Allahın c.c. izniyle; “Üç Mukaddes beldede Üç CUMA” programına katılıyorum. 25.02.2011/Cuma’yı Mescid-i Aksâ’da, 4.03.2011 Cuma’yı Mescid-i Nebevî’de, 11.03.2011 Cuma’yı da Kâbe’de kılmayı içine alan, 23 günlük bir UMRE programımıza başlıyoruz. O mukaddes beldelerde sizlere de dualar edeceğim inşallah. Sizlerden de dualarınızı benden esirgememenizi istirham ediyorum. 21 Mart 2011 Pazartesi gününden sonra da, bu mukaddes yolculuk hakkında, ilginç paylaşımlarım olacak inşallah…
Lütfen hakkınızı helâl ediniz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum