İnsan için açılan ebediyet kapısı

Risale-i Nur Eğitim Programı’mızın 3. Keşif isimli bölümü olan 23. Söz’ün izah metinleri arasında “Kâinatın Gizli Sırrını Merak Edenler İçin” başlığında insanın ne derece büyük bir görev üstlendiğini ve ne mertebe yüksek bir kulluk vazifesinin bulunduğunu; hatta tüm kâinatın yaratılışının bir anlam ifade etmesinin, bu vazifelerin neticelerine bağlı olduğunu incelemiştik. Aşağıdaki yazıya müracaat edebilirsiniz.

https://www.risalehaber.com/kainatin-gizli-sirrini-merak-edenler-icin-risale-i-nur-egitim-programi-17963yy.htm

Madde itibarıyla küçük ve önemsiz olan insan, -hem üstlendiği sorumluluk ve vazifelerle kazandığı manevî makamının kıymeti, hem de o vazifeleri ihmal etmesindeki suçu, o vazifenin kıymeti nispetinde büyük olacağı sebebiyle- bu âlemin kapısı kapatılıp, diğer bir başka âlemin kapısı açılıp tüm davranışları değerlendirme altına alınmak üzere oraya götürülecek önemdedir.

Çünkü zaten bu âlemin kapısı, ona bu önemli hizmeti sebebiyle açılmıştı. Şimdi aynı nedenden dolayı, niçin kapatılmasın ve diğer bir kapı onun için neden açılmasın?

Başka yerlerde de bahsettiğimiz gibi inkâr suçunun büyüklüğü o derecede dehşetli ve her tarafa sirayet eden bir suçtur ki, onun cezasını vermek, içinde bulunduğumuz âleme hiçbir şekilde sığmıyor.  

Tüm kâinata ve bütün ilahî isimlere hakaret etmek ve yüksek manalarını ve büyük maksatlarını hiçe saymak, önemsememek ve o maksatlara zarar vermek anlamındaki bu büyük hatanın, yine bütün kâinat ve ilahî huzur nezdinde teşhir ve ilan edilerek hesabının kesilmesi ve cezasının verilmesi, suçun büyüklüğüyle orantılı ceza vermek noktasından zarurî olduğu açıkça görülüyor.

Mademki söz konusu suç, haddi ve nihayeti olmayan bir suçtur, cezasının da hadsiz olması gerekecektir. O hâlde bu sınırlı mekândan başka yerde hesabı görülecektir.

Eser metnindeki on iki adet suretteki temel mantık, gözümüz önünde gördüğümüz ve inkârı mümkün olmayan bir hakikatin, henüz gerçekleşmemiş ve gözümüzle görmediğimiz diğer bir hakikati zaruret ve kesinlik derecesinde gerektirmesi noktasından yürüyordu.

İkramı ikram eden ve misafirhanenin kuruluşunu abesiyete ve sadistliğe çevirmekten kurtaran gerçek ve daimî bir ikram yerinin bulunmasının gerekliliği...

Ve çeşitli maksatlarla yapıldığı, işletildiği görülen, anlaşılan bir mekânın yapılışından öngörülen neticelerin alınacağı, ürünlerin ortaya çıkacağı diğer bir mekânın da kurulmasının lüzumu gibi...

Bir sonraki yazımızda Onuncu Söz-Haşir Risalesi’nin hakikatlere açılan kapılarından birer birer içeri girmeye başlayacağız inşallah...

Risale-i Nur Eğitim Programı’mızın “Öldükten Sonra Dirilişin ve Ebedî Hayatın Varlığının İspatı” isimli bölümünün bir parçası ve Onuncu Söz-Haşir Risalesi’nin “12 Hakikat”inin Mukaddime’sinin 3. ve 4. İşareti’nin izah metni olan yazımızda sunulan hakikatlerin tam olarak hissedilerek pekiştirilmesi için, eser metnini de içeren görsel destekli ders videosunu da aşağıdaki adresten izlemenizi tavsiye ediyoruz.

Keşif Yolculukları Risale-i Nur Eğitim Programı-61 Ders Videosu: (İnsan İçin Açılan Ebediyet Kapısı) 

https://youtu.be/gJQW7ftqZLY

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.