İngiliz tarihçiler: İngiltere Kut'ül Amare'yi unutmak istedi

İngiliz tarihçiler: İngiltere Kut'ül Amare'yi unutmak istedi

İngiliz tarihçiler, İngiltere'nin Çanakkale Savaşı sonrası planlarının Kut'ül Amare yenilgisi ile geri teptiğine işaret ederek, en büyük hatanın Osmanlı ordusunu hafife almak olduğunu belirtti.

İngiltere'nin Çanakkale'de aldığı darbeden sonra Bağdat'ı kolayca ele geçirerek Ortadoğu ve Güney Asya'daki Müslüman tebaası arasında imajını tamir etme planının Kut'ül Amare'deki yenilgi ile geri teptiğine işaret eden İngiliz askeri tarihçiler, İngiltere'nin en büyük hatasının Osmanlı ordusunu hafife almak olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz aylarda ikinci baskısını yapan “Kut 1916, İngiltere’nin Irak’taki unutulan felaketi” kitabının yazarı Albay Patrick Crowley, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "İngilizlerin Kut’ta ve Çanakkale'de yaptıkları en büyük hata düşmanı hafife almaktı. Osmanlı askeri tahmin ettiklerinin çok ötesinde bir yekinliğe sahipti.” dedi.

"Unutulan felaket"

Kut’ül Amare’nin İngilizler tarafından unutulduğunu belirten Crowley, bunda aynı dönemde İrlanda’da yaşanan Paskalya Ayaklanması ile Batı cephesinde yaşanan Somme Muharebesi’nin payı olduğunu vurguladı. Crowley ayrıca hiç kimsenin bir yenilgi hakkında çok fazla konuşmak istememesinin de normal olduğunu kaydetti.

"Özellikle de Çanakkale’nin ardından kimse bir yenilgiyi daha konuşmak istemedi." ifadesini kullanan Crowley, "Yenilgi saklanmadı veya sır haline getirilmedi ama ne İngilizler, ne de Hintliler konunun kamuoyunun gündemine aşırı bir şekilde gelmesini istemedi." diye konuştu.

Prestij savaşı

“Kut’ül Amare Kuşatması, Mezopotamya’da Savaş” kitabının yazarı Kanada Kraliyet Askeri Koleji öğretim üyesi Dr. Nikolas Gardner da, İngilizlerin Kut’taki yenilgiyi Ortadoğu ve Hindistan’daki prestijlerine büyük bir darbe olarak gördüklerini söyledi.

"1915 sonbaharında Bağdat’ı ele geçirme girişiminin kısmi gerekçesi özellikle de imparatorluğun Hindistan ve Mısır’daki Müslüman tebaası arasında Britanya’nın prestijini artırmaktı" diyen Gardner, "Osmanlı’ya karşı savaşmak pekçok Müslüman için bir sorun teşkil ediyordu. İngilizler de Çanakkale’deki mağlubiyetlerinin Osmanlı’ya Müslümanların desteğini artırmasından endişe ediyorlardı. Bağdat’ın ele geçirilmesi İngiltere’nin Ortadoğu ve Güney Asya’da önemli bir güç olarak imajını tamir etmenin bir yolu olarak göründü. Ancak Townshend’in birliklerinin Kut’ta teslim olmasıyla bu plan geri tepti." değerlendirmesini yaptı.

Felaket ilk anda anlaşılamadı

Wolverhampton Üniversitesi öğretim üyesi ve askeri tarih uzmanı Prof. Stephen Badsey de, peş peşe gelen Çanakkale ve Kut’ül Amare yenilgileri nedeniyle İngiltere’nin 1916’da Osmanlı’ya karşı başka bir büyük harekata girişmekten kaçındığını belirterek, "İngiltere dikkatini ve gayretini Batı cephesine yöneltti. Kut ayrıca İngiltere’nin Mezopotamya’da Osmanlı’ya karşı kolay ve hızlı zafer kazanabileceği inancına son verdi." şeklinde konuştu.

"Kut’ül Amare Kuşatması ile ilgili haberler İngiliz basınına dönemin iletişim koşulları nedeniyle birkaç güç gecikmeli olarak yansıyordu" diyen Badsey, "Ancak İngiliz komutanlar yaşadıkları sorunların boyutlarını, özellikle de nakliye ve tıbbi tahliye konusundakileri başarıyla gizlediler. Dolayısıyla felaketin boyutları ilk anda bütünüyle anlaşılamadı." değerlendirmesini yaptı.

aa

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.