2010 yılına kadar toplamda yedi imam hatip okulu bulunan Urfa'da katsayı eşitsizliği ve başörtüsü yasağının kalkmasıyla okulların sayısı 72'ye çıktı. Bu okullara talebin fazla olması bir sınıfta mevcudun 50-60'a kadar çıkması gibi fiziki mekan sıkıntılarını da beraberinde getirdi. En ilginci ise okulların özüne ters düşmesine rağmen hemen hemen hiçbirisinde mescidin bulunmaması

 

Türkiye'de 1980 sonrasında imam hatip okullarına önemli ölçüde talep oldu, talebi karşılayamayan bazı okullar, yeterlilik sınavıyla öğrenci almak zorunda kaldı. O dönemde bu okullar, aşırı talep yüzünden her sırada üç öğrenci oturacak şekilde tam kapasiteyle, tüm olumsuz fiziki şartlara rağmen eğitimlerini sürdürdü. Bu olumsuzluklara rağmen imam hatip lisesi mezunları hukuk, siyasal bilgiler, sosyoloji, tıp ve mühendislikler olmak üzere pek çok fakülte kazanmayı başardı. Ancak 28 Şubat döneminde meslek liselerine uygulanan katsayı engelinden imam hatipler de nasibini aldı. Yine o dönemde başörtüsü yasağıyla birlikte bu okullar neredeyse kapanma noktasına geldi. AK Parti iktidarının katsayı eşitsizliğini kaldırmasıyla birlikte yeniden imam hatip okulları altın çağını yaşamaya başladı. Şanlıurfa'da bulunan yedi imam hatip okuluna ilaveten 65 okul daha eklenerek bu sayı 72'ye çıktı. Ancak yeni okulların hizmete girmesi çok sancılı oldu.

 

 

Kimi başka okullardan imam hatip'e dönüştürüldü kimi ise inşaattayken imam hatip okulu olmasına karar verildi. Bazı imam hatip okulları ve bahçeleri ise, ilkokul gibi çeşitli okullarla ortaklaşa kullanılıyor. İhtiyaca cevap vermekte zorlanan okulların bir kısmında TEOG sisteminden de kaynaklanan sıkıntıdan dolayı sınıf mevcudu 50-60. Ulaşımda da ciddi sıkıntı yaşanıyor. Merkez köylerden yüzlerce öğrencinin taşımalı servis talebi karşılanmadığı için ya kendi imkanları ile gelmek yada açık öğretime yazılmak zorunda kaldı. İmam hatip özüne uygun olması gereken tatbikat mescitleri gibi kullanım alanları ise hemen hemen hiçbirisinde bulunmuyor. Ya sınıflardan yada laboratuarlardan bozma uygulama mescitleri oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa gerektiği hallerde öğrencilerin bir araya gelebileceği büyük tatbikat mescitlerinin bulunması şart. Gazete İpekyol'a konuşan Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İmam Hatip Okullarından Sorumlu Şube Müdürü Mehmet Arif Kırıkçı, "Onlarca imam hatip okulu açmamıza rağmen hala ihtiyacı karşılamakta güçlük çekiyoruz. Öğrencilerimiz ek binalarda, Bodrum katlarında hala 50-60 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Bir çok yerleşim yerimizde okul olmamasına rağmen velilerimiz gerek servislerle gerekse kendi imkanlarıyla uzak mesafelerdeki okullarımıza çocuklarını gönderiyor." diyerek sıkıntıları ve bunları aşmak için yaptıkları çalışmaları anlattı.

 

 

Darbe öncesindeki başarılarıyla imam hatip okulları modelinin dünyada örnek alınan bir model haline geldiğini belirten Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Arif Kırıkçı, imam hatiplerinin eğitim sistemi sayesinde birçok öğrenci ve veli tarafından tercih edildiğini söyledi. Kırıkçı, "Bu başarılı yönüyle imam hatip okulları gerek kurumsal yapısı gerekse ürettiği insan malzemesi açısından ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok kesimin takdirini kazandı ve gördüğü ilgi giderek merak konusu olmaya başladı. Hatta bu okullar, dünyanın pek çok yerinde, Müslüman toplumlar nezdinde de birer model olarak görüldü ve pek çok ülke, hiçbir şekilde aşırılığa gitmeyen, ifrat ve tefrit bataklığına düşmemeyi başaran bu kurumların müfredatına ilgi duydu, kurumsal yapı ve işleyişini öğrenmek için de heyetler halinde Türkiye'yi ziyaret etti" dedi.

 

 

"28 Şubat darbesi başörtülülerle birlikte imam-hatip okullarına da ciddi bir darbe vurmuştur" diyen Kırıkçı, "İmam-hatip okullarının orta kısmı kapatılmış, katsayısı engeli ile üniversite kapıları yüzlerine kapanmıştı. Bu süreçte öğrenci sayısı son derece azalarak birçok öğrenci mağdur olmuştu. Bazı okullar kapanma aşamasına gelmişti ki, bazı duyarlı kişilerin köy-köy, mahalle-mahalle gezerek yaptıkları öğrenci kayıtlarıyla ayakta kalabilmişti" diye konuştu.

 

 

İmam hatip lisesi mezunlarına uygulanan katsayı engelinin kalkması, başörtüsü sıkıntısının çözülmesi gibi düzenlemelerle imam hatip liselerine olan ilgilinin tekrar arttığını vurgulayan Kırıkçı, "Son yıllarda imam hatip öğrencilerinin önünde üniversite sınavlarında ciddi bir engel olan katsayısı probleminin kalkması, başörtüsü sıkıntısının giderilmesi, 4+4+4 eğitim sisteminin yürürlüğe girmesi, imam hatip ortaokullarının açılması, müstakil kız ve erkek imam hatip okullarının açılması nedeniyle imam hatip okullarında talep patlaması yaşanmıştır" dedi.

 

 

"İmam hatip okulları yine eski günlerine geri dönüyor" diyen Kırıkçı, "Onlarca imam hatip okulu açmamıza rağmen hala ihtiyacı karşılamakta güçlük çekiyoruz. Öğrencilerimiz ek binalarda, Bodrum katlarında hala 50-60 kişilik sınıflarda eğitim görüyor. Bir çok yerleşim yerimizde okul olmamasına rağmen velilerimiz gerek servislerle gerekse kendi imkanlarıyla uzak mesafelerdeki okullarımıza çocuklarını gönderiyor. İmkanı olmayanlar da çocuklarını kayıt edememenin üzüntüsünü yaşıyor" ifadelerini kullandı. Kırıkçı, imam hatiplerde öğrencilerin namaz kılma, namaz kıldırma, hutbe ve vaaz verme gibi uygulamaları için müftülükle işbirliği yaptıklarını ve buna önem verdiklerini söyledi. Kırıkçı, bazı okullarda bu gibi uygulamalar için yaşanan mekan sıkıntılarının fiziki mekan eksikliğinden kaynaklandığını sözlerine ekledi.

 

 

İmam hatip okullarının Urfa'daki değişim ve dönüşümden örnekler veren Kırıkçı, okul sayısının son yıllarda oldukça arttığını söyledi. Müstakil kız liselerinin açılmasıyla bu okullara olan talebin daha da arttığını kaydeden Kırıkçı, "2010 yılında Şanlıurfa merkezde 1, ilçelerde de 6 olmak üzere toplamda 7 olan imam hatip okulu sayısı 2014 yılında;15'i müstakil kız, 19'u ise müstakil erkek olmak üzere 34 adet lise, 18'i müstakil 20'si lise bünyesinde olmak üzere 38 adet ortaokulla beraber toplamda 72 okula ulaşmıştır. Öğrenci sayımız ise 17 bin 52'si erkek, 16 bin 411'i kız olmak üzere toplam 33 bin 463 öğrenciye ulaşmıştır" diye belirtti.

 

 

Halkın imam hatip okullarına ilgisinin her geçen yıl artmasının sebebini de aktaran Kırıkçı, imam hatiplerdeki müfredatın ahlaklı, inançlı ve samimi bireyler yetiştirdiğini belirtti. Kırıkçı şunları kaydetti: "Yapılan araştırmalarda öğrenci velilerinin bu okulları bilinçli olarak tercih ettiği görülüyor.Tercih nedenleri ise, veli imam hatip okullarını;çocuklarını inançlı ve ahlaklı, çevresine duyarlı, vatanına ve milletine hizmet etmeyi ilke edinen samimi bireyler olarak yetiştiren, hem dinî eğitimin, hem de pozitif bilimlerin bir arada verildiği güvenilir kurumlar olarak görüyor.Diğer okullarla kıyasladığı zaman müfredat derslerinin tamamının yanında fazladan mesleki dersleri görmelerini bir avantaj olarak görüyor. Bu okullardan mezun olan gençlerimizin, devletin ve toplumun farklı kademelerinde, camide, mihrapta, kürsüde ve sokaktaki varlığından da her zaman gurur duyuyor."