Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen ve Suriye devlet başkanlığı seçimi, Filistin sorunu, Libya ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki şiddet olayları gibi konunun ele alındığı toplantıda, "Cidde Deklarasyonu"  yayımlandı.

 

Deklarasyonda, Esed'in kazandığı açıklanan devlet başkanlığı seçimi ve sonuçlarının, "rejimin ve muhalefetin üzerinde anlaştığı geçici hükümet kurulmasını öngören Cenevre Bildirisi'ne aykırı olduğu" gerekçesiyle tanınmadığı belirtilerek, rejimin, sivillere insani yardım ulaştırılmasını sağlamak ile ilgili Güvenlik Konseyi'nin 2139 nolu kararını yerine getirmemesi kınandı.

 

Filistin-İsrail arasında Temmuz 2013'te yeniden başlatılan barış görüşmelerinin "İsrail'in daha önce serbest bırakmayı taahhüt ettiği 4. grubu salıvermemesi, Yahudi yerleşim birimleri ve Kudüs'ün Yahudileştirilmesi faaliyetlerini sürdürerek kentin demografik ve coğrafi yapısını bozması" neticesinde sona erdiğine dikkat çekilen deklorasyonda, barış sürecinin sekteye uğramasından İsrail sorumlu tutuldu.

 

Libya'daki gelişmelere de değinilen deklarasyonda, ülkede artan gerilimden endişe duyulduğu kaydedilerek, taraflara krizin uzlaşmacı bir şekilde son bulması için "kapsamlı milli diyalog" başlatılması çağrısında bulunuldu.

 

Deklarasyonda, Orta Afrika'da Müslümanları hedef alan saldırılara yönelik acil önlemler alınması ve genel sekreter ile özel temsilcinin gösterdiği çabalara destek olunması ayrıca, Rohingya Müslümanlarını hedef alan "din odaklı çatışmalara" son verilmesi için teşkilatın özel temsilcisine destek verilmesi istendi.

 

Dışişleri Bakanlarının, Suudi Arabistan'ın BM çatısında terörle mücadele konusunda gösterdiği çabalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdikleri deklarasyonda, Nijerya'da terör eylemleri yapan Boko Haram örgütüne karşı hükümet ile halkın yanında olunduğu ifade edildi.

 

İslam dünyasına destek

 

Deklarasyonda, siyasi ve sosyal istikrara kavuşmaya çalışan Yemen, Afganistan, Azerbaycan, Somali, Fildişi Kıyısı, Komor Adaları, Cibuti, Bosna Hersek, Cammu Keşmir, KKTC ve Kosova ile dayanışma içinde olunduğu vurgulandı.

 

Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in 2012'deki olağanüstü zirvede kabul edilen, Mezhepler Arası Diyalog Merkezi önerisine atıfta bulunularak, "derinleştirilmiş diyalog çalışmaları" yapılması talep edilen deklarasyonda, "artan mezhep taassubu, aşırılık ve tekfircilik hastalığına" engel olunması istendi.

 

Öte yandan teşkilatın 42. Dışişleri Bakanları Toplantısının 2015'te Kuveyt'te yapılacağı belirtildi.