Mehmet Ali KAYA

Mehmet Ali KAYA

İçtihat kapısı

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde şöyle buyurur: “Eğer o meseleyi Peygambere ve mü'minlerden ihtisas ve salâhiyet sahibi kimselere havale etselerdi, elbette o kimselerden hüküm çıkarmaya ehliyetli olanlar işin doğrusunu bilirlerdi.” (Nisâ, 4:83)

Bu ayet-i kerime ilim sahiplerini ihtisasa yönlendirdiği gibi mü’minleri de ihtisas sahibi ilim adamlarına meselelerini götürmeye teşvik ve emretmektedir. İhtisas sahibi ilim ve idareciler ise bilgi, tecrübe, iyi niyet ve basiretleri ile problemlere çözüm bulacaklar, Allah da onların bu doğru metotlarından dolayı onlara yardımcı olacaktır.

İlim sahiplerinin meseleleri çözüme kavuşturmasına “İstinbat” denmektedir. İstinbat, su çıkarmak amacı ile kuyu kazmak anlamına gelmektedir. Su çıkarsa problem çözülmüş olur; şayet çıkmazsa o zaman su aramak amacı ile kazıya devam edilecek demektir. Aynı şekilde Allah'ın emrini uygulamak, adaleti sağlamak, sıkıntıyı gidermek ve problemlere çözüm bulmak amacı ile liyakat sahibi bilginlerin usul dâhilinde kitap ve sünnetten yeni bilgiler çıkarmaya istinbat ve istihrac denilmektedir. Buna liyakat kesp eden ihtisas sahibi bilginlere ise “Müçtehit” bilginler denilmektedir.
Bu ayet-i kerimeye göre istinbat dini bir delildir. Ehliyetli müçtehitler tarafından yapılması gerekir. Ehil olmayanlar da ehil olanlara sorarak onların verdikleri hükümlerle amel etmeleri gerekir. İstinbata en layık ve en ehil olan ise Hz. Peygamberdir. (sav) Öyle ise Hz. Peygamberin (sav) vermiş olduğu hükümlere uymak inananlara farz olan bir mükellefiyettir.

Yüce Allah bu ayet-i kerimenin işari manası ile buyuruyor ki: “Ey iman edenler! Allah'ın fazlı ve rahmetiyle içinizde peygamberin (as) yolunu takip ederek kendisini ilme veren, istinbat ve içtihada ehil olan ilim ehli bilginleriniz olmasaydı doğru yolu ve hidayeti bulamaz, çoğunuz şeytana ve münafıklara uyardınız. Öyle ise hissinize uymadan ve nefsinize kapılmadan ehliyetli ilim adamlarınıza gidiniz ve meselenizi onlara arz ediniz. Onların verdikleri hükümlere de razı olunuz ve uygulayınız. Bununla beraber ilim ehlinin aldanmaması yine Allah'ın size olan rahmeti ve lütfu gereğidir.” (Nisa, 4:83; Nur, 24:21)

Günümüzde de içtihat ve istinbat kapısı açıktır. Bununla beraber oraya girmeye altı mani vardır. Çünkü bu zamanda dine büyük bir şekilde baskı uygulanmakta ve dini hayat ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. İçtihat kapısı açıktır diyerek yeni içtihatlar yapılmaya başlanır ve bu meşru hale gelirse o zaman dini tahrip etmeye yardımcı olunmuş olur. Kötü niyetli olanlar iyi niyetli olanların niyetlerine değil yaptıklarına bakarak kendi emellerine alet edebilirler. Bu nedenle Bediüzzaman Said Nursi hazretleri “Mesâil-i diniyeden olan içtihat kapısı açıktır. Fakat şu zamanda oraya girmeye altın mani vardır” buyurur.

Birincisi: Kışta fırtınalı vakitte veya büyük bir selin hücumu zamanında en dar delikler dahi kapatılır. Evi tamir için yeni delikler açmak boğulmaya sebeptir. İmana hücum edildiği, münkeratın açıkça işlendiği ve adet haline getirildiği, farzların ihmal ve terk edildiği şu zamanda içtihada kalkışmak İslamiyet’e cinayettir.

İkincisi: Dinin iman ve zaruriyatına içtihat giremez. Onlar zaruri, kat’î ve muayyendirler. Gıda hükmündedir terki ve ihmali dini hayatı ortadan kaldırır. Bütün himmeti ve gayreti onların ikamesine sarf etmek gerekir. Onlar ihmal edilirken nazariyat kısmında selef-i salihinin ihtiyaca binaen yaptıkları içtihatları da varken onları kabul etmeyip heva ve hevese uygun yeni içtihatlar yapmak islama hıyanettir.

Üçüncüsü: Her zamanın bir hükmü ve her dönemin mergup bir metaı vardır. Bu zamanın en mergup metaı siyaset ve dünya hayatını en güzel şekilde yaşama arzusudur. Fikirler ve kalpler, ruhlar ve düşünceler dinden uzaklaşmıştır. İstidat ve kabiliyetler de buna göre şekillenmektedir. Fikirler ve kalplerde dine karşı zafiyet meydana gelmiş ve istidatlar dünyaya yönelmiştir. Dini anlamaya ve Allah rızasına aramaya dönük bir içtihat meyli yerine dünyaya ve siyasete dönük içtihatlar yapılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle yapılacak içtihatlar dini tahrip edecektir. Bu nedenle bu kapıyı açmak doğru değildir.

Dördüncüsü: İçtihadın amacı zaruriyata imtisal, takva ve kemâle mazhariyet ise güzeldir. Amma zaruriyatı terk dünyayı ahrete tercih eden adamın içtihat meyli ise meylüttahriptir. Tekliften çıkmak ve ibadetten kaçmak içindir. Bu nedenle dini değildir.

Beşincisi: Her hüküm bir illete ve bir maslahata tabidir. Ancak maslahat illet yerine geçemez. Ancak tercih edinci bir hikmet olabilir. Bu zamanın efkârı bizzat dünya saadetine yöneliktir. Şeriat ise ahrete bakar ve dünyaya ahiretin tarlası olması münasebeti ile bakar. İnsanların tiryaki ve müptela olduğu gayr-i meşru meyillerden doğdukları için ruhsatlara ve müsaade-i şer’iyeye dahil olmazlar. Bu zamanda bu gibi içtihatlar semavi değil ancak arzîdir. Bu nevi içtihatlar dinin hükümlerine göre merduttur. Din bunu kabul etmez.

Altıncısı: Selef-i salihin zamanında müçtehid-i izam asr-ı hakikat olan asrı- saadete yakın oldukları için halis bir içtihat edebilirler. Bu zamanın insanı ve uleması ise hem dinden hem hakikatten uzak oldukları için hakikati görmekte ve anlamakta hiçbir zaman sahabe ve selef gibi olamaz. Bu nedenle içtihatları halis, dini ve geçerli olamaz. (Sözler, 2004, s.778-791) Mesnevi-i Nuriye, 2006, s.144-147)

Bu anlatılan hususlar genel manada içtihat kapısının günümüz şartlarında açılmasının mümkün olmadığını izah etmektedir. Hususi ve dar manada, ferdi olarak her müstait nass ve zaruriyat olmayan konularda uygulamaya yönelik kendi namına içtihat edebilir; ancak başkasına ilzam edemez. Hususi bir içtihat olur genel bir kural olamaz. Bir fikre davet cumhur-u ulemanın kabulüne vabestedir; yoksa davet bid’attır, reddedilir. (Sözler, 1147)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum