Dr. Selçuk ESKİÇUBUK

Dr. Selçuk ESKİÇUBUK

Hz. Meryem’in masumiyeti

Hz. Meryem, İsrailoğulları içerisinde saygın bir yeri olan İmran'ın kızıdır. İmran Hz. Davud'un soyundan gelmektedir. İmran henüz kızı Hz. Meryem doğmadan vefat eder.

Hz. Meryem Kur’an’ın haber verdiği gibi insanlık alemi içinde en hayırlı insanlardan birisidir. Peygamber olmamasına rağmen Cebrail ile görüşme şerefine nail olmuştur ve Hz. İsa gibi büyük bir peygamberin babasız olarak dünyaya gelmesine vesile olmuş şerefli bir annedir.

Hz. Meryem’in hayatı; başta İmran suresi olmak üzere Kur’an’ın çeşitli ayetleriyle anlatılmaktadır. O, Allah tarafından seçilmiş bir kuldur ve dünya kadınlarına üstün kılınmıştır. O ve oğlu Hz. İsa; Allah’ın gücünü, kuvvetini ve yaratıcılıkta eşsizliğini gösteren en büyük delillerindendir. Hz. İsa’nın adı Allah tarafından konmuştur. Hz. İsa ise dünyada bir örneği olmayan bir şekilde, babasız olarak dünyaya getirilmiştir. Akılları gözlerine inmiş insanlar için buna inanmak kolay değildir. Hz. Meryem’in çevresine bu olayı anlatması mümkün değildir, onu hemen suçlarlar, iftira atarlar. Hz. Meryem’in hamileliği bu şartlar altında çok zor geçer.

Kur’an M.Ö yaşamış olan Hz. Meryem’in, 2017 yıl önce nasıl hamile kaldığını ve babasız bir çocuk doğurmasına insanların inanmaması karşısında yaşadıklarını şöyle anlatır:

*Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı. (3/42)

*Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır. " (3/45)

*Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. (23/50)

*Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın. " (19/27)

*Irzını korumuş olan İmran'ın kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz ona ruhumuzdan üfledik O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı. (66/12)

*Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?' dedi. Allah buyurdu ki: 'Evet öyledir. Lakin Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde O'nun işi sadece "ol" demektir; o da hemen oluverir'" (Al-i İmran, 47)

*Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana çok kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelden) kararlaştırılmış bir iştir". (Meryem Sûresi, 21)

Allah her devirde kullarına uymaları için Peygamberler ve kitaplar gönderir, insanların onlara inanmaları için de onların elleriyle mucizeler gösterir. İnsanlar kendi özgür iradeleriyle ya inanırlar ya da inanmazlar ve öyle yaşarlar.

Hz. Meryem aracılığı ile babasız çocuk doğurma olayı büyük bir biyolojik mucizedir. Allah her peygambere yaşadığı yüzyıllara göre toplumun önemsedikleri konularda mucizeler göstererek onları evrenin tek sahibine inanmaya davet eder. Peygamber mucizeleri aslında insanoğlunun önünde açılmış birer kapıdır. İnsanoğlu, çalışıp bu yolda giderse Allah onların önüne nice kapıları daha açacaktır.

Hz. Meryem doğum yaptıktan sonra kendisine inanmayan kavmine döner ve beşikteki Hz. İsa'yı işaret eder, İsrailoğulları "beşikteki bir çocukla nasıl konuşalım" derler. Bunun üzerine henüz yeni doğmuş ve beşikte yatmakta olan Hz. İsa şöyle konuşur :

"Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Nerede olursam olayım O beni mübarek kıldı; hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti. Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün de, öleceğim gün de ve diri olarak haşredileceğim gün de selamet üzerimedir. " (Meryem Sûresi, 29-33)

Bu ayet-i kerimelerdeki kat'i delillerle Hz. İsa'nın Hz. Meryem'in gayr-i meşru çocuğu olduğu görüşleri Allah tarafından yalanlanmakta ve Meryem oğlu İsa olayı hakiki manasına kavuşturulmaktadır.

İnanmayan insana inanılması güç şeyleri yani mucizeleri de gösterseniz yine inanmaz. Firavun’un inanmadığı gibi. O günlerden günümüze çok şeyler değişti. Hz. İsadan sonra son peygamber olarak Hz. Muhammed gönderildi. Onun da birçok mucizesi olmakla beraber onunla bize gönderilen Kur’an ayetleri en büyük mucizesiydi. Kur’anın haber verdiği her şey bugüne kadar doğru çıkmıştı. Bilimin keşfettiği olaylar kilisenin bilgileriyle çelişti ama hiçbir olay Kur’an ile çelişmedi, aksine onun yıllar önce haber verdiği şeylere bilim uzun yıllar sonra ulaşabildi. Kur’an önce haber verdi asırlar sonra bilim o haberleri tasdik etti.

Kur’an döllenmeden üremeye örnek olarak Hz. Meryem ve Hz. İsa’yı gösterdi. Bugün bilimsel araştırmalar çevremizde böyle olayların olabileceğini daha yeni gözlemledi.

Hayvanlar dünyasına baktığımızda döllenerek ya yumurta ya da doğumla ürerler. Ancak yapılan son araştırmalar bunun aksine döllenmeden de üreme modellerinin nadiren de olsa olduğunu göstermiştir. Bu istisnalar insanların, bilim adamlarının dikkatini çekmek için yeterli değil midir?

Bediüzzaman da Hz. İsa’ın yaratılmasıyla Hz. Adem’in yaratılmalarının bilinen üreme yolların dışında birer istisna olduğunu, evrende her kanunun bir istisnası olduğunu söyler:

*”Allah katında İsanın misali Ademin misali gibidir” (Ali İmran, 59) gibi nusûs-u kat'iye ile Hazret-i İsâ aleyhisselâm pedersiz olduğu kat'iyyeti varken, tenâsüldeki bir kanunun muhâlefetini gayr-ı mümkün telâkki etmekle, vâhî te'vilât ile bu metin ve esaslı hakikati değiştirmeye teşebbüs edenlerin sözüne ehemmiyet verilmez ve ehemmiyete değmez. Çünkü hiçbir kanun yoktur ki, şüzuzları ve nâdirleri bulunmasın ve hâricine çıkmış fertleri bulunmasın. Ve hiçbir kaide-i külliye yoktur ki, hârika fertler ile tahsis edilmesin.

Zaman-ı Âdem'den beri bir kanundan hiçbir fert şüzûz etmemek ve hâricine çıkmamak olamaz. Evvelâ, bu kanun-u tenâsül, mebde' itibârıyla, iki yüz bin envâ-ı hayvânâtın mebde'leriyle hark edilmiş ve nihâyet verilmiş. Yani, en evvelki pederleri âdetâ Âdem'leri hükmünde, iki yüz bin o evvelki pederler, kanun-u tenâsülü hark etmişler. Peder ve valideden gelmemişler ve o kanun hâricinde vücud verilmiş. (LEMALAR, 9. Lema, 4. Sual)

Üreme kanunlarına örnek olarak hayvanlar dünyasına baktığımızda çok istisnalar görürüz. Daha önce mikroskopla görülebilen canlılarda şahit olduğumuz eşeysiz üreme, son yıllarda daha büyük hayvanlarda da görülmeye başlanmıştır.

*Komodo ejderi, dünyanın en büyük kertenkele çeşididir. 3 m boyunda ve 140 kilo ağırlığındadır. Dişi komodo ejderlerinin içinde erkek üreme hücresi oluşturacak bir kısım bulunur ve bu kısım zor durumlarda kullanılarak dişinin döllenme olmadan üremesini sağlar. Bu ancak son senelerde bilim adamlarınca gözlemlenmiştir.

*Testere balığı; boyu 4m civarındadır. ABD de Floryda’da gözlenen bir testere balığının döllenmeden hamile kaldığını ve yavru meydana getirdiğini Çevrebilimciler gözlemledi ve ilgili araştırmaları Current Biology dergisinde yayınlandılar.

*Araştırmacılar; 20 yılan türü üzerinde yapılan araştırmalarında bakire doğumları tespit ettiler ve Biological Journal of the Linnean Society dergisinde yayımladılar. Mesela bazı engerek, anakonda ve boa yılanlarında döllenmeden gerçekleşen doğumları yakından gördüler.

Kuzey Carolinada bir boa yılanı bir erkek yılanla çiftleşmeden 2 kez doğum yaptı. Erkek yılanların hücrelerinde iki Z kromozomu varken, dişi yılanların Z ve W kromozomlarına sahip oldukları, yeni yavruların ise WW kromozomları taşıdığını tespit ettiler.

*Bambu köpek balıklarında da aynı olayı yine gözlediler. Genetik test sonuçları bu olayı doğruladı. Söz konusu dişi bambu köpekbalığının babası yoktu ve döllenmeden iki kez yavrularını dünyaya getirmişti. Bu dişi bambu köpekbalığı da yine döllenmeden yavrulama yoluna gitti.

*Kraliçe bal arısı bütün hayatı boyunca bir erkekle yaptığı birleşmeyle erkekten aldığı spermler sperm kesesinde birikir. Yumurtlama sırasında bu kesenin ağzını açarak döllenen yumurtalardan dişi işçi fertler gelişirken, kesenin kapalı tutulması sonucu döllenmeyen yumurtalardan da erkek fertler gelişirler.

*Domestik Tavuk denilen çiftlik tavuğu yumurtaların 1/10. 000'inden döllenmeden bir horoz çıkabilir.

Hayvanlar dünyasında kanunları koyan Allah, gerektiğinde yine o kanunları nasıl değiştirdiğini veya zıttını yaptığını bilim adamlarının gözlemleriyle bize sunuyor. Teşekkürler, bilim adımları! bize bu bilgileri araştırıp bulduklarınız için.

Bu olaylar bizim imanımızı kuvvetlendiriyor, taklitten çıkarıp tahkik derecesine yükseltiyor. Hayvanlar dünyasından babasız üreme örneklerini bize sunan Rabbim Hz. Meryem’den mucize olarak Hz. İsa’yı babasız dünyaya niçin getirmesin?

Kur’an gibi bir kitap elimizde olduğu için ne mutlu O’ndan istifade eden ve O’na inananlara. Ne yazık bu biyolojik mucizeleri görme imkanı olduğu halde yine de inanmayanlara!...

Kim derdi ki Hz. Meryem’in masumiyeti hayvanlar dünyası üzerinden gerçekleşecek, Bambu köpek balığı, Testere balığı, Komodo ejderi, Engerek, Anakonda ve Boa yılanları, çiftlik tavukları ve kraliçe arısı üzerinden onun bakireliğinin delilleri olacaktı.

Bilim bakalım daha başka hangi olayları bulacak, açıklayacak. Geçmişte akla mantığa aykırı gelen nice şeylerin kainatta benzerlerinin olduğunu ne zaman ilan edecek?

*Hiç yaratan varlık, yaratmıyana benzer mi? Artık siz düşünmez misiniz? (Nahl, 17)

*Hiç düşünmüyor musunuz?(Saffat, 155)

Kur’an bu “düşünmüyor musunuz” sözcüğünü 74 kez tekrarlıyor, her şeyde her olayda düşünmemizi istiyor. Bu kadar uyarı yetmez mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.